- 421 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNÜL BAHÇESİNDEKİ GÜLŞEN
GÖNÜL BAHÇESİNDEKİ GÜLŞEN
Saat henüz sabahın yedisi, sıcak, nemli bir yaz günü. O güzelim Gömecin rüzgârın da yine kan, ter içinde kalmışım ben
Yağmur yok mu?
Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba!
Gözlerim birden ilişir bahçe kapısının tamda solunda kuytuda iki ay önce diktiğim narçiçeği ağacına, yeşile yeşilin en derinine. Göz sözcüğünden türeyen ayna elimde, ruhlar âlemine açılan perde, içine bakınca gezdiriyor ve konuşuyor benimle… Bir çocuk, küçük bir kız çocuğu, kızancık!
Dargınlığı
Kızgınlığı
Yanlışı
Kısmet nedir?
Yalnızlığı
Çaresizliği
Kırgınlığı
Kor düşüncelerin kâsesinden dışarı sızan kısa mesajları ile
Kaideleri
Şekilleri
Gelenekleri ile insan ve zaman.
Zorlu uzun günler sonra mahzun gönüllere ilaç. Bir özlem; Her şeyi anlamlı kılan bir yol hikâyesi ile Narçiçeği
Neden gizli olmak?
Şimdi bu yazıda apaçık, ortada sadece idrak
Gizemi ve sırrı ile yürümektir hayat diyen düşmemek için yapraklarına sarılan, rüzgarı çağıran, fark etmeni sağlayan bir bardak su misali, ruhu belki yorgun ama yüreği çılgın güz gülü… Ekmeğini taştan çıkaran bir film karesi!
Gözlerim dolar sadece düşüne kalırım sabahla başlayan iniş, öğlen ile yükselen güneş, akşama doğru çekilen olan yokuş ile tam da fanilik tepesinde dilimde bir şiir, masalı bir davet, ece’ si, kraliçesi hayret burcunda ‘’ sır’’ı… Anlam dünyasına!
Ve Gülşen ile
*
ŞEBİNGÜLÜ.. / Gülşen SARIOĞLU
*
Gönül Bahçemdesin Sen Şebingülü,
Uçurma gönlümde öten bülbülü,
Uçarsa görmeyiz bağı sümbülü,
Ne sen beni küstür ne de bülbülü.
*
Çiçekler içinde en hası olan,
Gülmeyince yüzü aniden solan,
Seni görmeyince saçların yolan,
Ne sen beni küstür ne de bülbülü.
*
YÂR Sevdanı çekmek yedi bitirdi,
Ele güne karşı aklım yitirdi,
Yüklediğin elem ömrü bitirdi,
Ne sen beni küstür ne de bülbülü.
*
Kimseler bilemez müşkül halları,
Sarmaşıklar sardı yeşil dalları,
Bekler oldum gece gündüz yolları,
Ne sen beni küstür ne de bülbülü.
*
Sevdanın Od’unu yakıp yerine,
Ey olmaz yarayı açıp derine,
Rastlamazsın Gülşen diye birine,
Ne sen beni küstür ne de bülbülü
*.
GüzGülü Gülşen SARIOĞLU
02.05.2014, Bayraklı / İZMİR
*
Kim bilir kaç kişi okumuş yorumlamıştır, kırgın, yaralı, özel, yerel, biraz özen, biraz içgüdüyle?
Bir yolculuk, bir adım seslenir bizlere
Bilenlerin ağır yükü
Kaderiyle, heybetiyle çıkışı
Ruhun umutların kırığı
Gücü, acısı, sevinci iz düşümü
Anlar… Akan
Hayaller nerede?
Bir deli hıçkırık, deli sıcak verandamda, birikiyor dilime alıp başını gidiyor türküler garip (lik) ler için, yanar içim.
Yine gidiyorum yollara!
Yolum açık olsun…
Soru sormak gerekir bazen, hayat nelere alıştırıyor bizleri?
Savrulduk, kavrulduk o ince çizgide de tam şu an radyomda çalan şarkı sözü ‘Ayrılmalıyız artık, gitmeliyim bu yerden. Saadet diliyorum sana beyaz güllerden’!Hem ödül hem ceza, boynu bükük, ağır yük
Değil mi ki yaşam nedir?
Ayn- Göz- Kaf
Ki-Ben- Kaf
Aşk
Ki- Kaf- Ben- Ene
Işık ışıktır…
Hangi mana indi ise kalbine, ne şekil vermişse cümlelerine ‘ Ölürüm ve Öldüğümü bilirim’
Bilseydik ölüm neden?
Susalım mı? Konuşalım mı?
İçim buruk yazı ve sınav
Bir aşağı bir yukarı dolaşmayalım yeryüzünde
Çocuğum şarkı söyle
Dilinde koca Yunus’un sözleriyle
‘ Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, Sevelim, sevilelim dünya kimseye kalmaz. Yaratılanı hoş gör, Yaratan’dan ötürü’
Bir vardı, bir yoktu. Hepimizin, her şeyin bir hikayesi var şu dünyada
Çaresiz boyun büküşe dayanamam
Açın kulakları, açın gözleri dünya görsün zindandakileri
Sevgiden sarhoş olsun mis koksun Narçiçekleri, melekler muştulasın huzuru
Egenin incisi, Şebingülü, dostu Gülşen sen hep gül. Dostlukla paylaşılan gül misali gülüşün
Samimi duaların Hakk’a varışı gibi
Bak sen!
Yağmur yağıyor
Hüzünlere merhem
Çisil çisil, usul usul, tane tane yıkıyor bahçemi
Düştüğü yerde yeşeren toprakta şefkatli
Hissederim serin
ve
ben ferahlarım
rahmet olsun, bereket olsun …//…10 Ağustos 2015…Menzure Duru
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.