- 755 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
dur mola saati
Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin..oysa kalbim en ufak bir kıvılcımda bile tutuşmaya hazırdı, gönül sıcaklığıyla yaklaşmasını bilenler için.... “her şeyde bir hayrın olduğunu.” O anlar beni, bilir söylediklerimi en çok da söyleyemediklerimi. Soranlara söyleyin ki bazı şeyler ille de yaşanılarak öğrenilir hayatta.
Vicdan derinden bir sızladı mı aklın mutlaka gelir başa. O başa gelene kadar bazen dibe vurmak gerektiğini de bilmek lazım. Dibe vurduğunda da uzatılan elin tutulması gerekliğini
Söylenmeden, sızlanmadan, mazeret üretmeden verilen sözlerin tutması gerektiğini . O ele değil de elin gerçek sahibini görmesi gerektiğini bilmek yaşamak gerekir.
unutmamlıyızki herkese tebessümle içten samimi yaklaşmalıyız.Yüreğinde sevgi ve merhamet olanın dilide yüzüde gülüşüde güzel olur." her şeyi okuyarak da hiçbir şey okumamış kadar olabiliyor ya bazen insan!Birbirine alıştıkça, teker teker açılabilirmiş benliğin katmanları ve birbirine açıldıkça, tekrar tekrar paylaşmayı ögrenebilirmiş insan."Hevesleri, beklentileri, erteledikleri kursağında kalmış;Sözüne inanmadığınız insanların, özüne güvenmemek gerekiyormuş bu hayatta."Ben buralara bıçak sırtlarında yürüye yürüye, sehiv secdelerinde bile yanıla yanıla, iki minare arasında gerili mahya kandillerinin şiddetli rüzgârda birer birer kopup düşeceğinden korka korka yşamayı ögrendik’Zihin hesap yapar ama ruh özlem duyar,ve kalp sadece kendinde olanı bilir.’anladımki!!!!!
Gece indiğim uçurum kenarlarını gündüz gözüyle seyrettiğimde ’ nasıl da çıkmış nasıl da inmişim’ diye, dehşetten ürpere ürpere.. viçdanımı sorguluyarak şirk ve kul hakkından elimden dilimden sakınarak yaşamaya calıştım yaşadıgım sürece inancıma sadık kalarak,
Ve dedimki ’Masumlar niye acı çeker ki?’ sorusunu her sorduğumda kendime düştüğüm kuyulardan çıkarken her defasında daha da hiç zorlandığımı - hissede hissede yaşadım
DERT BİLDİKLERİMİ SORUN SAYDIGIM HERSEYİ HER OLAYI BİREYİ durdugum be baktıgım yeri degiştirince sevmeyi Kelimeleri, kaçırılmış bakışları,gizledikleri, bitirilmemiş , susuşları,ve istemsiz veda edişleriyle tamamlanmamış bir cümle olan insanı ,zamana yenik düşen dogru bildiklerinmizin yanliş olduklaarını yaşarak severek ögrendim
Biraz delilik.,Biraz da bilgelik..hayattan zevk almak için..
hataları önlemek için."gerekli imiş oysaki
bir dostuna telefon acıp sen çay demle sıcacık,
ben tüm soğuk yanlarımı; elimi, yüzümü, gönlümü alıp geleyim."bekle bile diyemeden gecen oncayıl nerde şimdi...!!!!
bir saniye maziye bakmak yeterli.degilmi "Bir kitap art arda dizilen cümlelerden değil, bir benzetme yapmak gerekirse, kemerlere, kubbelere dönüştürülmüş cümlelerden meydana gelmezmi.""oysaki keşke her gün bir parça müzik dinleyip , iyi bir şiir okuyup, güzel bir tablo bakıp ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söyleyebilseydik .ruhumuzun huzur bulabilmesi için insanlık adına...
"Hayatımızdan gün çalanlara vakit ayıracagımıza,günmüze hayat katanlara değer verebilseydik,bilirizki ."Hayallerin sığmadığı bir dünya yok,düşünüp , düşleyip, bulmak ,mutlu olmak varken yaşamak varken,""İsimleri unuttamadıgımız. yüzleri, sesleri, kokuları filan. gecmişte kalan birey ve olayları temcit plavı gibi ortaya dokmektense gelmişine geçmişine asfalt dökmeliyiz ki gelecekte yürüyebilmek için başka bir seye ihtiyacımız kalmasın .
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.