- 1009 Okunma
- 6 Yorum
- 2 Beğeni
AZAP
Vücut bize verilen emanet bir ölümlüdür; oysa ruhumuz ölmeyecek.
Şunu bilmemiz gerekiyor; insan vücudunu presleyip ezdiğimizde hemen hemen her şey suya dönüşür. Kalan da havaya karışır... Geriye belki minicik bir dna şifre çip olarak kalır.
Öldüğümüzde de aynen bu olacak; her bir şeyimiz havaya, suya, toprağa, güneş ışığına karışacak.
Buraya kadar iyi; fakat karışmayacak olan şeyler de var.
Bu dünyada neye dokunsak, o şeyde biraz kendimizden iz bulaşır. Parmak izi, DNA, deri döküntüleri ve bilinmeyen, henüz kanıtlanmayan bazı şeylerimiz... İşte o bıraktığımız parçalar bizden ruh taşıyor aslında. Ruhun rahat etmesi; nelere dokunduğuyla çok alakalıdır. Bıraktıklarımız ve attıklarımız bizden bir parça ve çöplerde yazık ki...
Tırnak ve saçlarımız dahil, bunları toprağa gömmek daha doğru aslında. Bu gibi şeyler, ruhumuzun acı çekmeye devam etmesi demektir.
Öldüğümüzde, öbür dünyaya gitmek yerine, bazı şeylerin bu dünyada kalması ve ortalığa dağılması yaptığımız ne büyük bir çılgınlık... Daha önce kullandığımız eşyada bile biz kalıyoruz. Başka yerdeki kötü kullanımlar bile ruhumuza azap verecektir.
Dünyadaki yaşamımızda her şeyimize dikkat etmeli, çok şey kullanmamalı, az çöp çıkarmalıyız.
YORUMLAR
Sonuçta en azından ölümsüz eserler bırakmışsınız. Kara kalem çalışmanız,,,, bu bir...
Şiirleriniz,,,, bu iki...
Siz her ne kadar '' yavaşım birle '' rumuzunuzu kullansanız bile; sonuçta '' bir '' ile sınırlı kalmadığınız kesin. Hem sonra; azabı duyacak olan ruhtur sonuçta. Beden toprak olur; tırnak ve saçlar da toprağın altında çürür. Sınırı zorlayacak olursak; ruh her daim hayattadır.
Hem sonra; dokunduğumuz, ellerimizin değdiği her bir şey de çürümeyecek mi sonuçta. Düşündüm de; öldüğümde sınırlı sayıda kişisel eşyalarım kalacak yalan dünyada. İlk aklıma gelen; tarağım oldu. Sonra cep telim. Gömleklerim; pantolonlarım. Çoraplarım. Lap topum. Çay içtiğim bardağım kırılmadığı; diğer kişisel eşyalarım bozulup kaybolmadığı sürece; evet... evet,,, benden bir parça olmaya devam edecek. Şiirlerimi ve yazılarımı saymadım. Ona; okuyucular karar verecek. Bu dünyada yeterince anlaşılamıyorsun; ölünce kıymete biniyorsun. Önce omuzlara biniyorsun. Sonra çukura atılıyorsun. Şiirlerimi de sanırım atarlar bir yerlere. Zamanla internet ortamında olan şiirlerim, şiir siteleri bir bir kapatılınca; unutulur gider. Kitap falan mı bastırsam ki? Sağlığımda olmasa da; ben öldükten sonra belki kıymete biner. Bir çok ressam ve müzisyen de aynı kaderi paylaştılar. ÖLDÜKTEN SONRA DEĞERLERİ ANLAŞILDI... Vay anasına; sınırları zorladıkça neler neler çıkıyor ortaya.
Önce şu azabı bir çeksin ruhum... sonrası Allah kerim...
-Yavaşım Birle
Sonuçta en azından ölümsüz eserler bırakmışsınız. Kara kalem çalışmanız,,,, bu bir...
Şiirleriniz,,,, bu iki...
Siz her ne kadar '' yavaşım birle '' rumuzunuzu kullansanız bile; sonuçta '' bir '' ile sınırlı kalmadığınız kesin. Hem sonra; azabı duyacak olan ruhtur sonuçta. Beden toprak olur; tırnak ve saçlar da toprağın altında çürür. Sınırı zorlayacak olursak; ruh her daim hayattadır.
Hem sonra; dokunduğumuz, ellerimizin değdiği her bir şey de çürümeyecek mi sonuçta. Düşündüm de; öldüğümde sınırlı sayıda kişisel eşyalarım kalacak yalan dünyada. İlk aklıma gelen; tarağım oldu. Sonra cep telim. Gömleklerim; pantolonlarım. Çoraplarım. Lap topum. Çay içtiğim bardağım kırılmadığı; diğer kişisel eşyalarım bozulup kaybolmadığı sürece; evet... evet,,, benden bir parça olmaya devam edecek. Şiirlerimi ve yazılarımı saymadım. Ona; okuyucular karar verecek. Bu dünyada yeterince anlaşılamıyorsun; ölünce kıymete biniyorsun. Önce omuzlara biniyorsun. Sonra çukura atılıyorsun. Şiirlerimi de sanırım atarlar bir yerlere. Zamanla internet ortamında olan şiirlerim, şiir siteleri bir bir kapatılınca; unutulur gider. Kitap falan mı bastırsam ki? Sağlığımda olmasa da; ben öldükten sonra belki kıymete biner. Bir çok ressam ve müzisyen de aynı kaderi paylaştılar. ÖLDÜKTEN SONRA DEĞERLERİ ANLAŞILDI... Vay anasına; sınırları zorladıkça neler neler çıkıyor ortaya.
Önce şu azabı bir çeksin ruhum... sonrası Allah kerim...
Erol ALTUNAY
-Yavaşım Birle
Şu yazdıklarınız bile sizden kalacak olan bir parça değil mi aslında?