yeni bir siyasi model
koalisyon kurulsa bile memleket kurtulmayacaktır.
Halk, önemini kaybedeli bin yıl oluyor. Eşitliğin imkansız olduğu ve sadece bir rüya olduğunu biliyor siyasetçiler. Televizyonlarda sizinle dalga geçer gibi konuşmaları bu yüzden.
Gelişmiş ülkeler dediğimiz memleketler, konserdeki koltuklar misali en iyi yerleri kapmışlar. Protokol arkasında bizler, konseri en arka sırada, ayakta izliyoruz.
Talihi değişmeyecek olan unutulmaya mahkumlarız. On yıl sonra acılarımız ve kayıplarımız hatırlanmayacak. Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
İşe gidip gelmek, akşam tv karşısında meyve yemek, daha sonra bir çocuk yapmak ve onun geleceği için kendini hergün biraz feda etmek dışında yapabileceğimiz bir şey yok.
Yönetimin gücü, halkın eline hiç verilmedi. Seçimler tamamen halkı kandırmaya yönelik birer şova, demokrasi tiyatrosuna dönüştü.
Siyasetçileriniz sizi umursamıyor. Yöneticiler sizi umursamıyor. Patronunuz sizi umursamıyor. Sizi sevmiyorlar.
Çocuklarınızı istiyorlar. Kendi çocukları, çocuklarınızın emeği ile rahat yaşasın diye istiyorlar.
Büyük şirket pazarlarında, birer köle gibi, ucuza çalıştırmak adına oylarınız karşılığında sizden çocuklarınızı alıyorlar. Oy vermekle görevinizi yaptığınızı sanıyorsunuz, oysa çocuklarını veriyorsunuz. Onları, zenginlerin yalılarında rahat oturmaları ve ayak işlerini yapmaları için yetiştiriyorsunuz. Sandık ve seçim yalanı devam ettiği sürece hiçbir şey değişmeyecek.
Kurtuluş için bir çare var mı? Bunca laftan sonra bir önerin var mı? Diye soruyor olmalısınız.
Evet, teknoloji…
Öncelikle, lider kavramını yıkmalıyız. Tek bir yönetici olmamalı. Hiçkimsenin kaderi tanımadığı bir insanın eline bırakılamaz.
Partiler, bu tip siyasetçilerin türediği yerlerdir. Sizi kandırıyorlar, partisiz bir demokratik siyasi hayatın olamayacağına sizi inandırmaya çalışıyorlar. Bir düşünün neden partiler olmadan olmasın? Daha iyi bir demokratik yol bulamayacak kadar aptal mıyız?
Partiler, kapatılmalıdır. Düşünün, partiler olmazsa bu siyasi çekişmeler olur mu? Partiler, neden kuruldu? Her düşünce kendini ifade etsin ve bir platformda kendini göstersin diyerek kuruldu. Bunu beceremedikleri çok açık.
Partiler çevresinde gelişen siyaset son yüzyıl içinde iki dünya savaşı doğurmuştur. Soruyorum, terör, savaş gibi nedenlerle kaç siyasi lider, milletvekili yada yakını ölmüştür? Ölen halktır,millettir.
Korkmayın! Daha önce krallık dışında yönetim olamayacağını düşünüyorlardı ve krallıklar yıkıldı... Parlamenter sistemlerde yıkılacaktır. Bunu erken fark eden ve önlemini alan toplumlar yaşayacaklardır.
O halde, diğer seçenek nedir? Teknoloji tabanlı, demokratik bir yönetim şeklidir. Halkın kendi iradesidir.
Bu sistemde milletvekillerine ihtiyacımız yok. Ellerini kaldırıp indirme dışında, parti başkanlarına karşı söz öyleyemeyen, parti tüzüğüne bağımlı kişlere ihtiyacımızın olmadığı yeni bir çağa giriyoruz.
TBMM yıllık harcamasından çok daha az bir miktar harcayarak, kendini yöneten devlet yapısına ihtiyacımız var…
Bu sistemin detaylarını bir sonraki yazıda anlatacağım…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.