Bir yaş daha eskittik. Bir yaş daha eklendi birler basamağına... Bu yaşta öncekiler gibi bir şeyler verecek bize. Bazen götürecek. Bazen ağlatacak, güldürecek, düşündürecek... Mutlu olabilecek miyiz peki? Huzuru bulabilecek miyiz? ... Onu bilemem ama her yaş daha da zorlu, daha da güç geçecek. Yaş hanesine yeni sayılar eklendikçe mutluluk katsayımız azalacak ve daha da fazla zorluklar takılacak peşimize. Bir önceki yaşın getirdiği sorunlarla başa çıkamadan, yeni yaşta "hazır ol" diyecek bize, göz kırpacak... Yüzümüzde gözle görülmese de olgunlaşmanın tohumları meyve vermeye başlayacak. O çocuksu ifade kaybolacak yavaş yavaş. Yaşanmışlıkların izi yerini alacak yüzümüzde... Ama yine de yaşanacak bu hayat. Bazen dostlarla içilen bir çay, hayata dair edilen sohbetler, bazen ailecek edilen bir pazar kahvaltısı, cümbür cemaat yenilen akşam yemekleri, bazen de küçük mutluluklar için... Bir amacımız olacak mı gerçekten? Yaşadığımız bu hayatın farkına varabilecek miyiz? Yaşadığımızdan bile emin olamayacağız belki. Yaşayacağız yarın ne getirecek bilmeden. Belki de sevdiğimiz insanların iyi niyet dilekleri için, belki bir bakış, samimi bir gülüş için yaşayacağız. Ne olacağını bilmeden yaşayacağız. Doğum günleri kutlu olsun diye yaşayacağız...