- 1206 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Unutulmuşlara Karışmış Bir Büyük Şair: Yetik Ozan
Yetik Ozan’ı kaç kişi hatırlar, Onu kaç kişi tanır bu gün.
Ben de tesadüfen öğrendim öyle birini. Bulabildiğim şiirlerini okudum. Arı duru, kaynak suyu tadında. Gördüm ki gerçekten büyük ozanmış. Erken vefatı edebiyatımız için büyük kayıp olmuş.
Hakkında araştırma yaptığınızda yaşamıyla ilgili çok fazla bilgiye ulaşamıyorsunuz. Hazin sonunu ise hiçbir kaynak yazmak istememiş. Burada ben de değinmek istemiyorum.
Zaman tünelinde unutulmuşlara karışmış Yetik Ozan.
Şiirlerini Yetik Ozan mahlasıyla yazan, zaman zaman Firkati mahlasını da kullanan, kısacık yaşamı olan bir büyük şair.
Asıl adı Turgut Günay. 1942 Manisa / Soma doğumlu. Ankara Üniversitesi DTCF mezunu. Kütahya Lisesi’nde öğretmenlik yapmış. Ankara Üniversitesine asistan olarak giriyor sonra. 1973 yılından sonra Hacettepe Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü’nde öğretim görevlisi olan bir akademisyen, bir Doktor. 1978’de vefat ediyor.
Töre, Hisar, Türk Edebiyatı dergilerinde yayınlanmış şiirleri var.
1973 yılında yayınladığı ilk ve tek şiir kitabı olan Atmaca Uçurumu diye bir kitabı var. Bir de sağlığında hazırladığı ama basılamayan Ülkü Bağı. Daha sonra 2002 yılında tüm şiirlerinin toplandığı bir kitap yayınlanıyor.
Akademik kariyerinin yanında pek çok inceleme ve makalelere de imza atmış. Çok yönlü biri. Şiir haricinde yayınlanmış eserleri de var. Yayımlanmış kitapları: “Atmaca Uçurumu Şiirler, Ankara, 1973, Halk Şiirinde Atatürk S. Sakaoğlu ile birlikte, Erzurum, 1974, Balıkçıl ile Yengeç, Kelile ve Dimne’den Seçilmiş Hikâyeler, Ankara, 1977, Rize İli Ağızları/İnceleme-Metinler-Sözlük Ankara,1978, Atmaca uçurumu - Ülkü Bağı Bütün Şiirleri, Ankara, 2002.
--- BAZI ŞİİRLERİBağlama
Her sevgi bir düğüm atmış koluna
Dokundukça inler, yarası vardır.
Irak gönüllerin uçurumuna
Ezgiden bir köprü kurası vardır.
Aslı saçlarını yönüne sermiş,
Altı tel koparıp göğsüne germiş,
Kerem, yarasından bir kabuk vermiş,
Sızlaya sızlaya vurası vardır.
Aşık sofrasında bir ayak olur,
Şenlik bırakanda Sümmânî alır.
Humarı kan ile karışıp kalır
Atadan toruna süresi vardır.
Veysel ile yumup iki gözünü
Görür gerçeklerin gizli yüzünü,
Emrah ile gamda tartar özünü;
Ağır yükü, hafif darası vardır.
Ak kuşlukta abdal öğütlemesi,
Kara günde kardaş ağıtlaması,
Kızıl tanda Avşar yiğitlemesi:
Nefesi, nidası, narası vardır.
Bozok yaylasında çamlarca uzun
Bir tütün kesilir çektiği hüzün
Nice ki, orda bir sürmeli gözün
Gönlüne yansımış karası vardır.
Şeker dağı acı sözden bıkanda
Etekleri misket misket kokanda,
Ardıçtan kovalar inip çıkanda
Her kuyu başında sırası vardır.
Söğüt çarşısında günle erenler
Zile düzlerinde burçak derenler
Ankara’da dama bulgur serenler
Dostudur, hal hatır sorası vardır.
Beşparmak’ta gümüş mavzer kesilir;
Çatal yüreğine barut basılır,
Alt teli bir tetik olup kasılır;
Bengide patlamak töresi vardır.
Yol üstü inerken Kelkit’in bucağı
Bağrına saplanır bir bağ bıçağı,
Eğin dedikleri gurbet ocağı
Iraktan el sallar, göresi vardır.
Çarşambaya yağmur yağar sel alır;
Yamadan dolanır, bayır, bel alır
Çorum’da Dürdane kızdan el alır
Yan yana halaya giresi vardır.
Muş’un yokuşunu çıkmış yorulmuş,
Narman’da bir güzel görmüş vurulmuş,
Ürgüp’te önüne tuzak kurulmuş;
Göğsünde üç kurşun beresi vardır.
Engeller koymuyor; yol sarp, o yaya
Ziganalar sisli, Kop kaya kaya
Bayburt’ta üç günü dönmüş üç aya;
Kaygulanıp tütün sarası vardır.
Fırat hoyrat akmış, o hoyrat akmış,
Urfa gibi göz göz Mardin’e bakmış,
Diyarbakır sıcak, kibritsiz yakmış;
Harput’un çayında çırası vardır.
Şahin yuvasında baykuş tünerken
Antep sınırlardan gazi dönerken
Tokat bir yabancı yüze inerken
On beşliler ile kurası vardır.
Gence’de topraksız lale örneği
Tebriz’de bayraksız kale örneği,
Kerkük’te ceylansız bala örneği
Öksüz tarı, tutsak curası vardır.
Nice ki ölüm var er geç kaderde
Bir içli ağıtla susar son perde
Karacaoğlan’ın yattığı yerde
Sonsuza dek nöbet durası vardır.
Yetik Ozan
-------------
Dün
Ahlatça direnerek en kızgın güneşlere
Susuzluğu içmişim yaz boyu sır tasından
Yavuz kartallar gibi göğsümü gere gere
Zaferler getirmişim bozkırın ortasından
Yetik Ozan
-------------
Bu Gün
Bir solukta hem dünü hem yarını yaşarım.
Günleri birleştirir en gizli emellerim.
Gök yeleli bir öçle dört akında koşarım.
Yönleri birleştirir Cengiz’li emellerim.
Yetik Ozan
-------------
Yarın
Eyer vurup borana dağlardan akacağım,
Hışmımdan boz başaklar dalgalanacak gene,
Çelikten kanatlarla göklere çıkacağım.
Başımda dolunaylar tolgalanacak gene.
Yetik Ozan
-------------
Düşünce
Yüce surları ören taş değil, düşüncedir.
Kişiye uzluk veren, yaş değil, düşüncedir.
Suç onun eseridir, yasa onun eseri;
Darağacına giren baş değil, düşüncedir.
Yetik Ozan
-------------Sabır Irmağı
Ezgi bayrağını ıtır dağından,
Yurtsuz fırtınalar esti götürdü.
Dostluğa kapısız Kerem bağından,
Her giren bir kiraz kesti götürdü.
Kınalı güzlerin birlik toyunu
Bozdu cücelerin aksak oyunu,
Gelin süzülüşlü üzüm suyunu
Al keşişler testi testi götürdü.
Çok sesli çanların sevinç avazı
Çekti kurt dönüşlü yuğlardan yazı
En ulu yangından sağ çıkan sazı
Son sofu omzuna astı götürdü.
Boz gevene karşı çiğdemin cengi
Tuğlaştırdığında kokuyu, rengi
Bir ümmi çobanın yazdığı cöngü
Bilginler bağrına bastı götürdü
Alıç paylaşırken dağlar diz dize
İlk sabırsız yaprak düştü son ize,
Bozkırın rengini açık denize
En sabırlı ırmak sustu götürdü.
Yetik Ozan
Mekanı cennet olsun.
YORUMLAR
Değerli Suat abim.
Sayende kaybolmuş muhteşem bir degerimizi tanıma fırsatı bulduk.
Hakikaten çok mükemmel bir donanıma sahip, kendisini yetiştirmiş merhum Yetik Ozanımızı rahmet ve şükranla anıyorum. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.
"Büyük ruhlu insanda büyük büyük dert olur.
Mert olan insanların talihi namert olur."
Binbir emek vererek ve araştırarak böyle bir değeri bizlerle tanıştırdıgın için cok teşekkür ediyorum değerli abim.
Kutluyorum kaleminiz kelamınız daim olsun.
Selam ve sayğılarımla.
Derebey tarafından 8/20/2015 12:21:22 AM zamanında düzenlenmiştir.
Öncelikle artık aramızda bulmayan sayın ozana Allah'dan rahmet dilerken sizlerde bu güzel ve emek isteyen yazından dolayı tebriklerimi sunarım..nice güzelikler varki gün yüzüne çıkmadan kayıp olup gitmiş..ne garip bir yazgıdır ki öldükten sonra hatırlanmak yada varlığını öğrenmek ..lakin günümüzde ne yazarlar var bu şeklide bir yıldız gibi kayıp gitmeyene kadar değerleri anlaşılamayan ..keşke bu gibi değerli şair ve yazar yada ozanları..yaşarken kıymetleri bilinse..sevgilerimi sunarım emek isteyen yazından ötrü selam ve sevgi ile..
Sayende böyle büyük bir ozanı tanıdık dostum. Sağ olasın. Şiirilerini tek tek okudum. Hepsi birbirinden güzel. Özellikle dikkatimi çeken ses benzerliğini kafiye olarak kullanmasıdır. Hepsi de cuk oturmuş. Bu sitede bu konuda ahkam kesenlere en güzel cevap olmuş. -güneşlere ve - gere gere örneğinde olduğu gibi. Mekanı cennet olsun. Senin de emeğine kalemine sağlık.
Dün
Ahlatça direnerek en kızgın güneşlere
Susuzluğu içmişim yaz boyu sır tasından
Yavuz kartallar gibi göğsümü gere gere
Zaferler getirmişim bozkırın ortasından
Kıymetli dostum
Yazınızda geçen biyografisinden tanıma şansı elde ettiğim. Değerli şairimiz Yetkin Ozan gerçekten de çok donanımlı bir insanmış değerli şairin geride bıraktığı eserleri için edebiyat adına kendisine çok teşekkür eder NUR içinde yatmasını yüce Mevla dan niyaz ederim.
Suat hocam sizinde kaleminize ve duyarlı yüreğinize sağlık
Saygı sevgilerimle