- 513 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Denizli Deda Haber sitesinde benimle yapılmış bir Recep Yazıcıoğlu söyleşisi
SÜPER VALİ’Yİ ANLATTI
Talihsiz ve esrarengiz bir kaza sonucu aramızdan ayrılan Recep Yazıcıoğlu’na dair bilinmeyenler aralanıyor.
Tokat’ta yaşayan “Recep Yazıcıoğlu’nun Liderlik Sırları” Kitabı’nın yazarı işitme engelli TURAN YALÇIN halk tarafından “Süper Vali” olarak tanımlanan Recep Yazıcıoğlu hakkında bilinmeyenleri anlattı. DEDA HABER’e konuşan Yalçın, Merhum Yazıcıoğlu’nun son görev yeri olan Denizli hakkında da çarpıcı bilgiler verdi.
İşitme Engelli olan Turan Yalçın’ın yaşam mücadelesi, hayat tecrübeleri ile birlikte özellikle engelliler ve gençler üzerine çalışmalarını sizlere duyurmak için DEDA HABER ekibi olarak Merhum Yazıcıoğlu’nun görgü tanığı işitme engelli Yazar Turan Yalçın ile röportaj yaptık:
SORU- Önce Turan Yalçın’ı tanıyalım, Turan Yalçın kimdir?
TURAN YALÇIN- 1967 yılında, Tokat’ın , 1987 yılında ilçe olan, Pazar Nahiyesinde bir çiftçi ailesinin 3 kızından 7 yıl sonra dünyaya gelen tek erkek evladıyım. 12 yaşında ortaokula giderken şiddetli menenjit hastalığı sonrasında uzun tedavilerden sonra iyileştim ama işitme gücümü tamamen kaybetmiştim. Ortaokulu da Pazar’da tamamladım . Lise 1 de iki sene üst üste sınıfta kalmama rağmen daha sonra okumanın yazmanın gücünü keşfederek Pazar’da liseye devam ederek tamamladım.13 amca çocuğu arasında ilk ve tek Üniversite tamamlayan insan oldum. İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümünü tamamladım. Önce Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinde geçici olarak çalıştıktan sonra 1996 da engelli memur sınavını kazanarak Türk Telekom’da memur oldum. 2007 de Özelleştirme sonrası İl Halk Kütüphanesine atandım. Türk Telekom’da memur iken Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tokat MYO Elektrik bölümü mezunu oldum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.
1982 yılından beri Tokat Yerel basınında yazılar yazarım. Tokat’ta valilik yaptığı 1984-1989 yılları arasında yazdığım yazı ve şiirler ile Vali Recep Yazıcıoğlu’na her zaman destek oldum. 2006 yılında “Sessiz Dünya’dan Esintiler” 2007 yılında “Tokat’tan Zirveye Doğru” 2010 yılında Akis Yayınları“Hizmetkar Lider Recep Yazıcıoğlu” 2013 yılında Az Yayınları “Recep Yazıcıoplu’nun liderlik sırları” ve 2014 yılında Az Yayınları “Engelleri Aşanlar” adlı kitaplarım çıktı. Her kitabım bir öncekinden daha çok ilgi gördü. Yayına hazır bir çok kitabım var. Şiir gecelerinde şiir okumak, Üniversitelerde “Hiç Duymayan İnsan Nasıl yazar ve konuşmacı olur” konulu konuşmalar yaparak azimle çalışmanın ve kitap okumayı sevmenin önemini anlatan konuşmalar yapmaktayım. Okumayı yazmaya ve insanları severek aydınlatma yolunda eleştirileri ve hakaretleri de küçümsemeleri de göğüsleyerek çabalarıma devam ediyorum.Şiir gecelerinde şiirler okumaktayım. Antolojilerde yer alıyorum.
SORU- Turan Yalçın için Recep Yazıcıoğlu’yu önemli kılan nedir?
TURAN YALÇIN-
O’nu bizim için değerli kılan samimi ve içten olması, empati ile muhatabına yaklaşmasıydı. “Ben” yerine “biz” vücut dili ile anlatan ve mevki ve makamları insan ilişkilerine karıştırmayan “hepimiz aynıyız” mesajı veren insandı. Bunun yanında 17 yaşında olmamıza bakmadan Tokat’ta Vali iken Sesimiz Gazetesindeki yazılarımızı okuyarak takdirlerini herkese söylemesi ve annem ve babam dahi inanmazken “yarının büyük gazetecisi” olacağımıza inanarak bana verdiği kitapları böyle imzalaması her zaman bizi motive etmiş, İstanbul’da Üniversite okurken el yazısı ile de olsa bir iki satır mektuplarımıza cevap yazması , istediğimiz kitapları sanki arkadaşımız gibi göndermesi, Valilikten ayrıldıktan sonra Tokat’a geldiği zaman bizlere sarılarak “sen değerlisin, sen teksin, benim için değerli insansın” mesajını sözle değil davranışları ile bana hissettirmesi bizim gözümüzde O’nu farklı yapan özellikler olmuştur. Liderliğinin ilk ve en önemli şartı bence samimi olmak .
SORU- Recep Yazıcıoğlu ile ilgili çok sayıda kitap, dergi ya da edebi eserler üretiyorsunuz. Neden sanat yolu ile Süper Vali üzerine yazıyorsunuz?
TURAN YALÇIN-
Yarına kalmanın en güzel yolu sanattır. Bir insanı yarınlara taşımak istiyorsak onu filmler, diziler, kitaplar, romanlar, şiirler ile gelecek nesillere anlatmak lazım. Ben yazmak konusunda yetenekli olduğumdan bunu yapabiliyorum. Başkaları da film ve diziler ile bunu yapmaya çalıştılar ve başarılı da oldular gerçekten de. Sanat toplum için olunca insanları gelecek nesillere kitaplar ile anlatmak en güzeli. Gençler gelerek “ Abi kitabınızı okudum. Recep Yazıcıoğlu’nu sizin kitabınızla tanıdım .O’nun gibi bir adam olmak istiyorum ve gayret edeceğim. Kitabı babam ve annem okuyup tüm çevremize okutacağız” dedikleri zaman dünyalar benim oluyor.
SORU- Kitaplarınızda Süper Vali’yi nasıl ifade ediyorsunuz?
TURAN YALÇIN- Samimi, dürüst ve çalışkan, engelliler seven, insana gereken değeri veren, empati yapan yazanı seven ve kendisi de düşüncelerini yazılı ve sözlü güzel anlatan hitabete önem veren ve hitabeti güçlü ve kararlı, korkmayan içinden geleni açıkça söyleyen dedikodu yapmayan ve “şunu söylersem şu darılır mı” diye düşünmeden doğruyu söyleyen adam olarak tanıtıyorum genişçe.
SORU- Çeşitli üniversiteler, sivil toplum örgütleri ya da çeşitli kuruluşlar bünyesinde seminer ya da panellere katılıyorsunuz. Özellikle de gençlere önem verdiğiniz biliniyor. Recep Yazıcıoğlu’nun liderliği ve ülkeye hizmetleri göz önüne bulundurduğunuzda gençleri nasıl konumluyorsunuz?
TURAN YALÇIN- Gençlerimiz de büyük potansiyel var gelişme, ülkeye faydalı olma, hizmet etme. Ama yanlış arkadaşlar, insanı geliştirmeye değil ezberlemeye yönelik eğitim sistemi, aileden alınan özgüvene dayalı değil de korkuya dayalı, başkalarını suçlamaya dayalı aile ilişkileri, birikimli insanlardan faydalanma yerine onları kıskanma, çekememezlik gençlerin daha çok gelişmesini engelliyor. Onlarda güzel örnek alacakları insanlar arıyorlar. Ben Recep Yazıcıoğlu’nu anlatınca O’nu merak ederek araştıran öğrenen ve O’ndan ilham alan çok insana rastlıyorum. Anne ve babalar kitabı imza günlerinde alarak çocuklarına hediye ediyorlar. Gerçekten güzel oluyor davet olsa her Üniversitede Recep Yazıcıoğlu’nu anlatmak isterim.
SORU- Recep Yazıcıoğlu daha önce görev yaptığı illerde olduğu gibi Denizli’de de iz bıraktı. 6 ay gibi kısa süre görev yapmasına rağmen Denizli’de görev yaptığı sürece çok konuşuldu. Süper Vali’nin Denizli’de yaptığı hizmetleri nasıl buluyorsunuz?
TURAN YALÇIN- Gayet güzel ,işler yaptı. Bir haftada tüm ilçeleri gezdiğini biliyorum.1989 da Tokat ve Denizli’yi kardeş şehir yaparak büyük bir heyetle Tokat’tan Denizli’ye gelmişlerdi. 2003 yılında da Denizli Valisi olunca nu kardeşliği 14 yıl sonra da unutmayarak Tokat’a iki otobüs dolusu iş adamı getirmişti. O zaman görüşmüştük ve 3.5 ay sonra da o kaza oldu zaten. Kardeşliğe önem veren Vali insanları ve illeri tanıştırarak kaynaştırmaya çok önem veriyordu. Gittiği yerlerde bile engellilere bizi anlatarak örnek gösteriyordu. Tokat Denizli Kardeşliğine 2003 de yazdığım şiirim İnternette en çok okunan şiirim olmuştu.İsteyenler “Tokat Valisi Denizli’de” adlı şiirimi internetten bulup okuyabilirler. İşin en ilginç yanı bu kardeşliği 30 yıldır yazı ve şiirleri ile destekleyen ben ne yazık ki hayatımda Denizli’yi görmedim daha. Denizli de Üniversite ve okullarda Vali beyi anlatan konuşmalar yapmak ve O’na yazdığım şiirleri okumak isterim. Tokat ve Sivas’ta şiir gecelerinde Vali beye yazdığım şiirleri okuyunca insanlar çok duygulanıyorlar.
SORU- Pamukkale Üniversitesi, Türkiye’de önemli üniversitelerden biri. Her yıl binlerce mezun veriyor. Özellikle kitaplarınızın akademik çevrelerce İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri (İİBF)’nde kaynak kitap olmasını önerir misiniz, neden?
TURAN YALÇIN- Kitaplarım bir çok Üniversite ve halk kütüphanelerinde özellikle Üniversite Öğrencilerinin okuduğu bir kitap ve Recep Yazıcıoğlu hakkında yazdığım kitapta bizzat Tokat’ta 1984-1989 Yılları arasında Yayınlanan Sesimiz Gazetesinde yayınlanan yazılar baz alınarak yazıldı. Valiye yazılan şiirler hayat hikayesi kişiliği ve liderliği. Liderlik konusunda gelişmek isteyenlere iyi kaynak olacağına eminim. Bu konuda öğrenciler ve öğretim üyeleri kitabımızı bularak okuyarak düşünerek faydalanabilirler. İyi vali yönetici ve halkın sevdiği insan olmak isteyenler kitabımızı smaimiyetle okuyarak faydalanabilirler.
SORU- Turan Yalçın için Denizli’nin ayrı bir yeri olduğu biliniyor, özellikle Denizli halkına ve gençlere dokunmayı burada tecrübelerinizi paylaşmayı çok istiyorsunuz. Denizli’de yapmayı istediğiniz ya da planladığınız bir girişiminiz var mı?
TURAN YALÇIN- Üniversite öğrencileri , şair arkadaşlarım beni Denizli’de görmeyi çok istedi ama ne yazık ki bir türlü davet olup da gelemedim. Üniversite’de gençlerle , işitme engelli aileleri ve işitme engelliler ile şairler ile buluşmak kaynaşmak , yerel basını ziyaret etmek ve gençlere kitaplarımızı imzalayarak sorularını cevaplamak kardeş şehir Denizli’yi gezmek görmek ve dönüşte Tokat’ta yerel gazete Tokat’ta yazmayı çok isterim. Bunun için resmi bir davetin olması yeterli. Nedense Tokat’a okumaya gelen Denizli’li gençler ile ve şiir gecelerinde Denizli’li şairler ile çok iyi anlaşıyoruz.
SORU- Gazeteci ve yazar kimliğinizin yanında kişisel gelişim uzmanı misyonunuz da var. İşitme Engelli bir yazar olarak özellikle engelli bireylere hayata tutunması için neler önerebilirsiniz?
TURAN YALÇIN- Ben kişisel gelişim uzmanlığı tabirini sevmem bunun yerine kişisel gelişim gönüllüsü daha samimi geliyor. “Olmaz” diye bir şey yok. Ben işitme engelli bir insanın güzel konferans veremeyeceğini zannederdim. Bir Gün recep Yazıcıoğlu sevdalısı olan Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr Köksal Pabuçcu ( “Adam gibi Vali” kitabının yazarı) beni okula davet etti. Aniden konuşmaya yapmamı istedi. Bende konuşunca bir anda başka okullara da davet aldım. Güzel yazma ve konuşma üzerine gazete ve dergi yazıları okuyup da hayata uygulayınca gerçekten de güzel konuşma yapabileceğimize inandım şimdi gittiğim yerlerde “işitme engelli bir insan normal insan kadar güzel konuşur mu?” diye hayret ediyorlar. Gençlerde isterse gayret ederse hayret edeceği sonuçlar alırlar. Azmi bırakmamak lazım.”Engelleri Aşanlar” kitabımda 60 kadar engellinin başarı hikayesini anlattım. Ben de dahil. Bu kitabı yazarken engellilerin hayat hikayelerinden çok şey öğrendim. O kitap beni daha çok hayata bağladı ve ilgi gördü. Engelliler nasıl azimle hayata bağlanmış okuyan insan “ başarıda engel yok” diye düşünecektir
SORU- Gençler… Bu ülkenin aydınlık yarınları… Ancak bazı gençlerimiz gelecek kaygısı taşıyor ve ümitsiz. Gençlerin enerjisini iyi kullanması ve geleceğe tutunması için ne yapılmalıdır.
TURAN YALÇIN- Çevremizde ne yazık ki bizi sevenden çok sevmeyen var. Başarılıysan sevmeyenin çoktur. Yaparsın edersin, diyen az yapamazsın edemezsin diyen çok. Korku kültürü hakim kılınmak isteniyor okulda , ailede. Sözüm dinlensin diye aileler “şunu yaparsan seni severim, bunu yaparsan seni överim” gibi bu da gençlerin kendi olmalarından çok arkadaşlarının, ailenin öğretmenlerin istediği gibi bir insan olara yetişmelerine sebep oluyor. Kendine özgü düşünceleri olmak suç gibi algılanıyor. Fransız düşünür e.e cummıng der ki “ Seni başkalarından farksız yapmaya gece gündüz çalışan bir dünyada kendin olabilmek , kendin kalabilmek dünyanın en büyük savaşını vermektir. Bu savaş bir başladı mı hiç bitmez” Bu sözden yola çıkarak Doğan Cüceloğlu “ Savaşçı” kitabını yazmıştır. Gençler çevrenin ve arkadaşlarının değil iç seslerinin ne dediklerine kulak vererek başarılarına inanacak insanlar ile dost olarak her zaman hayata tutunabilirler. Bu kitabı çok severek birkaç kere okudum. Gençlerde kendileri olabilmek kendileri kalabilmek için savaşı verirlerse o zaman hayatta başarılı ve kimseye muhtaç olmayan tersine başkalarına faydalı insanlar olurlar. Bunları Denizli de gençlere konferanslar ile anlatmak isterim. Umarım faydalı olur. Denizli ye kucak dolusu selamlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.