- 1659 Okunma
- 11 Yorum
- 6 Beğeni
Kuğu da sensin Nehir de
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sessizliğim her taşlaştığında bana kuğuları anlatırdı.
’O nehir nerede’ diye sordum bir keresinde
’Bu güzel kuğuların yaşadığı nehir nerede?’
Bulanıktı sesim, uyukluyordu , gırtlağımı parçalarcasına zor çıkmıştı kelimeler.
’Soru sorman vazgeçmeyen bir güçte olduğuna işarettir, yüreğin susmuş olabilir
Benim sabrım kalbini de tatlandıracak’ dedi
Ciğerime kadar her noktamı öpen bakışıyla söyledi bunları.
Islık çalmasıyla bembeyaz bir at geldi, içimdeki karanlığa inat.
Temizlendin mi yorgunluğum?!
’Biner misin Tanrıçam’ dedi. Atın yelelerini okşuyordu güçlü parmakları.
’sorun değil, senin için herşeyi yaparım’ demek isterdim ama hayatımda daha önce ata hiç binmemiştim, korkuyordum.
Korkak bir Tanrıça, ilk fırsatta bana neden Tanrıça dediğini sormalıydım.Beni cesaretli olmaya zorlayamazdı.
Hem atlar dörtnala koşar ,tökezleyip duran insana inat. Ben durduğu yerde bile yığılıp kalandım.
Boynum yana düştü, dudaklarım aşağı kıvrıldı. ’Hayır, binemem ben korkuyorum’ demenin bir çeşidiydi tüm bu mimikler.
Söylenemeyen bir şekilde söylenmeli. Karakterimin bana ilk öğrettiği şeydi bu.
Belki bu yüzden beni en çok bulmaca sevenler seviyordu.Ve en çabukta onlar terkediyordu.
Bir çırpıda atın üzerine çıktı, elini uzattı
’Eğlence vakti’ dedi
Arkasına nasıl bindim , nasıl sımsıkı sarıldım anlamadım. Hızlı gitmiyorduk.
Beyaz at, parkta misketini arayan bir çocuk gibi yürüyordu. Ben ise bir yanımız uçurum, arkamızda bizi kovalayan eşkiyalar var
aman! yetişecekler gibi yüzümü sırtına gömmüştüm. Neşeli bir ilkbaharın tadını çıkarıyordu ağaçlar, inanılmaz güzellikte
kokular salgılıyordu dallar çiçekler.
’Tanrıçam’ dedi
Sesini kabimde duydum , kalbimi sesinde.
’Tüm orman sana hayranlık duyuyor. Kaldır kafanı..Göğe fırsat ver, sevsin gözlerini ve
izin ver kuşlar seninle beraber kaçsın felaketten.’
İçimdeki korkunun eriyip kaybolduğunu hissettim.
Eriyip kayboluyordu şehir
Ülkemde ki,şehrimde ki ,odamda ki her maraz soldu, soldu, soldu. Şefkatli bir kutsallıkla, sisle kaplandı.
Mutsuzluğum yetişemiyordu bana . Yavaş yürüyen beyaz ata rağmen.!
Kafamı kaldırdım
Unuttuğumu düşündüğüm, huzur hissi tüm bedenimi kapladı.
kendini esintiye bırakmış bir kuş tüyü kadar hafiftim. Masumluğum, kadınlığım, gecikmiş gülüşümle,öyle mutluydum ki..
Geride kalanların kokuşmuş ağırlığı, kabullenişler çöplüğü benden uzaklaştıkça ona daha sıkı sarıldım.
Beyaz at konuşsaydı, ’sen fotoğraflarından daha güzel gülüyorsun ’derdi eminim. Bir mutluluğun doğusu gibi
gülümsüyordum. Öyle aittim ki o ana o doğaya , Binlerce kelime kullansam bu hissi tarif edemezdim.
Rüzgarın tenimize değen okşayışı, benim yerime herşeyi söylüyordu.
’Her şey öyle güzel ki’ dedi kalbimin bir köşesi
Kalbimin o küçücük köşesinin ışığı, dünyadaki tüm karanlığı aydınlatabilirdi.
’Daha var mı?’ diye sordum
’Daha çok yolumuz var’ demesini ümit ederek. Uzun saatler boyunca toprağın iliğinde izler bırakalım
bu yolu sonsuza kadar böyle gidelim isteyerek.
Kocaman bir kahkaha attı, aşk kokulu.Yarınlarımı yeşerten.
’Nehir, nehir mi , arıyor Tanrıçam’ dedi.
’Kuğu da sensin Nehir de’...
YORUMLAR
Yazının en güzel tarafı bana göre beyaz atı konuşturmandı.
Çünkü dikkat eder misin bilmem çoğu hayvan, insanın gözünün içine bakarak hareket eder ve çok merak ederiz acaba ne demek istiyor diye. Ne bizler onların dilinden anlarız, ne de onlar bizim dilimizden.
Guzel bir öykü yüzümün yarısı, beğeni ile okudum. Sayfana tebriklerimi bırakırken, düş ve düşünme güçlerimizi canlandıran o güzel kalemine ayrıca Başarılarının daim olmasını dilerim.
çöldeki kelebek
Umarım bir gün bir bardak çayın buğusunda düşlerimizi paylaşırız..
Çok sevgimle teşekkür ederim
çöldeki kelebek
Sevgiler selamlar
çöldeki kelebek
Sevgilerimle
çöldeki kelebek
Çok teşekkür ederim
Sevgimle
Nil nehri misali bir ses, bir soluk çağıldadı sayfa da
Çil çil altın serpilse önümüze böyle bir güzelliğe karşılık gelir mi sanki
Mississippi'nin nefesi duyuldu sizinle, misis
Öyle ki
Kuğu da sizsiniz, nehir de
Gönül sayfanız daim olsun
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket dilerim.
çöldeki kelebek
Beğeniniz çok mutlu etti
Sevgiler
Su gibi akıyor Tanrıça..
Öyle güzel yaşattı ki..
...
Kutlarım gönlümden..
çöldeki kelebek
Ziyaretiniz mutlu etti
Şiir gibi. Fantastik bir öyküden geçip gittik...Sanırım bu anlatılan aşkın birinci evresi.
Tebrik ediyorum sevgili Nilgün.
çöldeki kelebek
benim için beğeniniz değerli
Çok sevgiler
kuğu, nehir ve at üçlemesi; elbette iyi bi üçgen. ve iç açılarının toplamını herhangi bi matematik yapamaz.
bu yüzden şiire kayan hikâye, şiirin şarampolüne kayan ve orda, geçirdiği kazadan memnun hikâye, su gibi akıp gidiyor. içinde şiir atı kişneyenlerin hikâyesi. ama kahramanı ordaki kadar pasif değil, orda bi komplikasyon var !
çöldeki kelebek
Teşekkür ederim Şiironi
çöldeki kelebek
onların enerjisini alırım
yakın bi zaman önce arzak nehrinde yüzdüm nehrin ruhunu hissettim..:)
bu anlatılmaz bi tecrübeydi
Teşekkür ederim