- 573 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Ilık Ilık Gülümsüyorum
Kimse tanımıyor beni… Öylesine biriyim. Ama tuhaf bir şekilde yadırgamıyorlar da varlığımı. Bana çayla kek ikram ediyorlar, arkama yastık koyuyorlar. Şefkatlerini karıştırıyorlar her şeye. Rahat mıyım değil miyim, sorguluyorlar gözleriyle... Bakışlarıyla, şekeri uzatışlarıyla; ne bileyim işte, herhangi bir ayrıntıyla tatlı tatlı okşuyorlar saçlarımı, ılık ılık bir şeyler akıtıyorlar elleriyle. Gerçi elleri uzağımda, yerli yerinde duruyorlar. Karşı koltukta oturan güleç yüzlü, orta yaşın üzerindeki kadının kucağında uslu uslu duruyorlar mesela. Ama öyle bir bütüne eklenmişler ki, onun parçası olan her şey gibi okşuyorlar ister istemez. Çünkü onlar öylesine birinin değil, o kadının elleri…
Yanındaki diğer insanlar da o kadının farklı görünümleri… Ama yüzeysel bir farklılık bu… Çünkü hepsinde aynı kaygı: “Misafiri rahat ettirebildik mi?”
Misafir olmanın gerçek anlamına varmanın tadını çıkarıyorum, çayın burukluğunu hissedercesine damaklarımda. Uzak bir akraba olmanın verdiği itimat hissinden yararlanarak, kendimi yabancı olmaktan çıkaracak gereksiz davranışlarda bulunma gereği duymadan, öylesine duruyorum koltukta… Sadece öylesine durmakla bile var olabilmenin verdiği o muazzam özgürlük duygusunu iliklerime dek hissederek ılık ılık gülümsüyorum onlara.
“İki gün sonra dönmem gerekmese eve” diyor gözlerim. Hep böyle yarı misafir, yarı ’onlardan biri’ kalsam… Bu sınırda yalpalayıp dursam, düşmekten zerre kadar korkmadan… Çünkü bilsem ki hangi yana düşersem düşeyim acımayacak canım, iki tarafta da bu tatlı kadının elleri karşı koltuktan uzanıp okşayacak saçlarımı. Görünürde kucağında öylece duracaklar. Çay fincanını tutacaklar görünürde; masadaki çöreğe, keke uzatacaklar çatalı. Ama ben yine de saçlarımda o okşayışı hissedeceğim.
Neden geldim buraya, bu akrabaların evinde kalmama kim karar verdi- annem mi, babam mı-, onlara neler söyledi benimle ilgili? Hiçbirini bilmiyorum. Ama iyi ki de vermiş bu kararı. Veremediği başka şeylerin yerine bana bu güzel ailenin bir parçası olma şansını verdi böylece, belki de bu şekilde “özür dilerim” dedi.
YORUMLAR
Bence misafiri oldukca rahat ettirmişler ki misafirin gitmeye niyeti yok gibi.
Tebrik ederim
Mavilikler
ÖYKÜ olarak kayıtlı bir yazı gördüğüm zaman hemen dalıyorum içine. Makale, filan diye kayıtlı yazılardaki "tekil gösterim" sayıları aldatmasın kimseyi, benim gibi öykü mü değil mi diye girip hemen çıkan insan o kadar çok ki...okunmuyorlar yani... öykü nispeten okunur... o nedenle lütfen öykücülüğe devam...Paylaşmanız vesilesiyle bo öykünüzü okumak imkanım olduğu için mutluyum...Konuyu işleme şekliniz ve tarzınız okumaya keyif katmakta. Güzel paylaşımınıza,edebiyata verdiğiniz emeğe ve yaşattığınız okuma keyfine teşekkürler... Tebriklerimle... Saygıyla...