Ebedi istirahatgâh...
Gözlerinden başlayan yolculukta kalbindi rotam. Her zerreni ezber etmişken, kalbine ördüğün görünmez duvara çarptım. Parçalandım, belki azda olsa duvarda da bir çatlak oluşturdum. Parçalandığıma değilde, kalbine girmeme engel olan duvarın canını yakmasına ağladım... Çarpmanın etkisiyle hafızamı yitirmiş olsam gerek, çıkış yolunu bulamıyorum. Bulsam da çıkar mıyım bilmiyorum... Çünkü çatlaktan süzülen o tarifi olmayan ışığın büyüsüne çoktan kapıldım; öyle ki o ışık için duvarda bir parça olmaya razıyım...
Ebedi istirahatgâh... Yazısına Yorum Yap
"Ebedi istirahatgâh..." başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.