- 450 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Anla Artık
Bütünüyle karanlığa kesmiş bir şehrin, en kara sokağındayım. Düşüncemde yıldırımlı bir bora var. Ki, kaygılarım, şakağımdan birer yağmur damlası gibi yere dökülüyor. Saat kaçı vurdu bilmem. Ama her geçen saniye nazarımda bir yıla dönüşüyor. İhtimal, birkaç bin yıl devirmişimdir, bu kara ve ölgün sokağa girdiğimden beri.
Beni fırtınadaki bir tüy gibi buraya kadar sürükleyen katı kuvvet, bu dar sokağın sonuna da eriştirse ya. Ama olmaz. Kaç gece var ki, bu noktanın bir adım ötesine geçemedim. İlerisi keskin bir ağrı, soğuk bir korku ve koyu endişelerle örtülü bir yol. Hâlbuki bu bereketli bir ömür gibi uzayan, karanlık ve taştan yolun sonunda, gözleri bir günah kadar güzel, teni dolunay beyazı ve saçları deryalar gibi dalga dalga bir kadın var. Ki, o benim imkânsızlığım.
O, beni beklemese de, ben her gece onun sokağının ucuna kadar gelirim. Ve işte yine geldim, buradayım. Vakit hayli karanlık bir an. Uykudadır gözleri. Bilirim bu saate kadar uyanık durmaz. Sessizlik sokakta genişleyerek çoğalıyor. Bu saatler sokağın en yalın, sessizliğin en gebe çağlarıdır. Etrafta kimsecikler yok. Zaman, zemin ve ıssızlık muhtemel bir çılgınlığa barut serpiyor. Şu ötedeki gri apartman bloklarını geçip ona doğru koşsam ya. İsmini bir hürriyet marşı gibi tüm gücümle haykırsam... Acaba işitir mi sesimi? İşitse bilir mi ben olduğumu. Bilse anlar mı onu sevdiğimi? Anlasa... Ah keşke bir anlasa...
Mesut İlkay Yanık
Anla Artık Yazısına Yorum Yap
"Anla Artık" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.