Zamanı Geldi.
Vurun vurun bizden olmayana
Sizden olmayana.Sanki Tanrı’dan haber almışlar,hepsi bir ağızdan:
-Sen şu’sun ,ben şunlardanım.Sen kimlerdensin?
……….
Değişen dünya dengelerine rağmen bizde bir şey değişmedi. Hala kısır döngüler içinde debeleniyoruz. Birbirimizi tanımamıza rağmen sadece bizim gibi düşünüyor diye kanga oluyoruz. Ya da düşman oluyoruz. Peki niye böyle yapıyoruz?
Yeri geldiğinde hep bir ağızdan kardeşiz diyorken, yeri geldiğinde hiç birbirimize acımadan gırtlaklarımızı kesebiliyoruz.
Adem babamızdan biz böyle mi gördük? Ya da bize hep yanlış mı anlatıldı?
Yoksa kendi heva ve heveslerimiz için dünyayı alevlere mi atıyoruz?
Bizler gözlerimizi açtığımızda, bizden öncekilerde gözleri açtığında bu tür kısır döngüler hep vardı aslında.
İnsanlarımızı korku içinde büyüttük.Savaşlarla,darbelerle...vb
Hiçbir zaman insanlarımıza sevgiden,barıştan bahsetmedik.Çünkü onlar bize yakışmazdı,ya da rüyaydı.Acaba barış sözcüğünü hangi durumlarda kullandık?
Hangi şartlar biz de barışı çağrıştırdı.Sadece savaşlar barışın değerini bize anlatmamalıydı.Gerektiğinde hepimiz elimizi taşın altına sokmalıydık.Ama biz bunu bile yapmadık,yapmak istemedik.Çünkü menfaatlerimiz çok büyüktü.Birileri iyi yaşasın diye ben rahatımı neden bozayım dedik.Yanı başımızda insanlar öldürülürken,insanlarımız hak ararlarken onları alıp zindanlara atıp, onlara barış içinde yaşamayı öğretemedik
O onun dininden bu onun ırkından diye basit açıklamalar yetiyordu; ama hiç kimse akıl erdirmezdi ki insanın seçemediği durumlar yüzünden suçlanması mantıksızdı.
Yoksa biz birbirimizi vururken birileri rahat mı ediyordu, kazandıklarını artırıyor muydu?
Hepimiz birer gladyatör olmuştuk zamanla. Kanla büyüyordu birilerinin tahtı. Birileri bizim kanımızla yaşıyordu.Sanki kan akmasa birilerinin saltanatı sallanacaktı.
Birileri bizim rahat yaşamamızı istemiyordu. Bizim rahatlığımız onların huzurunu bozacaktı.
Nasıl oluyordu da birileri oturup bizlerin kanları üzerinde hesap yapıyordu.
-Ha! Ayağınızı denk alın!
Yoksa ben size ne yapacağımı bilirsiniz? Alın önünüzdeki ekmeği başka da bir şey söylemeyin. Yapmayın. Etmeyin.
Korkular içinde yaşayan bir toplum olduk elhamdülillah. Sokakta cadde de yürürken kendi gölgelerimizde korkar olduk. Gözlerimizin önünde insanlar öldürülür biz görmez oluruz.Gencecik insanlarımız kara toprağa gider bizim gıkımız bile çıkmaz.Analarımızın kadınlarımızın gözyaşları tükenir bizim gıkımız çıkmaz.Yarınlardan umudumuz kalmaz bizim gıkımız çıkmaz.Bu böyle devam eder,hiçbir şey yapamaz oluruz.Biz doğarken ölmüşüz aslında.Ne gereği var sorgulamalara;yoksa beyninden yersin kurşunu.Sus,sus sonsuza kadar sus.
Bu böyle devam ederse yanı başımızdaki komşumuzu düşman gözüyle bakmaya da devam edeceğiz.Ama artık böyle gelmiş diye böyle devam etmemeli.Ellerimizi birlikte taşın altına sokma zamanı gelmedi mi?Hüzünlerimizi,sevinçlerimizi paylaşma zamanı geldi de geçti.
Şimdi her zamankiden daha fazla barışa kardeşliğe ihtiyacımız var.Darbecilerin kan akmak için çabalayanların oyunlarını ancak barış içinde yaşayan bir toplum önler.Ülkemizi hiçbir çapulcuya bırakmadan birbirimize kenetlenerek payidar kılabiliriz.Biz biliyoruz ki bu ülkede yaşayan türkü-kürd-,arabı-çerkezi,alevisi-sünnisi bu ülkenin bölünmesini istemez.Birilerin tezgahını bozmanın vakti gelmiştir.
Bu ülkede yaşayan her kim olursa olsun onlara sahip çıkmak lazım.
Bilinmelidir ki;Allah’u Teala kavimleri sadece birbirleriyle kaynaşsın diye yaratmıştır.Öyle olmasaydı hepimizi bir ırktan yaratırdı.Farklılıklarımızı zenginleştirmenin tam zamanı.Yoksa bu ölümler bizleri birbirimizden kopartacak.Bugün değilse bile yarın olacak.
Açalım kapılarımızı yanı başımızdaki komşumuzu misafir edelim. Biz de misafir olalım gerekirse. Düşmanlıklarımızı bırakalım ve kucaklayalım. Yarın geç olmadan sevgilerimizi dile getirelim. Artık zulmetmeyelim birbirimize.
Birbirlerimize güvenelim. Kenetlenelim. Ancak böyle bozarız düşmanımızın oyunu.
YORUMLAR
"Gene gel! gene gel! her ne isen gene gel!
Kafirsen, atese tapiyorsan, puta tapiyorsan da, gene gel,
Bu bizim dergahimiz umutsuzluk dergahi degil,
Yüz kere tövbeni bozmussan da gene gel!"
Hz. Mevlana
.
.
.
"Cömertlik ve yardim etmede akarsu gibi ol,
Sefkat ve merhamette günes gibi ol,
Baskalarinin kusurunu örtmede gece gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol,
Hosgörülükte deniz gibi ol,
Ya oldugun gibi görün, ya göründügün gibi ol."
Hz. Mevlana
...
bu yazınızı bence en güzel MEVLANA nın sözleri özetliyor... gerçekten içler burkan bir yazı.... toplumumuzda artık BİZ duygusu küllenmiş.BİREYLERİN ARTIK BEN'CİL (BEN) DUYGULARI ÖN PLANDA ÇORAP SÖKÜĞÜ GİBİ SÖKÜLÜP GİDİYORUZ BAKALIM (ZATEN BUNU İSTEMİYORLAR MI? BİZİ PARÇALAYIP DAĞİTMAK KISACA SÖMÜRMEK DÜŞMAN ETMEK BİRBİRİMEZE..) OSMANLI DEVLETİ ZAMANINDAN SÜRE GELEN BİR SAAVAŞ... TARİHİMİZ HAKKINDA KONUŞULACAK ÇOK ŞEY VAR!!!
MEVLANALAR YUNUS EMRELER ŞEMSLİ TEBRİZLER GİBİ MUSTAFA KEMALLER .....BİR DAHA NASİP OLMAZ....
.
.
.
.
BÖYLE GÜZEL VATAN DUYGULARINI İŞLEYEN DEĞERLİ YAZILAR NEDEN YORUM ALMAZ VE NEDEN GÜNE GELMEZ...........