ANILAR DÖKÜLDÜ ÇOCUKLUĞUMA
-Kızm hadi eve akşam oldu baban işten gelecek.
Ben dudaklarımı büzer, ağlamaklı...
-Anne ... anne birazcık daha oynasam ; ne olurrr .
Hala kulaklarımda ,hala biliyor musunuz.
Üstüm başım toz toprak içinde; ellerimi, ,yüzümü ise hiç sormayın,tabi doğru banyoyaaa...
Ne güzeldi o günler,ne güzeldi ... çamurdan tabak yapar üzerine yapraklar toplayıp sözüm ona yemek pişirirdik. Pilli ,,ağlayan bebeğimiz de yoktu;ama, plastiktendi ; tahta parçaları arabamızdı olsun varsın .
Bazen yemyeşil ormanlarda köşe kapmaca oynardık. Nasıl da mutluyduk ...çığlıklarımız kuşların seslerine karışırdı. Hele hele annelerimizin -Hadi gelinnnn! diyerek bizlere uzattığı tereyağlı ekmekler ... Şapur şupur iştahla yerdik birbirimze gülerek.
Hiç unutur muyum... Aşkale’de okul çantalarımızı kızak yapıp kaydığımızı .
Vee saklambaç ta ebe olan
-1-2-3-4-5...önüm arkam sağım solum sobee diyeyek saklanan arkadaşlarını arardı ya ; hani bazen çanak çömlek patladı derdik .
Topaçı döndürmesini bir türlü beceremezdim .Sahi siz hiç topaç çevirdiniz mi?
Yağmur yağdığında dinmesini dört gözle beklerken
Yağmur yağıyor
Seller akıyor
Arap kızı camdan bakıyor
Hep bir ağızdan tempo tutardık.
İp atlardık yanan cezalı olur da ipi tutardı sessizce.
Anneannemizin ,babaannemizin,dedelerimizin bizlere anlattığı masalları can kulağı ile dinlerdik.Hala anılarımda saklanır durur bu güzellikler.
Sonraları adam asmaca , ,nokta nokta isim şehir hayvan bulmaca oyunlarımız vardı
Okulun kütüphanesinden hikaya,masal kitapları alıp heyecanla okurduk .En sevdiklerim: Pollyanna,Heidi,Çalıkuşu...daha sayabilirim de ...
Her zaman yeni ayakkabı ,yeni giysimiz olmazdı ki... Annelermiz diker,kışlık kazak ve hırkalarımızı ,atkılarımızı örerdi ..Biliyor musunuz ; perşembe akşamları ailecek birbirimize sarılırdık büyüklerimizin ellerini öperdik.
Ya şimdi....?
Ağaçlar ,yeşillik kaldı mı,acaba, köşekapmaca oynayabiliyorlar mı ?
Apartman dairelerinde minicik yaşta televizyonun karşısında çizgi film izlemeye mahkümlar .Daha olmadı ellerine cep telefonu verilir veya tablet bilgisayarla arkadaşlar can sıkıntısı ile.Sokağa çıkıp özgürce oynamak mı çok zor çokkk.
Anne baba çalıştığı için ya kreşe bırakılmakta ; ya da diger büyükler yardımcı olmakta.
Hafta sonları ancak sinema ,alışveriş merkezlerinde hamburger,dondurma ,tatlı yiyerek çocuklarınla vakit geçiren anne babalar...
Belki evde çeşit çeşit oyuncakları var kimisi uzaktan kumandalı,kimisi en pahalısından mutlular mı ?
Kitap okuma alışkanlıkları oldukça azalmış durumda gerçekten çok üzücü.
Şimdiki nesil sanal çağın akışında ; teknolojinin acımasız yolunda .
Keşke sevgiyle doğayı ve barışı onlara bırabilseydik keşke...
Sevgilerimle değerli arkadaşlarım
NEŞE KIZILYAR
YORUMLAR
"İnsanın ana yurdu çocukluğudur." der Brezilyalı yazar J.Amado...
Ne kadar da haklı demiş derim hep.
Burada da bu "özlem" var....Dolayısıyla ana yurdu aramak çok insanca.
Ahh o günler ne güzeldi keşke diyor insan geriye dönüp tekrar yaşasam...Saygıyla.
GÜLDESTE
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Kapattım gözlerimi ve aynı sesi duydum okurken, hadiii gel kızım akşam oluyor...
Sonra köşe kapmaca oynamak için bizim köşedeki boş arsaya koştum. Birden arkadaşım seslendigini duydum. İp atlıyoruz sırasız birliii...
Öteden salına salına diğer arkadaşım geliyor, elinde yağlı peynirli 2 dilim ekmek, birisi senin diyor. Eve gitsem annem içeriye alacak diye, aç aç dolanıyorum sokakta. Saldırıyorum ekmeğe teşekkür ederek. Çünkü annem tembihlemişti kimden ne alırsan al teşekkür etmeden gönderme.
Sonra yağmur yağdı,Saçlarımın tokasını açtım ıslanıyorum gökyüzüne bakmaya çalışıyorum yağmurda. Gözlerimin içine denk gelince eğiyorum başımı. Sesleniyor komşu nine, kızım hadi eve gidin hasta olacaksınız. Sonra açtım gözümü ve çırılçıplak bir sokak gördüm. gökdelen gibi binalarla çevrilmişti gökyüzüm. parkıma arabalar park etmişti bana yer yok, pencereden seslenenlerim de yoktu zaten. Kapatayım gözlerimi yine okuyayım yazınızı dedim bende....
Kaleminiz parlasın
poeme_şiir tarafından 9/12/2015 1:45:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
GÜLDESTE
Evet ya bizler özlüyoruz. O günleri o günlerin tadını çocuklar nasıl bilsinler yaşamadılar ki, aslında bizim çocuklar oyun oynamayı bilgisayar oyunları olarak mı? Algılıyor bilmiyorum.. Evet kitap okumamaları büyük kayıp ,her gün gereksiz bir sürü ıvır zıvırla kafalarını dolduruyorlar. Yüreğine kaleminize emeğinize sağlık.
Şöyle bir çocukluğumuza doğru uzandık. Hep beraber.
Sevgi ve selamlarımla..
Değerli ve saygıdeğer kalemin her yazısı onun içi. Samimiyeti ile sevgi ve saygıyı hakeden dost...Paylaşmanız vesilesiyle yazınızı okumak imkanım olduğu için mutluyum...
Konuyu işleme şekliniz ve tarzınız okumaya keyif katmış.
Güzel paylaşımınıza,edebiyata verdiğiniz emeğe ve
yaşattığınız okuma keyfine teşekkürler...
Tebriklerimle... Saygıyla...
NOT::
Bir şiir veya yazı okunur ve yazarı nezaketen tebrik edilir.
Bunun için her seferinde tekrar tekrar yazmaktan kurtulmak için kopyala-yapıştır yöntemi kullanılması nezaketsizlik değil, zaman kazanmak için baş vurulan bir yöntemdir...
Yazılara ve şiirlere YORUM YAPMAK detaylı bir çalışma olup konuya vakıf olmayı ve zaman ayırabilmeyi gerektirir.
Ben o birikime ve zamana malik olmadığım için, yorum yapamıyorum...
Siz saygıdeğer yazar dost; bu notumu Yorum yapmak değil, LÜTFEN bir TEBRİK ETME ve Teşekkür etme olarak kabul ediniz...
GÜLDESTE
Ve çocukluğu en güzel da Breziyalı yazar J.Amado anlatır:
-İnsanın ana yurdu çocukluğudur...
Eee zaman zaman bu yurda gitme de yarar vardır!
Eski bir tarihçi Huizinga,oyuna özel önem vermekte ve şöyle demektedir.
-Medeniyeti,oyunlar doğurmuştur...
Yoksa medeniyet oyunları değil...
Bunun çok sağlıklı bir değerlendirme olduğunu düşünüyorum...