YAYLA BAYRAMINDA...

• 11 Ağustos 2015 Salı 21:11:06

Aslında her şey’Türkiye Mahmatlı Oymak ve Obaları 8.Kurultayı ’na; katılma talebimizle
başladı.Organize Komitesinden İbrahim Beyi arayıp bilgi isteyince;yurt dışında olduğundan beni Mahmut Beye yönlendirdi,o da Gaziantep Mahmatlı Dernekleri
kurucularından ’Batur Nafiz Tançağlar’Beyle görüşmemin daha anlamlı olacağını bildirdi..NAFİZ BEYLE telefonda görüştükten sonra bize,tanışmamızı daha öne almak için; 25.Temmuz Cumartesi Bursa DEEREKIZIK KÖYÜNDE yapılacak etkinlikle,
26.Temmuz Pazar günü organize edilen ’Bolu-Seben Kızık Yayla Bayramına’
davet etti..Eğer tek yer tercih edilecekse;’Kızık Yaylasında’buluşmamızın daha isabetli
olacağını bildirdi..

Biraderle Temmuzun son Pazarı sabah saat 7.00 den önce yoldaydık...

Bolu;İstanbulun yanıbaşında,etrafı çam ormanları ile çevrili oksijen deposu bir kent.Mevla
yeşil ve güzellik adına bu kente her şeyi cömertçe vermiş..Büyük kentlerin bunaltıcı yaşantısından sıkılanların özellikle hafta sonları dinlenebilecekleri önemli mekanlardan..
Abant,Yedi Göller ve Seben Bölgesinin yaylaları önemli rekreasyon alanlarından..Bölge insanının,iki büyük kentin tam ortasında bulunan bu yerleşkenin bir turizm cenneti
olduğunu farketmesi,anlamlı noktalara ulaşmanın ilk şartı..

Yolun yarısında Nafiz Bey arayıp ’yayla kahvaltısı’ yapacağımızı bildirdi..Planlanandan yirmi dakika sonra Seben İlçesinin Kızık Yaylasındaydık...

Kızık Köyü Muhtarı,Sn.Enver Kutlu Bey bizi dostane bir şekilde karşılayıp,hemşehrilerimizle tanıştırdı..

Nafiz Batur Tançağlar Bey,gönlü memleket sevdası ile dolu,idealist bir Fizik Öğretmeni..
Şimdiki en önemli çalışması Türkiyedeki Mahmatlıları ve Kızık Boyuna mensup Türkmenleri
biraraya getirip tanıştırmak..Dur durak bilmeden onları buluyor,tanışıyor,etkinliklerine
katılıyor..Kahvaltı esnasında birden kanımız ısınıverdi,bu yiğit Anadolu Aşığı,Yesevi
Dervişi Ahlaklı;Vatan Evladına..

Ankara Sebenliler Derneği Başkanı,Gazi Üniversitesi öğretim görevlilerinden Yard.
Doç Dr Selami Eryılmaz’ın Kızık Köyü ve Çevresi için yaptıklarını ve projelerini ilgi
ile dinledik.Biraderin Eko-Tarım ve Eko-Turizme ilgisi,sohbeti koyulaştırdı..

Ben,bin yıllık hasretin,vuslatını yaşayan fakir;etrafı meraklı gözlerle seyrediyordum.

Kızık Yaylası etkinlik alanı birden,binlerle dolmuştu.Nafiz Beye göre alanda yedibini aşan bir kalabalık bulunmaktaydı.Türkiyenin her yönünden Kızık Türkmeni sanki’KIZIK YAYLA BAYRAMINA’akmıştı.Nafiz Bey sağolsun Ankara-Gölbaşı Mahmatlılarından;Muharrem Kılıç
Beyle beni telefonda görüştürdü;takdim şekli bizi bir hayli gururlandırdı:’Bak sana yanık,yanık aradığımız Drama Mahmatlılarından;KÖYÜN SON MUHTARININ torunlarını
veriyorum,hasretle tanışın,özlemle sohbet edin..

’ Kendimi Malazgirt Ovasında Cennetmekan SULTAN ALPARSLAN
GAZİNİN askerlerinden bir’Kızık Neferi’gibi görüyordum..Duygularım beni teslim almıştı..

Nafiz Beye dönüp’ÜSTAD!BİZİM DİNİMİZDE SILA-İ RAHİM,YANİ HISIM-AKRABAYI ZİYARET ÖVÜLMÜŞ VE TAVSİYE EDİLMİŞTİR.
SİZİ TEBRİK EDİYORUM:BU BİRLİKTELİĞİ SAĞLADIĞINIZ İÇİN. BÖYLE KUTLU BİR ÜLKÜ
UĞRUNA YAPTIĞINIZ BU GAYRET;İNANIYORUM Kİ MEVLANIN KATINDA DA ÇOK BÜYÜK DEĞER BULACAKTIR.’

Bolu ve Seben Belediye Başkanlarıyla;bu anlamlı toplantıyı yapanlara şükran duyguları ile;
sohbet imkanı bulduk..Bolu Belediye Başkanının;TİKA vasıtası ile yurtdışında yapılan faaliyetlerin önemini ve bu konudaki anılarını,ilgi ile dinledik.Yurt Dışı Türk ve Akraba
Topluluklar için olan faaliyetler bizleri de oldukça memnun etti..

Yunus Canı;bir daha anmadan geçemedim:

GELİN TANIŞ OLALIM.

İŞİ KOLAY KILALIM.

SEVELİM,SEVİLELİM.

DÜNYA KİMSEYE KALMAZ.

Seben Belediye Başkanı Süleyman Özbağ,Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz Beyler
Bolu Kızık Türkmenleri ile ne kadar iftihar etseler yeridir.Geleneklere ve Töreye bağlı
bu topluluk,yayladaki ;ÇAM TOMRUKLARINDAN YAPILMIŞ, ikiyüz yıla yaklaşan mazisi
olan,huzur veren camide;Mevlidi Şerif ve Kuranı Kerim okutarak geçmişlerimizide rahmetle
yad ettiler.Caminin içi tıka basa dolmuş,ben yanıbaşındaki yine ahşap olarak inşa edilen
Kuran Kursunda güçlükle yer bulmuştum..Birader de etraftaki yeşil çimenlerin üzerinde;
beyaz tatkelerin oluşturduğu,saf görüntüsü içinde;papatyaları andıran,boynu bükük
çiçek topluluğu gibi,eda ettiiler öğle namazlarını..Yesevi yolu bu olsa gerek..’Yeryüzü
Mümine Mescid..Dön Yönünü Kabeye..Her Daim Ol Rabbinle..’

Yayladaki binlerce insan nasıl doyurulur diye merak etmeyin..Onlarca kazanda pişirilen
bulgur pilavı ve yörede yetişen hayvanların etlerinden yapılan leziz kavurmalarla
ağırlandı misafirler.Tabiki milli içeceğimiz ayran destekli..Etin bulgur pilavı ile
oluşturduğu o müthiş lezzet,hala damağımda desem yeridir..

Bir önceki gün gidemediğimiz ETKİNLİĞİ YAPAN,BURSA DEREKIZIK KÖYÜ DERNEK
YÖNETİCİLERİNDEN İZZET GÜNGÖR Bey kardeşimle;fark etmeden koyu bir sohbetin içerisinde buluverdik kendimizi..

Uzun,uzun benim gitmeye can attığım bu tarihi köyden bahsetti.Etrafıma baktım da,bu Kızık Türkmenleri Hep halim selim insanlar;Nafiz Bey,İzzet Bey,Bolu İzzet Baysal Üniversitesinde görevli,Makine Mühendisi Mustafa Meterelliyöz Bey,Mengenli
Yaşar Güler Bey,Bursada ikamet eden Seben Kızık Köyü sakinlerinden İnşaat Mühendisi
Metin Kayış Bey,amcasının oğlu Seyfi Kayış Bey hep öyle..Bizi alıp 25 km Seben tarafında bulunan,Kızık Köyü Merkezine götürdüler..Çaylarımızı güzl bir ikindi kahvaltısı eşliğinde
köyde içtik..Köydeki annemiz bize köyün özellikle yemek kültüründen bahsetti..Tarhana
Çorbası en değerli taamlarından.Orta Asyadan getirdiğimiz bu büyülü yiyecek
rahmetli amcamın;sıladanİstanbula gelen akrabalardan istediği en önemli lezzetlerdendi..

Ben de bu leziz çorbayı her içtiğimde;adını bilmesem de bulana dua ettiğim,fatiha
gönderdiğim nadir yemeklerdendir..Yemek kültürümüz bu kadar mı benzer?Hayret
etmemek elde değil..Başta Tarhana Çorbası,Kabak ve Biber Dolması,Lahana ve Yaprak
Sarması,Bulgur Pilavı,Kavurma ve meşhur Baklava..Bunlardan bazıları...

Köyün muhteşem bir konumu var,etrafı dağlarla çevrili..Aksak Timurun Anadoludaki zulmü düşünülünce yerleşmek için,Kızık Köylülerinin güvenli bir yer seçtikleri belli oluyor.

Nafiz Bey anlatıyor;Türkiye de altmışın üzerinde ilde ya Mahmatlı ya da Kızık adıyla
bir yerleşke bulunmaktaymış.. Bu insanların en büyük özellikleri’YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE’inancında olup..Devletlerine sahip çıkmaları..Daha önceki yazılarımda da
belirttiğim gibi;Malazgirt te Sultan Alparslanın ordusunda bulunan yiğit Kızıklı Boydaşlarımız;Osmanlının kuruluşunda da Ertuğrul Gazinin yanında bulunmaları:
Onların ferasetinin alameti olsa gerek..

Ekim ayında Gaziantepte yapılacak Mahmatlılar Kurultayında birçok değerli oymak
mensubumuzla görüşecek,bin yılı aşan hasreti gidereceğiz,inşaallah..

Tarihçiler Türkmenlerin 10.yy da Şam ve Halep civarlarına ulaştıklarını bildirmektedir..

Kızık Boyuna mensup Türkmenlerin de aynı tarihte buralara yerleştikleri düşünülmekte..

Kanaatimdir ki,Mahmatlı adının da;Resulullah Efendimize duyulan muhabbetin ifadesi olsa gerek..

Çünkü Mahmut bilindiği gibi Allah Resulünün mübarek isimlerinden..En doğrusunu rabbimiz bilir..

Kızık Yaylasından Boluya hızla inerek,Nafiz Beyin ve İzzet Beyin otobüs biletlerini
ileri tarihe ertelettik ve birlikte İstanbula döndük..Yol arkadaşlığımız mükemmel geçti.İnanmayacaksınız ama seyyahat içinde seyyahat çıkarıp Hendekteki Drama
Mahmatlıların yerleştiği merkezlerden biri olan’Kazimiye Mahalles’de uğradık ..Köyden
ayrılırken saat 24.00 ü göstermekteydi..Geceyi burada geçirin israrlarına rağmen biz
yola koyulduk..Ertesi gün önemli toplantıları olanlar vardı..

Nafiz Bey hocalığın verdiği yetkiye dayanarak bana ev ödevi verdi:Mahmatlıları Samsun da
teşkilatlandırmak..Vezirköprü de bulunan’Mahmatlı Mahallesi’ağırlıklı ödev bölgem.
Hafızam beni yanıltmıyorsa Vezirköprü Belediye Başkanı,sn.İbrahim Sadık Edis Beyin
bu yerleşkeyle bir ilgisi var..

Görelim Mevlam Neyler,Neylerse Güzel Eyler..

Kazimiye bölümünü de bir başka yazımızda anlatalım..İnşaallh.

Esenlikle kalın..