- 1979 Okunma
- 26 Yorum
- 0 Beğeni
BU SABAH BEŞTE ÖLÜYORDUM AZ KALSIN...
Merhaba uzun bir zaman oldu yazı yazmayalı..aslında şiirlerden de pek yazmaya zaman kalmıyor desem yeridir..Efendim, aslında bu sdece benim değil sanıyorum sitedeki bir çok yazar arkadaşın da ortak sorunu olsa gerek...neyse...inşallah bundan sonra bu vesileyle hazır başlamışken yazma isteğimiz körelmemiş olur umarım...
Evet, belki de yazımın başlığını okuyanlar içlerinden " bu da ne böyle ya " diye düşünmüş olabilirler fakat gerçekten de arkadaşlar belki de bu sabah, saat tam 05.30 sularında Oktay ZERRİN öğretmen dostunuzun ölüm haberini duyacaktınız..sebep mi ?
Mâlum bu internet ve şiir olayı benim gibi işi olmayan yâni işi olmayan derken, benim gibi emekli olup evde zaman dolduran veya serbest işte çalışıp evinde oturmayı düşünen insanlar için bayağı bir oyalayıcı iş oluyor ayrıca kültür ve edebiyata da az- çok katkıda bulunmuş oluyoruz...en azından ömrünü ve vaktini akşamlara dek kahvehanelerde ya da benzeri yerlerde harcamıyoruz..Elbette işi, gücü olmayıp da başka da bir uğraşı olmayan insanların böyle yerlerde vakit harcamasını bir yerde normal görebiliriz ama bizim gibi şiirlerle haşır-neşir olan insanların ise varsa evindeki yoksa dışardaki net cafelerde şiirle uğraşmalarını da asla küçümsememek gerekir diye düşünüyorum...
Evet, bu sabah nete 2 dakika ara verip, saat 05.30’ da bir şeyler atıştırma ihtiyacı hissettim ve buzdolabından peynir kâsesini çıkardım..aksilik o ya her zaman çay, süt ya da ayran içerdim ne yersem yiyeyim.nedense sabahın 05.30’ unda canım bir şey içmek istemedi...dün akşam eşim Aysel ile dışarıya çıktık...eşim " az hava alalım" dedi...kabul ettim ve dışarda yürümeye başladık...baktık fırından taze, sıcak ekmek çıkacak çarşıdaki havuzlu parka oturup ekmek bekledik..derken taze ve sımsıcak ekmekten 3 adet, bir kilo üzüm ve bir kilo da armut alıp eve gittik...dün akşam ayrıca ÖSS Sınavı sonra
sı diş hekimi olarak Safranbolu’da çalışan yeğenim Mustafa Kemal ZERİN’in yanına gönderdiğimiz kızımız Çiğdem’ de Bafra’ya geldi..Oturup sohbet ettik..daha sonra eşimle yine dün gece balkonda oturup sohet ettik...eşim yatı...kızım ise nete girdi...o netteyken ben de bugün eklediğim " BU AKŞAM " adlı şirimi balkonda yazdım...ve kızım da saat 02.30 gibi yattı...net de bana kalınca hemen ilk işim o şiiri eklemek oldu...her şey iyi gidiyordu..şiirime üst üste sağolsun değerli dostlardan yorumlar gelmeye başlamıştı...şiirimin beğenilmesi herkes gibi şüphesiz benide memnun ediyordu..bu şekilde bir anda saatler adeta uçup gidiyordu...Derken saatler sabahın 05.30’ u olmuştu...içimden de şimdi eşim namaza kalkınca bana kızacak bir an önce şu şiir işini bitirsem diye söyleniyordum ..Ve işte o korkunç olaya adım adım yaklaşmıştım...eşimle fırından gece aldığımız ekmeğin o taze haline dayanamamıştım..Buzdolabından peynir kabını çıkardım...ne çay, ne ayran ne de süt içiyordum...olacak ya işte bir aksilik..aksilik demeyelim de kader diyelim artık...önce bir parça ekmek alıp ağzıma attım..peşinden az da peynir yedim..her şey çok güzel gidiyordu fakat son elimde kalan bir hayli de küçük sayılmayan o son ekmek parçasını da " bari kalmasın " diyerek ağzıma attım peynirsiz yerken birden o lokma sen git nefes boruma kaç, nefes borumu kitle..Allah’ım ölüyor muyum, ölecek miyim" diye birden gözlerim faltaşı gibi büyüdü...yutkunuyor, hırıltılar çıkartıyor yok ya resmen ölüyor, ölümle, azraille mücadele ediyordum...gözlerim, başım kararmıştı..eşime seslenip" Aysel koş ölüyorum " diyeceğim ama hadi diyebilirsen de bakalım ne mümkün arkadaş nerdedeyse canımı teslim ediyordum artık...bir şey değil kelime-i şahadet de getiremiyordum son nefeste nefessiz gidiyordum..artık ramak kalmıştı ölüme...hiç bir şey düşünemez haldeydim...ağlayacağım ama nefesim çıkmıyor ki gözlerimden yaş aksın...bu şekilde ölüme direnirken birden su içmek aklıma geldi ama ne mümkün su bile gitmiyor boğazımdan...Ayaklarım titremeye başlamıştı...yok ya kesin ölüme yolculuk vardı artık...derken Allah’ın inayetiyle olacak ki son bir kez daha olanca kuvvetimle boğazımı zorlayıp ekmek parçasını dışarıya son saniyede desem yalan olmaz çıkarmayı başardım...gözlerimden yaşlar geliyordu artık...durmadan da öksürüyordum...bir defasında da apartmandaki elektriğe kapılmıştım akım beni şiddetle apartmanın giriş ve çıkış kapısına öyle bir fırlatmıştı ki kafamı demir kapıya vurdum ama çok şükür öldürmeyen Allah öldürmüyor işte...sonra kendime biraz gelince bir bardak su içip interneti kapatıp yatmaya gittim..eşim geç yatığı için bağırmalarımı duyamamış ancak son bağırmamı çok az duymuş..." niye gelmedin yanıma, az kalsın ölüyordum" deyip olayı anlattım..artık uykum da kaçmıştı korkudan..eşim çok üzüldü...ben yatarken sırtımı sıvazlayıp durdu..hani olur ya bir şey olur belki düşüncesindeydi...sabah eşim benden önce kalkmıştı..ben de uyanınca ilk işim o boğazıma takılıp, nefes borumu tıkayan ekmek parçasını göstrmek oldu..eşim" ya aklım gitti sabaha kadar sen uyudun ben hep bir şey olur diyerek sırtını sıvazladım, uykum kaçtı" dedi...çok üzülmüştü eşim...kızıma da zaten ÖSS sınavı pek iyi geçmediği için henüz olayı üzülmesin diye demedik...bu akşam da annemlere gideceğiz aslında annem de çok evhamlı..biz yüksek okulda okurken tv başında hep haberleri izlerdi.." acaba üniversitede olay çktı mı, çocuklarıma bir şey oldu mu ? " diye hep merak ve heyecan yaşardı...işte anneler de böyle vefâlı ve fedakâr olurlar...bazen annem beni sever, saçlarımı okşar.." anne dur ya ben çocuk muyum sanki ? "" deyince de " evet sen benim çocuğumsun " der...işte böyle...inanın aslında bugün bir ölüm şiiri yazsam daha iyi olurdu...ama nerden bileceksin arkadaş..ölüm her an yanı başımızda...ayak ucumuzda bizi bekliyor...o yüzden hazırlıklı olalım...bakın bir kelime-i şahadet bile getirmek kısmet olmadan öte yana gitmek de varmış kaderde ama hamdolsun ki yüce Allah’ım beni eşime, 2 çocuğuma, aileme, akrabalarıma ve de siz değerli, kadirşinâs dostlarıma bağışladı çok şükür...yaşamak çok güzel bir şey...ben bugünü ikinci doğum günüm olarak ilân ediyorum..." Mevlâm neyler, neylerse güzel eyler"insana canı da veren O’dur, alan da O..Sonuçta emanet bir can taşıyoruz..o yüzden arkadaşlar lütfen birbirimizi kırmayalım...dünya malı dünyada kalır...kefenin cebi yok...sevgi ve saygıyla kenetlenelim...ve lütfen artık ben dahil buraya yazılan ve emek harcanan yazıları da şirlerde olduğu gibi okuyalım...
Bana ve bu yazıma zaman ayırdığınz için çok teşekkür ederim arkadaşlar...Alah cümlemize hayırlı ölümler nasip etsin...kalın sağlıcakla efendim...
Bu vesileyle sevgi ve saygılarımı sunarım...
YORUMLAR
OKTAY HOCAM BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN BU BİR HABERCİMİ BİLİNMEZ AMA VAADESİ DOLMADAN YİYECEK EKMEĞİ İÇECEK SUYU BİTMEDEN İNSAN BU ALEMDEN GÖTÜRÜLMEZ HA BİRDE BENİM BU ALEMDE YERİM YOK ARTIK TÜM YAPACAK İŞLERİ BİTİRDİM DERSE VAADE GELİP ÇATIYOR GİBİME GELİYOR EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN SELAM VE SEVGİLERİMLE KENDİNİZE İYİ BAKIN ZERRİN HOCAM SAYGILAR SUNUYORUM
geçmiş olsun efendim bende trafik kazası yaptım ama ucuz atlatamadım 26 yaşında askeri doktor olan oğlumu kaybettim ...hepsi kader önceden yazılmış ne yaparsak yapalım kaderin önüne geçilmiyor bayramınızı kutlar sağlıklı günler dilerim
oktayzerrin
Değerli Kardeşim Metin güzel
Bir ricam var
şu yazının renğini değiştirin
Bir de Parağraflarını çoğaltın
zevk alarak okuyalım olmaz mı?
Selamlar
oktayzerrin
İYİKİ DOĞDUNUZ
SAYIN
OKTAY ZERRİN HOCAM
İyiki doğdunuz
Sayın Oktay Zerrin Hocam
Arifsiniz, İnsan-ı Kamilsiniz
İnsanlık için çarpıyor her zaman
O asil yüreğiniz
Duydum ki!...
Talihsiz bir kaza atlatmışınız
Büyük Geçmişler olsun
Allah Sizi Sevenlerinize
Bağışlamış derim
Yazınızı dikkatlice okuyunca
Bende çok üzüldüm,
İnan koptu yüreğim
Şair 67 Sizi biricik yeğenim ipeğin
Doğum gününde bloğunuzda yaptığınız
Jesti unutmuyor
Bundan sonraki yaşamınızda
Sağlık ,sıhhat, kazasız, belasız,
Günler diliyor
Hayata yeniden
Merhaba dediğiniz içinde
İkinci Doğum gününüzü
Cani yürekten kutluyor.
Sayın Hocam Oktay ZERRİN
İyiki varsınız
Uzun olsun,
Arif ,İnsan-ı Kamil Yürek
Uzun olsun hemi yaşınız
Saygı ile efendim
15.Temmuz. 2008
___şair 67____
ALİ CEMAL AĞIRMAN
Sevgili Oktay Bey, iyi ki varsınız...Dünya siz olmadan bir parça eksik kalacaktı...Geçmiş olsun...Yazınızı ibretle okudum...Gerçekten anı güzel ve doğru yaşamalıyız...Her an bu tendeki emanet canı teslim edebiliriz...Kırmadan kırılmadan, severek sevilerek ve sayıp sayılarak yaşamak varken, neden olusuzlukları yaşayalım...
Paylaştığınız duygu ve emeğinize sonsuz teşekkürler...
Saygılarımla
sn.Keçe ve sn.sessizlik nâzik yorum ve geçmiş olsun dilekleriniz için sizlere çok teşekkür ederim efendim...sağolun...zaten asıl önemli olan da insanaların sadece iyi gününde değil zor ve acı günlerinde de birlikte olabilmektir ki siz bunu çok güzel başarmışsınız...bugün bana olan yarın bir başkasına olabilir...saygımla...
DEĞERLİ DOSTLAR ÖNCELİKLE ÖĞLEDEN BERİ HÂLA NETTEYİM..TAKDİR EDERSİNİZ Kİ ÇOK YORULDUM..BAŞIM AĞRIDI..YUKARDAKİ YAZIYI EKLERKEN BİR HATA SONUCU YAZI RENGİNİ VE FONU SİYAH SEÇTİM HALİYLE YAZI DA OKUNMUYOR SİTE YÖNETİMİNDEN YARDIM RİCA ETTİM...AYRICA YİNE BU YAZIYI BUGÜNKÜ BLOG KÖŞEMİZİN " YAŞAM " BÖLÜMÜNDE DE YAYINLADIM ORADA YAZI OKUNUYOR...AMA BURADA DA YAZININ RENGİNİ DÜZELTİRSE SİTE YÖNETİMİNE ÇOK MİNNETTAR KALIRIM BENCE ÇOK ÖNEMLİ BİR YAZI YORUMUNU VE TAKDİRİN DE OKUYAN DEĞERLİ DOSTLAR YAPSIN ARTIK...TEŞEKKÜRLER..SEVGİ VE SAYGIMLA..
NOT: SN.SİTE YÖNETİMİ ŞİİRDE DÜZENLEME VAR DA ACABA YAZI KISMINDA NİÇİN YOK ? ÖNLEM ALMANIZI RİCA EDERİM...LÜTFEN...