- 1039 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Basını kin ve nefretlerine alet ediyorlar.
Son bir kaç gündür koza İpek holding’e yapılan polis baskınından her nedense bir basına saldırıymış gibi bahsediliyor . Neden bu tarz bir algı yaratılmak isteniyor , amaç nedir?
Nedeni çok açık olsada bir daha tekrar etmekte fayda var .Basın istesekte istekesekte artık taraflı maalesef ve bir grup basın kuruluşu uzaktan kumandayla hareket etmekte ve bu düzeni parçalamak ülkeyi bölmek isteyen ülkelere ve güçlere hizmet etmektedir.Birileri çıkıpta tekerlerine çomak sokunca ortalığı velveleye vererek haklı çıkmaya çalışmaktadır .
Sen ülkeni dış ülkelere şikayet et dış basınla birlikte dünyada ülkenin itibarını düşürmek için dış basınla aynı eksende hareket et hatta bilgi ve belge paylaş sonrada özgür basın diye yırtın öylemi.
Dış basın o kadar ileri düzeyde haberler yayınlıyorki daha bizim ülke medyasında bile yayınlanmamış haberleri avrupada olaydan 1,5 dakika sonra yayınlaya biliyor dahada ilginci nereden bu kadar hızlı haber alabiliyor .Buna danışıklı dövüş denir.
Hal böyleyken alman basınıda , abd ,ingiliz basınıda hatta iran basınıda bu haberi anında duyuruyor . Bakın gezi olayları sırasında cnn tv bu ülkeden 8 (SEKİZ) saat canlı yayın yaptı.
Maalesef iki grup medya var artık ülkemizde bir grup ülke menfaatlerini hiçe sayarak ne olursa olsun bu düzen bozulsun diye uğraşanlar diğeri koruyanlar.
İlk grup akıllarını ve vicdanlarını harici şer odaklarına (almanya ,fıransa, abd, ve ingiltere)ipotek ettmiş sürekli kaos peşinde aslı astarı olmayan sayfalar dolusu yalan haberlerle sözüm ona habercilik yapıyorlar . Basın eğer basınlığının gereğini yapsa kimsenin lafı sözü olmaz basın karşısında. Düşünün ccn ni 8 saatlik canlı yayınının arkasındaki oyunu bu nasıl bir habercilik dünyanın hiçbir yerindeki bu tür olayı 7-8 dakikadan daha fazla asla yer vermezken nasıl oluyorda bizim ülkemizden 8 saat kesintisiz canlı yayın yapabiliyor . Basın özgür olmalıdır lakin özgürlüklerinde bir sınırı illaki olmalıdır yoksa bu günki gibi bir hilkat garibi basın ve medya çıkar ortaya.
Şimdi bu medya ne yapıyor haklara saldırıyor bakan , millet vekili ,başbakan ve Cumhurbaşkanına varıncaya kadar hakaretler ediyor ailesine açıktan açığa hakaret ediyorlar iftiraları saymıyorum bile daha kötüsü tehdit ediyor dahada ileri giderek çöplük kenarında kuşuna dizilmesi yönünde halkı isyana teşvik ediyorlar insanları hedef gösteriyor açıktan açığa cumhurbaşkanına çekil git yoksa biz seni göndermesini biliriz demek suretiyle kin ve nefret kusuyorlar . Bununlada kalmayarak pkk ve kollarını masum cici çocuk mazlum siviller olarak allayıp pullayıp halkın acısıyla Şehitleriyle dalga geçercesine yayın ve yazılar yazıyorlar. Devletin belge ve bilgilerini dışarıya sızdıranları kolluyor Polisi Askeri suçluymuş gibi gösteriyorlar. Bizde buna tarafsız basın diyeceğiz değilmi .
Sen önce tarf olmaktan vaz geç eğer halen daha senin hak ve özgürlüğüne lafeden oluyorsa işte o zamana hep birlikte senin hakkını savunalım.
Bir gazeteci çıkıp bir TV kanalında Cumhurbaşkanını seni çöplükte duvarın dibine koyup kuşuna dizdiririz derse.
Bir başka gazeteci akıllı ol çek git yoksa biz seni göndeririz diye tehdit ederse başka birileri hakareti dilinden hiç düşürmezse.
Soru : Bunu yazanlara söyleyenlere basın yada medya denirmi ?
Aslında acilen bunlara Cumhuriyet savcıları kendi ifadelerini suç duyurusu olarak kabul edip soruşutrma açmalı.
Buna gazetecilik yada basın denemez bunun adı hatsizlik , kendini bilmezlik ve edepsizliktir....