- 710 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
30 AĞUSTOS VE ZAFERLER HAFTASINI KUTLARKEN
Tarihi, şeref kahramanlık ve zaferlerle dolu olan yüce milletimizin önemli dönüm noktalarından biridir Ağustos ayı. Malazgirt’ten Sakarya’ya bizi biz yapan kahramanlık destanlarından ve zaferlerimizden biri de 30 Ağustos’tur. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve vatan savunması için kanını son damlasına kadar akıtarak yurdunu bırakmayacağını dünyaya ispatlayan bir milletin büyük zaferinin adıdır 30 Ağustos…
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız vatanımızda, hür olarak hayat hakkımız elimizden alınarak bu topraklar işgal edilmek isteniyordu. Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. "Misak-i Milli sınırları içinde vatanin bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı Görüşü”nden hareketle, Gazi Meclis tarafından düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi " Hattı müdafaa yoktur sathi müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanin her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini veren Mustafa Kemal’in emrine Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla uyuyordu.
Birinci Dünya Savaşında güzel yurdumuzun emperyalist güçler tarafından işgal edilmesini kabul etmeyen yüce Türk milleti ve ordusu Ağustos 1922 de yekvücut olarak Gazi Mustafa Kemal’in başkomutanlığında düşmana saldırarak, canından değerli saydığı vatanını müdafaa ederek, düşmanlarını bu cennet vatandan kovmuştur… Müslüman Türk milleti hürriyetini, bağımsızlığını ve vatanını teslim etmemişti…
İnanç, irade, iman ve istiklal ruhuyla dolu Mehmetçikler kanı ve canı pahasına vatanı, şerefi, namusu, koruma adına seve, seve ölüme koştular. Türk ordusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal önderliğinde, zor şartlarda kahramanca mücadelesini 30 Ağustos zaferiyle taçlandırmıştır. Bu zafer inanmış insanların neler yapabileceğini, Türk milletinin hür yaşama azminin boyutlarını da tüm dosta, düşmana göstermiştir.
Tarihte hiçbir millet başkalarının, kendisinin güçlenmesini istemeyenlerin telkin ve tavsiyeleri ile büyüyüp yükselmemiştir. Bu gün milletimize karşı kurgulanmış bir küresel senaryo vardır. Bu senaryonun en önemli ayakları etnik ayrıştırma ile mezhep ayrışmasıdır. Küresel emperyalistler bu bölgede tam egemenlik sağlama adına etnik ve mezhep ayrışmasını körüklemektedirler. Türk milleti ve ordusu bu oyunları bozacaktır. Bu gün düşmanın “böl, parçala, yut “oyunlarına gelmemeliyiz! Terörün bitirilmesin için dua ederken, Allah’tan terörden beslenenlerin beklentilerini, hesaplarını mazlumun gözünden akan yaş, şehitlerin dökülen kanları hürmetine boşa çıkarmasını dilerim
Ordumuz vatanına, özgürlüğüne ve şerefine büyük önem veren Türk Milleti’nin, milli varlığı ve istiklali uğruna gösteremeyeceği kudret, yapamayacağı fedakârlık yoktur. Bu fedakârlığı geçmişte olduğu gibi günümüzde de tüm dünyaya örnektir. Türk milleti tarih boyunca pek çok iç ve dış tehdide karşı disiplinli, güçlü, dinamik ve caydırıcı ordusuyla cevap vermiştir, günümüzde de vermektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, gücünü milletinden alarak görevini her zaman en doğru biçimde yerine getireceğine inancımız tamdır…
Kutsal değerlerin, beldelerin, mazlum milletlerin savunması ve barış ortamının sağlanmasında milletimize ve onun şanlı ordusuna büyük görevler düşüyor. Bu güven ve kutsiyet duygusu bugün de tüm canlılığıyla sürdürülmelidir. Dün olduğu gibi bugün de kahraman ordumuzun caydırıcılığı güçlü olmasına bağlıdır. Yerli harp sanayi biran evvel kurulmalıdır.
Türkiye, dünyanın en hassas coğrafyasında yer alan bir ülkedir. Türkiye artık bölgesel güç merkezidir. Yıllarca Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya’da süren çatışmaların ve önümüzdeki yıllarda süreceği aşikâr olan çıkar mücadelelerinin odak noktasındadır. Türkiye’nin en büyük güvencesi ise, her zaman kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştur ve olacaktır. Ordumuz milletimizin bağrından çıkmış aslı gücü olup, devletimizin varlığının teminatıdır… Milletinin diniyle, tarihiyle, değerleriyle barışık olarak her zaman ülkesinin ve milletinin hizmetinde olacaktır.
Büyük devlet olmanın elbette ki belli bedelleri de vardır. “Türk Milletinin varlık ve bekasının” devamı için birliğimize, kardeşliğimize, değerlerimize, kültürümüze sahip çıkmaya, milletimizi uyarmaya, dostunu düşmanını öğretme çabasına her an ihtiyaç duyulmalıdır. Artık Türkiye dünyada ve bölgesinde etkin güç merkezi durumuna geliyor ki, bunun sorumluluğu da faturası da ağırdır. Hedefimiz, tarihi Misyonumuzun ne olduğunu anlayarak, tarihi mirasımızı yok etmeden, değerlerimizi yarınlara taşımak olmalıdır.
Dün, Malazgirt’te, Sakarya’da, Dumlupınar’da şahlanan bizdik. Malazgirt ovasında beyazlar içindeki, kefenine bürünmüş at üstündeki Alpaslan; Gaziler ordusunun önünde Cuma namazını kılarak Allah’a sesleniyordu: “ Ya Rab! Bu senin ordundur, bu senin ordundur onu muzaffer kıl” Bu gün de düşmanlarımıza karşı aynı söylem ve niyazdayız…
Bizler asırlar boyu insanlığı zalim emperyalizmin ağından, kudurgan, maddeci eğilimlerinden koruyan, bu emelleri dizginleyen muhteşem bir millet isek, bu gün de bu yolda yürümeliyiz.
“Sahipsiz vatanın batması haktır / Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.” düsturundan hareketle vatanımıza, milletimize, mukaddesatımıza sahip çıkarak bu ülkeyi ve insanları muasır medeniyetin üstüne çıkarmak dünyada, bölgesinde adaletin ve huzurun timsali olan, geleceğin “ Muhteşem Türkiye”sini kurmak bir sevda olarak gönüllerde yeşermelidir.
Ey yüce milletim, dün birlikte verilen şahsiyetli hürriyet mücadelesini, haykırışı, bağımsızlık gayretini bugün de hatırla ve sorumluluğun gereği mukaddesatına, vatanına, milletine, kardeşliğine sahip çık! Bu gün sana devletler kazandıran, cihanın efendisi olmanı sağlayan idealleri canla başla savunmak kutsal inancına, değerlerine, yüce kültürüne sahip çıkmak, yaşamak ve yaşatmak düşüyor. İstikbalin açık, bayramın kutlu olsun…
YORUMLAR
YÜREĞİNİZE SAĞLIK.Paylaşmanız vesilesiyle yazınızı okumak imkanım olduğu için mutluyum...Konuyu işleme şekliniz ve tarzınız okumaya keyif katmakta. Güzel paylaşımınıza,edebiyata verdiğiniz emeğe ve yaşattığınız okuma keyfine teşekkürler... Tebriklerimle... Saygıyla...