- 819 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
O'nu Anlamak
Rüzgarları özlüyorum senin kokunu bana getiren, baharı müjdeleyen sesini özlüyorum. Sessiz gecelerde senin kokun için üşüyor senin olduğun havayı teneffüs etmek için tir tir titriyorum. Senin hatrın için direniyorum başı boş yarınlara, umutlara. Sen ki en anlamlı duyguların dildeki yoksulluğusun. Bir dize söz için suskunluğa demirliyim. Senin seçtiğin gözlerde, senin seçtiğin hayatlarda, senin seçtiğin anlarda mutluyum ben. Ne şairler eskittin ne sözlere boyun eğdirttin. Kaç insanı mahsun kaç insanı derviş ettin. Seni sevenler ya Leyla oldular ya Mecnun. Senin için dağlar delip divane oldu insanoğlu. Sığdıramadı seni hiçbir bedene hiç bir söze hiçbir romana, insanın ömrü yetmedi seni anlamaya. Senin adını duyguların bağı şiirlere, renklerin büyüsü gözlere, sırma saçlara verdiler. Seni bize annemiz, öğretmenimiz, arkadaşımız ve onlar dışında önüne gelen anlattı. Sorun şuydu ki onların anlattıkları sadece zannettiklerinden ibaretti. Seni anlayanlar Leyla ile Mecnunlar, Ferhatla Şirinlerdi. Seni anlamak Mahsuni’nin Mihriban’ını anlamaktı. Seni anlamak güzeli değil yüreği sevebilmekti, seni anlamak zamansız mekansız olmaktı. Seni anlamak yok olmaktı...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.