Rızayla boyun eğdiren
kabul edişleri yaratan
zor kullanmaz tahakkümlerin
genel geçer söylemleri
iki liman arasında
küçücük yelkenli kalbime
kuzey yıldızı olamazlar.

Arkasından sürüklenilen
mart havası düşüncelerin
korkak sahipleri
ve onların arkasından giden
kişiliğini bulamamış iki kere korkaklar
silahı arkasına alıp
karşıma çıkan üç kere korkaklar
ayağımın düştüğü yerde bile
dostum olamazlar.

İnsani düşmüşlüklerle gelen
yoksulluk, açlık ve göz yaşı
ve esir aşkların saklandığı
aşk mağarası korsan kalpler
rüzgar gelecek delikleri tıkayan
son çare olamazlar.

Bir dalda durmayan
birinden biri nasıl olsa yaparcıların
çalım satan eli kulağındacıların
çıkaryolsuz hayatları
büyük insanlığın kurtuluşuna
küçük bir çare bile olamazlar.

Attan inerek eşeğe binip
at yerine eşek bağlayanlar,
hala bağlandıkları yerde otlayanlar
başları göğe erse de
it derneğinde bile
köpek olamazlar…