- 533 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DÜŞÜNÜYORUM
Düşünüyorum.Düşünmek yorucu olsa da bazen iyi geliyor.Hayalim var bir kitap çıkarıyorum.Kurgusuz,olay örgüsü olmayan içimden gelerek sadece yazdığım bu yazıların kitabı...Bir kalbin ne kadar ne kadar kırıldığını gösteren,yaşarken ölü olan,ağlamaz ama içi yanan biri olarak yazıyorum.Yazarken kalbimin kırıkları batıyor.Batan şeyler canımı yakıyor,canım beni yakıyor.
Bu yazıları yazarken bile birilerine kırılıyorum.Bazılarını özlüyorum.Anlatamadığım şeylere üzülüyorum.Üzülmek demişken her insan biraz üzgündür değil mi ?
Yazı yazarken rahatlayan,rahatlarken yaralanan biri olarak yazıyorum.İçinizden ama görmediğiniz biri olarak yazıyorum.Yazarken beni duyun istiyorum.Herkesin bir derdinin olduğunu biliyorum.Bunu bilerek yazıyorum.6 yaşındaki çocuğun kırılan oyuncağına üzülmesi dert değil midir? 17 yaşında ilk kez aşık olan kızın ağlaması dert değil midir ? 30 yaşında kredi borcu ödeyen adamın çilesi dert değil midir ? Her yaşın bir güzelliği var derler.Her yaşın bir derdi neden olmasın ? Hani bazen insanlar küçümser ya acılarınızı aslında o yaşa ve o bedene büyük gelen onca acıyı...
Hayatın gerçeklerini görebiliyoruz.Bazı acıların çocukca bazılarının derinden olduğunu biliyoruz.Ama acı acıdır.Dert derttir.6 yaşında da 17`de de 30`unda da..
6 yaşındaki çocuğu 30 yaşındaki adam anlamaz belki 17 yaşındaki 30`unda olan adamı anlamadığı gibi..
Diyeceğim o ki ;
Yazarken düşüyorum.Düşünürken üşüyorum.Herkesin acısının kendi kadar olduğunu biliyorum.
Herkes aynı şeyi yaşıyor mutlaka..Acılar değişir hisler değil.Çünkü bizde 6 yaşındaydık 17mizde aşık olduk ve 30 yaşımızda yeni şeyler bekliyoruz..