- 467 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DEMİRCİ AHMET EFE...
KERİM ÖZBEKLER
GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR
Demirci Ahmet Efe 1313 yılında Aydın’ın Nazilli İlçesi’ne bağlı Pirlibey Kasabası’nda dünyaya gelmiştir, babası demirci olup o zamanlar karasaban ve pulluk imal ederek ekmek parasını kazanan birisi idi. O zamanlar Pirlibey ve çevre köylerde derebeyi çoktu, bu kişiler iş yaptırıp demircilikle geçinen Süleyman Usta’ya paraları vermiyorlardı. Demirci Süleyman Usta’nın 2 oğlu vardı, birisi Demirci Mehmet Efe diye anılan büyük oğlu. Diğeri ise ondan 13 yaş küçük olduğu söylenen Demirci Ahmet Efe, Demirci Ahmet Efe askerliğini Suudi Arabistan’da ki İngiliz Savaşı sırasında o zamanlar üsteğmen olan Fevzi Çakmak’ın yanında yapmıştır. Yunanlılar 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’e asker çıkarınca Ahmet Efe Kuvayi Milliye’ye katılarak abisi Demirci Mehmet Efe’nin yanında yer almıştır, Demirci Ahmet Efe bir ara yanına aldığı 2-3 kızanla birlikte İtalyanlar’dan askeri malzeme almak için uzun bir yolculuk yaparak Antalya’ya gelir ve bir otele yerleşirler, kızanlarından birisi biraz dışarıda dolaşacağım diyerek otelden ayrılır ve bir meyhane de bir iki kadeh içtikten sonra soluğu Antalya Genel Evi’nde alır. Genel Evde İtalyan askerleri çoktur, efelerin namını duyan askerleri bir telaş alır. Çoğu don gömlek ’’Efeler genel evi bastı.’’ diyerek kaçarlar. Bir müddet sonra da siren sesleri ortalığı kaplar, sarhoş kafa ile olanlara bir anlam veremiyen kızan da apar topar soluğu otel odasında alır. İtalyan Komutan’ın efelerin gelişinden haberi olduğu için hemen Demirci Ahmet Efe ile bağlantı kurarak neler olup bittiğini anlamaya çalışır, kızanını gelenlere gösteren Ahmet Efe ’’4 kişi geldik, hepsi de yorgunluktan mışıl mışıl yataklarında uyuyor.’’ diyerek biraz önce genelevden gelen kızanı da dahil olmak üzere uyuyan efeleri göstererek işin içinden sıyrılır. Demirci Ahmet Efe’nin Kurtuluş Savaşı’nda yer alması nedeni ile Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü. Refet Bele ve Fevzi Çakmak ile yakın temasları olmuştur. Onları iyi tanıyan bir isim idi, Köşk ve Çubukdağ cephelerinde vatanı için savaşmıştır. Maddiyata pek önem vermeyen ve herkese yardım eden birisi idi, nitekim savaş bittikten sonra fazla bir servete sahip olmadan 82 yaşında iken 1979 yılında Nazilli’de vefat etmiştir. Mezarı, Nazilli’de ki Eğriboyun Mezarlığı’ndadır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.