- 768 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUK İÇİN, ÇOCUK GELİN
Atlı gelin alayı taşlı topraklı patika yollardan inerken, atın başını bir adam gelini de diğeri tutar.
mola verilir yol üzerindeki köylerde adettendir, gelin alayı dinlendirilir, ayran, yemek ikram edilir düğüncülere, sonra koyun sürüsünün içinden geçirilirdi gelinin atı, gelin eğilip koyunlardan birini kaldırıp kucağına alırsa onun olurdu o koyun.
Öyle ufak tefekti ki, bırak kucağına almayı eğilip tutmak dahi mümkün olmamıştı.
Kumalık üstüne çocuk için gelin gittiğinin farkında bile değildi.
Üstelik kuması da gelin alayının içinde ve hemen yanı başındaydı, kocasının soyu kuruyacak diye eliyle gidip istemişti öksüzü.
Evleneli ve bir kız bebeği olup öleli tam yirmi yıl olmuş, ve bir daha hiç çocuğu olmamıştı.
Diğer taraftan oda çaresizdi, gönlü razı gelmese de bu evliliğe, mecbur hissediyordu kendini eşine çocuk vermemenin suçluluğunun altında ezilerek..
Büyükçe bir odanın tam ortasındaki direğin tam dibinde sorudan gelin damadın gelmesini bekledi,
orta yaşlı bir adam girer içeri dizine kadar çamurlu sarıklarını oturduğu yerden çözer ve arada da geline bakar.
Gelin “galiba bu kayın babam” der içinden.
Gece olur o adam yatağına almaya varır yanına korkar ve anaaa!! diye bağırıp kumasının eteğine sarılır ve o gece dokunmaz adam .
Kızcağız beyninden vurulmuşa döner neye uğradığını şaşar, olayı yeni anlamıştır, Evinden gelin çıkarken anasının söylediği o sözler gelir aklına birden “git kızım evin, kocan, çoluk çocuğun olur, evinin hanımı olursun burada üvey kardeşlerini yumruğu altında itilip kakılma na daha fazla dayanamayacağım ” dediği
işte o an dang eder kafası, anlar ki çocuk için çocuk gelin olmuştur,
Aylarca kocasından her gün sopa dayak yese de köşe bucak kaçar bir türlü girmez yatağına .
Böyle tam altı ay, bir sene geçer, bu arada büyük kuma hamiledir ( şaşılacak iş ama oluyor işte belki kıskançlığın verdiği güçle hormanlarının tekrar işlev görmesi, belki Allah’ın işi) dokuz ay sonra bir erkek çocuk dünya ya gelir.
Yirmi yıldan sonra evin ortasına gün düşer sanki loğusa yatağındaki kumaya hizmetler dört dörtlük edilir küçük kuma tarafından bir dediği iki edilmez...
ve lakin büyük kuma gelin hanımın mutfakta oldu bir an eşine,
Bir çocuğumuz oldu artık, istersen baba evine geri gönderelim kızı der.
Kocası razı olmaz, “Allah’ın gücüne gider, oğlumuzu belki Rabbim onun yüzü, gözü hürmetine bize verdiyse..onu geri gönderirsek eğer Allah çocuğumuzu elimizden alır diye korkarım, ben cesaret edemem, kanına ekmek doğradık elin öksüzünün” der ve göndermez..
Üç yıl sonra çocuk gelinde 16 yaşında ilk bebeğini dünya ya getirir üçer yıl arayla iki erkek, iki kız çocukları daha olur büyük hanımdan bir oğlan çocuğundan başka çocuk olmaz ufak kumanın çocuklarını çok sever
çocuklarda gerçek annelerinden daha çok onu severler ve böylece iki eş birbirlerine saygı ve sevgi çerçevesinde bir ömür geçirirler...
ALİYE UYANIK /BOZOK KIZI
14.08.2015
YORUMLAR
BOZOK KIZI
BOZOK KIZI
Günümüz kırsalında hala süregelen bir adeti ne güzel anlatmışsın arkadaşım.
Bizim oralarda gelinler süzülur, sizinkiler soruduyor mu :-)
Sevghilerimle