Gene de bir iştir beklemek. bekleyecek bir şeyi olmamaktır korkunç olan.-- cesare pavese
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat
@birtutamhayat

Güle Güle Bebeğim

19 Ağustos 2015 Çarşamba
Yorum

Güle Güle Bebeğim

14

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

1807

Okunma

Güle Güle Bebeğim

Güle Güle Bebeğim

Güle güle bebeğim.

Yolun ve bahtın açık olsun.

Küçücüksün, vedaları bilmezsin şüphesin henüz sen.

Öyle ya, nereden bileceksin ayrılıkları; yüreklere düşürdüğün hasret acısını yahut ta?

Aklın arkada kalmasın ama, öyle çokça da bizleri düşünme.

Biz, sonuçta alışırız yokluğuna bir şekilde buralarda.

Hem, hayatı ilk seyrettiğin odan, dayından kalan küçük ağaç örme beşiğin, üstüne üstük adını taşıyan o efsanevi kuzey doğu rüzgarı var ya seni hatırlatan...

Rahat olsun için senin.

Sen,

memleketinin insanı bunaltmayan serin gecelerinde,

bozkırın uçsuz bucaksız sessizliği koynunda rahat uyu yeter ki.

Güle güle bebeğim.

Gözün arkalarda, gönlün buralarda, bu hoyrat coğrafyada kalmasın.

İlk aldığın nefesle ciğerinde, aklında ve duygularında yer edinen iyot kokusunu varsın özlem duysun küçücük vücudun ve şaşkın ruhun.

Öfkesi bol Karadeniz’in, bıkıp usanmadan sahili döven dalgalarının o olağan üstü melodisi, varsın aksetmesin artık uykularının bölündüğü gecelerin geç saatlerde kulaklarına.

Yoldan gürültü ile geçen araçların sevimsiz motor gürültüleri olmasın.

Trabzon hava alanına mütemadiyen inen, ya da kalkan uçakların uğultularını, yanı başımızdaki küçük dereye mesken tutan kurbağa ailesinin vıraklamalarını, nöbetleşe pencereden odana dolan ve terleyen alnına serin öpücükler konduran Karayel ve Poyraz’ı unut gitsin istersen.

Biliyor musun bebeğim?

Şimdi sen yoksun ya, senin bir küçük iniltin, bir kısacık ağlaman ile unutuverdiğimiz tüm bu sesler, tüm alınmayan nefesler, geçişi duran tüm araçlar, inişten-kalkıştan vazgeçen tüm uçaklar, sahili amaçsızca döven deli dalgalar, vıraklamayı unutan kurbağa ailesi, gecelerimizi şarkıları ile renklendiren cırcır böcekleri ve kuzey doğu-kuzey batıdan esen deli rüzgarların sesi, hep beraber geriye döndüler gidişinle.

Hayat, normale döndü buralarda.

Sensiz, senin bebek kokundan uzak, senin yumuşacık tenine dokunmadan, minicik ellerini ve ayaklarını okşayamadan geçen günler silsilesi başladı.

Günler renksizleşti, geceler biraz daha uzadı sensiz.

Zaman,

nedense eskisi gibi hızlıca akıp gitmiyor hayatımızdan.

Saatler çok uzun, uykular çok kısa, sözler ise yetim bu günlerde.

İşte böyle bebeğim.

Gözümüzü yaşlı,

gönlümüzü gamlı bıraktın biliyor musun gidişinle?

Çok alışmıştık oysa sana.

Sesine, varlığına, hayatımızı renklendirişine...

Sen, bir olaydın aslında başlı başına.

Hayatımızın en önemli olayıydın.

Seninle aynı havayı solumak,

seninle aynı odada uymak,

seninle aynı hayatı paylaşmak ne güzeldi be bebeğim.

Şimdi gittin.

Doğduğun değil, doyacağın, ömrünü geçireceğin topraklardasın.

Bozkırın, geceleri serin, gündüzleri sıcak, kışları soğuk, yazları kurak karasal iklimine alışman zor olacak belki ama olsun.

Aldırma, üzülme hiç.

Boşuna Poyraz koyulmadı senin adın.

Oraya,

Kuzeydoğu istikametine dön yüzünü gönlüne doğduğun yerlerin özlemi düştüğünde.

Alçak tepelerle öpüşen ufkun enginliğine bırak ruhunu, derin derin nefes al, ciğerlerine doldur kuru havasını bozkırın.

Göreceksin,

bir sihirli el, Poyrazın önüne katıp sürükleyecek, alıp getirecektir sana özlemini duyduğun diyarların kokusunu.

Öfkeli ama temiz kalpli insanların sesli sesli tartışmalarını yine düşürecek kulağına.

Pislettiğin bezlerle dolu çöp torbasını , saatini hiç aksatmadan, her akşam tam 19.15 de alıp götüren, güler yüzlü apartman görevlimiz Ömer amcanın ayak sesini duyacaksın.

Biliyoruz,

oralarda, o uzak memleketlerde de çok sevenlerin olacak senin. Üzerine titreyecek ebeveynlerin, ninelerin, dedelerin.

Yeni komşu teyzelerin, halalar, arkadaşların olacak.

Güler yüzlü bakkal, sevimli fırıncı amcaların...

Marketlerde, sana bezlerini, mamanı, elbiselerini satan genç ve güzel ablaların olacak.

Yeni yıldızların olacak serin gecelerinde,

gününü ısıtan başka güneşin olacak.

Rüzgarların başka, yağmurların başka, bulutların başka olacak.

Belki, Karadeniz kokan ninniler fısıldamayacaklar kulaklarına, elbiselerinde de olmayacak Trabzonspor’un sihirli renkleri ama,

varsın olmasın be bebeğim.

Varsın başka renkleri taşısın birileri küçük dünyana.

Varsın başka olsun o diyarlarda rüzgarlarınızın adı.

Bakkalın, fırının, berberin, sünnetçin başka olsun.

Biz kulağına,

poyrazla yaren adını fısıldadık, ezanını okuduk ya,

yeter bu kadarı bize avunmak için.

Özlemin mi?

Hah işte!...

Ona alışmak gerçekten biraz zor olacak galiba.

Zira,

güzeldi gerçekten paylaşmayı bir şeyleri seninle.

Alışmıştık hayatımızın önemli bir noktasında seni görmeye.

Ve,

anneannenin kulağına fısıldadığı duygusal ninnilere kulak vermeye...

Ah bebeğim!...

Ne az kaldın, ne çok gittin hayatımızdan.

Ne az şey bıraktın, ne çok şey götürdün.

Ne olurdu,

bir bukle bakışını, bir tutam ağlayışını, bir demet gaz çıkarışını bıraksaydın ya bize armağan?

Neyin var, neyin yok alıp gitmişsin.

Sensizliğin o kocaman boşluğunu bırakmışsın bize sadece geriye.

Hani seni misafir etmişti, rahat et diye sana tahsis etmişti ya, bir türlü dönemedi işte o odasına sen gittikten sonra teyzen.

Hala bıraktığın gibi duran ve güzel geceler geçirdiğin o küçük beşiğe bir türlü dokumadı hala.

Bir türlü söndürülemedi, uykunda seni rahatsız etmesin diye üzerine tülbent örtülen gece lambası. Neden bilmiyorum, akşam olup hava karadığında, odana düştüğünde gecenin ürkütücü gölgesi, birileri yakıveriyor hala seni karanlığın sevimsiz kucağından çekip alan o sevimli lambayı.

Dayın,

seninle oynamaya, seninle eğlenmeye, seninle sohbet etmeye ayırdığı zamanlarda, tekrar bilgisayarının sevimsiz oyunlarına gömüldü.

Anneannenin ağzını bıçak açmıyor. O da gidişinle tebessümlerini kaybetti. İki gözü iki çeşme, ağlayıp durmakta günün her saatinde. Evimizin her köşesine dağılan eşyalarını öpmekte, koklamakta, sevmekte kendince.

Ha!... Ninnilerini de kesmedi henüz.Burada bıraktığın elbiselerine, çoraplarına, yatağına-yorganına okumakta gönlünden çekip aldığı ezgileri.

Velhasılı kelam bebeğim,

buralarda durumlar karışık.

Göklerimiz biraz daha bulutlu gidişinle, günlerimiz biraz daha renksiz.

Rüzgarlarımız da sert eser, yağmurlarımız şiddetli yağar oldu.

Seni bunaltan, terleten sıcaklar da aldı başını gittiler senin ardından.

Göklerimiz az mavi, gecelerimiz daha çok karanlık artık.

Ve biz, şunu anladık ki gidişinle;

her şey seninle daha güzelmiş be bebeğim.

Her şey seninle renkliymiş.

Hayat sende imiş.

Güzellik de...

Mutluluk ta...

Şimdi,

bir hikayenin yorgun satırlarında,

mahzun bir melodinin yetim notaları eşliğinde yaşatmaya çalışıyor deden seni bebeğim.

Gözlerinde, hayatın uzun yılları süzgecinden süzülmüş bir küçük duru yaş damlası,

dudaklarında ise,

ak düşen sakal ve bıyıkları arasına gezinen bir mazlum tebessüm...

Böyle işte hayat yavrucuğum.

Ansızın çıkıp gelirsin bir yerlerden,

birilerinin gönlüne ateşler düşürürsün.

Sonra?

Sonrası sayılı gündür işte, çabucak akar geçer ve gelir çatar ayrılığın sevimsiz realitesi.

Alır gidersin başını sen memleketinin sonsuz bozkırlarına,

ardında poyraza emanet bırakırsın seni sevenleri.

Haydi!...

Şimdi düle güle git.

Gözün arkada kalmasın emi?

Yolun ve bahtın açık olsun bebeğim.


Bir tutam hayat-19.08.2015-Trabzon

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Güle güle bebeğim Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Güle güle bebeğim yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Güle Güle Bebeğim yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sihirli Kalem
Sihirli Kalem, @sihirlikalem
30.8.2015 21:49:58
Garip bir sızı oturdu içime,hüzünlendim.
Sonra üç sene önce yitirdiğim dedemi anımsadım.
Ve içimden onlarca kez geçirdim Poyraz ve Poyraz'ın dedesine uzun ve güzel ömür ver Allah'ım.
Güzel,çok güzel bir yazıydı.
Yazılarınıza yorum yapamasam da okuduğumu bilin.
Saygımla efendim.

NurtenAk
NurtenAk, @nurtenak
20.8.2015 12:09:31
Korktum yahu yüreğim ağzıma geldi. Ağıt gibi allahsen .. Allah korusun dedim. İyi kavuşmalar..

Selamlar..
Kemnur
Kemnur, @kemnur
20.8.2015 09:05:09
ALLAH KAVUŞTURSUN DEDE... BİLGİSAYARDA LÜTFEN PAYLAŞILACAK SANİYELİ GÖRÜNTÜLERLE AVUNMAYA GELDİ SIRA... GELİNİN KAMERALI TELEFONU YOKSA ALAYDIN BİR TANE, YOKSA ONLARI DA BULAMAZSIN... YAZINI OKURKEN GÖZLERİM DOLDU VALLAHİ SABAH SABAH...ALLAH SABIRLAR, SAĞLIKLI BÜYÜMELER NASİP ETSİN...SAYGILAR
glenay
glenay, @glenay
19.8.2015 23:59:46
Yazının başında ben de korkmuştum..birde boş bir beşik, Allah korusun.
Güle güle gitsin gelsin.

Onların sağ olması yetiyor bizlere.

Güzel şiir tadında bir yazıydı,

kutluyorum,

selam ve saygılarımla..
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
19.8.2015 22:49:50
Sayın BTH, sevgili Poyraz'ın değerli dedesi ne güzel betimlemişsiniz duygularınızı. Ayrılık ne zor bir kelime ne zor ifa eder insan hissettiklerini ama siz bizlere yaşattınız efendim.
Yüreğinize sağlık.
Saygılarımla...
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
19.8.2015 20:05:02
Hoş geldin bebek adlı yazınızda müjdeli haberi aldığımızda sizinle birlikte bizlerinde yüzünde tarifsiz bir tebessüm oluşmuştu. Doğrusu şu ‘an okuduğum ‘’güle güle bebeğim adlı yazının ardından ayrılığın hüznünü bizleri de etkiledi. Ama olsun be Gökhan hocam olaya birde güzel tarafından bakmak lazım 10. 07. 2015 den sonra sizlerin ve sonrasında bizlerin de yaşamında, hayatın bir tutam güzelliği olan sevgili Poyraz bebeğimiz doğdu. Yani yazılarımızda onu da konu edeceğimiz bir güzellik. Çok şükür daha ne olsun.

Yazınız her zaman ki gibi çok etkileyiciydi. Her ne kadar Poyraz efendinin kaçırdığı gazlar burnumuzun direğini kırsa da anlatım özelliğinizle mis gibi teninin kokusunu bizlerde buralardan hissettik sağlıklı mutlu huzurlu bir ömür geçirmesi dileğimle

Kaleminize yoğun duygularınıza sağlık

Saygı sevgilerimle
Davidoff
Davidoff, @davidoff
19.8.2015 19:49:28



Biliyor musun BTH, yazının sadece birkaç satırını okuyabildim...

Bir zamanlar babamın işi gereği iki yıl İstanbul'dan uzaklaşmak zorunda kalmıştık. Belki yaş olarak büyüktük ama bu bir bakıma daha da kötüydü. Çünkü aklımız her şeye ermiş oluyordu. Dedeme, nineme, yakınlarımıza, arkadaşlarımıza olan bağlılığımız bizi günlerce yemekten, içmekten kesmişti.

Dedem, bizim İstanbul'dan ayrılışımızı görmemek için, İstanbul'u terk etmişti.

Bu duyguların nasıl duygular olduğunu çok iyi bilirim. Ama bir duyguyu da bilirim ki; her yıl iyi bir diploma ile İstanbul'a dönüp asıl takdiri almanın Dedemden olduğunu.


Tebriklerimle BTH.





Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
19.8.2015 16:19:48
Güle güle Poyraz bebek,
Gittiğin yerlerde de bulacaksın,
Yeni teyzeler dayılar.
Ama onlar bizim kadar sever mi ki seni.

Gönderdikleri cep telefondaki resimlerin,
Tek avuntum olacak benim.
Bayramlarda,tatile gitmez anne baban
Yolunu dört gözle bekleyeceğim inan.

Nede olsa karadenizlilik var kanında,
Hamsinin iyisini alacağım sana.
Susun diyeceğim gürültü yapanlara,
Sen uyuduktan sonra gireceğim yatağa.

Dede sevgisi bu sen bilmezsin,
Hele ilk torunumsun çok sevilirsin.
Dayın duyması bu sözlerimi kıskanır,
Torun sevgisi bambaşkaymış anladım..

Çalakalem yazdım af ola,
Bjk liyim ya beş dakika yazılan bu kadar ola...

Dedeye saygılarımla...
Şirin Kelebek
Şirin Kelebek, @sirinkelebek
19.8.2015 15:34:58
10 puan verdi


Önce evlat acısı sandım da, şükür ki değilmiş

Ayrılık ne zor oluyor avladımızdan, iki gözümüz iki çeşme
Yemek pişirmek bile anlamsız oluyor ilk ayrılık günlerinde
Özlemleri hiç bitmiyor biz anne-babaların yüreğinde

Hep en iyisi onların olsun dularımız bizi az daolsa rahatlıyor
Çünkü hep emin oluyoruz en iyisi onların olacağına, öyle hayallerimiz, aksini düşünemeyiz


Yolu, şansı, bahtı açık olsun, her nereye ise bu yolculuğu
Tebriklerimle bir tutam hayat
Uzun zamandır yazılarınızı okuyamıyordum, iyi geldi
levent taner
levent taner, @leventtaner
19.8.2015 12:33:27
Güzel yurdumun güzel bebeğine ve onun güzide dedesine selam olsun

Yollar kısalsın, kavuşma umutları hiç yitmesin gönüllerde

Allah bebekten ve sizlerden sıhhat afiyeti eksik etmesin dilerim

Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket hocam...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
19.8.2015 12:29:51
Merhaba Bth, siz daha çokkk hasret yaziları, şiirleri yazacasksinız cokkk.

Neden dersen, tecrübe konuşuyor.

Zaman zaman torunumla birlikte yaşadıgımı bazı yazilarimda dile getirmiştim.

Onun üniversiteye gitmesi benim icin sevinç olduğu kafar üzünç de olmuştu. Gerldiginde dolan evim ghittiginde boş bir hana dönuyordu.

Çok siir ve yazı yazmistim o zamanlar, hepsini ucu yanık, hepsi hasretliydi :(

Lafı çok uzattım, Allah kavuştursun, nasilsa yine gelecek.

Saygilar

Minos
Minos, @minos
19.8.2015 12:15:53
Sözün bittiği, dilin sustuğu bir ayrılık hikayesiydi okuduğum yazı.
Ayrılığın ve özlemin nasıl yaktığının tarifiydi sevenlerinin canını
Kokusunun sindiği odaya girmenin zorluğunu, geride bıraktığı hatıralarının
Nasıl yaktığının geride kalanların canının hazin tarifiydi.
Ama en çok canı yananın anneanne olduğunu düşünüyorum.
Çünki en çok ilgilenen o. Uyutan, besleyen altını temizleyen o.
Dedeler sadece seviyor onunla bir kaç dakika oynayarak zaman geçiriyor sonunda.üzülmeyin dedesi
Canı sağ oldun anasının babasının yanında sevgi ile büyüyecek bebeğiniz.
Ziyaretinize geldiğinde bir çok şey öğrendiğimi görecek
Yarım yarım konuştuğu kelimelere kahkahaya güleceksiniz
Dede dediğini duyacaksınız öpüp koklayacaksınız.
Özlemin ve firakın anlatımı duygusaldı ve harikaydı
Sevgili dost kalem hoşça kalın

Minos tarafından 8/19/2015 1:15:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
selahattincansız
selahattincansız, @selahattincansiz
19.8.2015 11:43:58
ohhh.... rahatladım...
baştan öyle yazmışsın ki sanki Allah korusun...
en sevildiğimiz zamanlar bebeklik yıllarımız, ne ki hiç hatırlamadığımız yıllarda o yıllar.
kimbilir ne kadar sevildik.
kimbilir annemiz babamızdan kaç kez azar işitmiştir bizim yüzümüzden.
sonrasında büyüyoruz
büyüdükçe çok bilmiş,
biraz ukala, biraz isyan....
ah.. ah... evlat deniz suyuymuş, ne içilirmiş, ne vazgeçilirmiş..
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
19.8.2015 11:29:05
bu ne hüzün bu ne ayrılık acısı
e evlatlar böyle işte nasıl büyütür okşar koklarsın her şeyden sakınır korursun bir gün bırakıp giderler
ardından böyle yazılar yazdırırlar
çok güzeldi yine gönülden dökülenler
saygımlasınız
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.