- 760 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Evde Biri Varrrr..:))
Evettt….diyorum ..kanaryayı henüz midesine kabul etmiş bir kedi uysallığında ve kediyi de öldürecek meraka da sahip bir yorgun savaşçı karekteristiğinde .. bi de üstüne şunu da ekliyorum edebi olma kaygısı güderek..bir gün daha bitti..soldurduk güneşi bi de üstüne gümüşi ay’ ı solduracağız….şimdi usulca kalkıp mecburiyetten yatmakta olduğum yataktan mutfağa gitmeli ve buzdolabının –tüketim toplumunun yüzkarası olan ,bir uzay gemisi büyüklüğündeki ve de gece yarısı çat çot çatır sesleri çıkararak uyurkene bilinçli ya da bilinçsiz yapmakta olduğum astral seyahatlerimi sağlayan seyyalevi bedenimin patttt diye vücuduma geri gelmesine, yaniiii yatağı da sarsacak şekilde flesh and blood vücuduma dönmesine sebeb olannnn…ve de en ünlü ve bi o kadarda pahalı olan devasa beyaz iri ötesi ayriyetten mutfağın en can alıcı yerinde kasılarak duran şey- kapağını şöyleee bi ardına kadar açıp içeriye omuzlarımın üzerinde çokkk uzun zamandır taşıdığım orta büyüklükteki başımı sokmalı ..ve nitekim de böle yapıyommm…amanda aman cansınız siz canlarımmm dememe fırsat verecek lezizzz ve bir o kadar da pişştt get geriii… elleşme bak gülümm… pişman olcan ..de get diyen yiyecek öbekleri..mmmm….hem de yummy yummy..(açıklama yapmasam bu yummy kelimesiylen ilgili ..saolun..)..tam da o sırada bi ses geliyooo.. nerden mi..?bilmiyom hislen- vukumu kalb-i vukumu bi türlü söyleyemediğim o söz yani öngörü his duygusu öbeki çörekleniyo içime ..öbek diyoki evde biri varrrr…ya da en azından balkonda ..hah al işte…pişştt…baksana diyo bişi ..ama görünmüyo da..sadece sesleniyo hemde ismimle ..hatta abartıp soy adımı bile zikrediyo..tam yaşımı filan dicek ..ben susss lütfen sussss yapma bunu bana.. çok hassasım zaten bu konuda diyorum..neden böle diyorum bilmiyorum demiyorum …biliyorum …ah çok da iyi biliyorum ..gözlerim hafif doluyo….hımmm..diyebiliyorum ..sessizce iç çekerekten..o da ısrarcı deil zaten ..çünkii başka bir amacı var belli belliiii…
şiişştt …diye o şey bana derinden gelen sesiyle tekrardan ses ettiğinde ben telaş dolu bi silkinip başımı oldukça ileriye doğru soktuğum buzdolabından çıkarıyorum ..tamam da çıkarırken biraz fazlaca panik yapıp hızlı bir şekilde koskoca lahanayı da kafamla beraber çekip dışarıya damarlı yeşil mermer olan mutfak tabanına küttt diye düşürmem hoş durmuyor hikayemizin bu en ilgi çekici yerinde ..olsun diyorum …..olgun yaşın verdiği olgun bayan tavrıyla ..ve de şöyle de fısıldıyorum –ortalıkta kimse olmamasına rağmen fısıldamamı da bi tür gizeme bağlıyorum-zaten kim yapacak ki etli lahana dolmasını ?..bilmiş bir edayla başımı başıma dolanmış olan lahana yapraklarının arasından çıkarıp cık cık cıkkk diyorum ….o ses ..o ses sanki bana doğru yaklaşıyor ..korkuyor muyum ?hayır demek ister bu kaplan gönül.. hayırrrr…ama heyhat ki diyemiyom hatta düşünemiyom bile.. bi de nası oluyoda düşünemediğim şeyi şimdi size oturup aslanlar gibin yazıyom..bi de ona da şaşıyom .ben bu ara pek bi şaşkınım zati..
evettt..diyorum iki nefes arası ve de saniyede 6-8 kere açıp kapattığım yani kırpıp kırpıp kıpraştırdığım gözlerimi de kısaraktan…hımmm..(okuyanlar için eklenmiş hımdır..6-8 sayısı topluma bilgi olaraktan sunulmuştur..öhöm..) artık şaşırma sırası beni soluklarını tutmuş –fazla da abartmayın soluk tutma olayını nerden bulcam bu kadar adama oksijen maskesi ben bu saatte..hı?–olarak takip eden yazılarımın takipçilerine geldiiii…..ben usulca parmaklarımın ucuna kalkıyorum ve bunu her an yapabilme ihtimaline karşı da hazırlıklıyım .nasıl mı?..evet ..tahmin ettiniz sadık ve bir o kadar da akıllı okuyucularım ..benim narin ayaklarımda ucunda sert bir düzlük olan ve parmak uçlarınıza yükseldiğinizde size fındıkkıran balesini rahatlıkla yaptırabilecek bale pabuçları var…bilekten cart penbe renkli kurdeleler ile bağlı olan ve giyene medeni bir hava veren pabuçlar beni huzura da gark ediyor…niye bu pabuçlar ayağımda acaba?onu hiç mi hiç sorgulamıyom...
O ses.. bu ses ..şu ses derken asıl sesin sahibi..birden bireeeee ..karşıma çıkıyorrr…ben yelelerimi şöööle bi sallıyorum..ABOWWW…diyerekten de denişik bi nida da bulunuyorum ..ve onu hemen karşımda buluyorum…offff ..diyorum bi de pöfffff…işte orda tam karşımda ..tüm saflığı ve temizliği ve de hijyen duruşuyla ..O işte…O..beni bi türlü unutamayan ve ilaveten de asla dilinden düşürmeyen HÜSEYİN abi…elinde şaşal şişesiyle bana doğru geliyo ve derinden gelen davudi bir sesle :..bacum ..hele sen ısmarlamadın mı bunu bugün yaw..bi de Hüsein abü hemen getür.. ahada misafirüm geleceğ bu akşaminen dimedün mü? su bittü ..dimedin mü yigenim diyo…diyoda ..ben biraz korku,(aslında bu korku lafını etmek.. beni biraz ikircikli ve aciz hissettirse de ) biraz heyecan –böle bi kuş gibin pır pır işte-biraz da bu hikayeyi nası bitirsem diye telaş yaptığımdan olsa gerek şakkadanak bayılıyom..düşüyom damarlı yeşil mermerin üstüneee… bi de pekmezi de akıtıyom…..eyvallah diyom bi de..:)
(olay kısmen de olsa gerçektir..şaşal güzelim İzmir’imin bir su çeşitidir ..hani böle büyük şişelerde olan ..ve ısmarlanır telefonla filan..Hüseyin abi de getirir onu bizim eve..hikayede şaşalı geç vakit getirmesi işlerinin yoğunluğundandır…çok yeme olayı özellikle abartılmıştır ve gerçeklen hiç mi hiç alakası yoktur..bilgilerinize..:))))…)
YORUMLAR
Uzunca yazınızın sonu bir an evvel kimin var olduğunu anlaya bilmek için acele ile okuyup Hüseyin nin istenilen emaneti suyu getirmesini okuyunca bende rahatladım yanii.
Çok güzel esprili yazıydı...yazıyı okuduktan sonra bende epeyce güldüm...hani insan bazen kendi gölgesinden ürker korkarya öle bişe,hem adama acıl su getir diyecen ham adamdan ürkecen yaniii...