- 656 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ZAMAN OYUNU
Zaman, kavram olarak akreple yelkovanın birbirini kovalar iken izlenilen kıvrak dansıymış.
Bu oyun da ebe her zaman yelkovan,
Akrep ise her zaman kaybetmesine rağmen kazanan.
Bizler ise bu dünyaya sadece seyirci olmak için gelmişiz.
Bu oyunun kuralları en başında yazılmış değişmez.
Seyirciler koltuklardan bir bir eksilse de bu oyun giden için biter kalan için ise devam edermiş.
Hayat dediğimiz bu oyundaki skor levhasından ibaret.
Seyretmeye bir başladınız mı kolay kolay vazgeçemezsiniz ,
Oyun seni içine çeker derinler de anlarsın ki !
Kazanan hep akrep sen ise yelkovan gibi kaybedensin.
Zaman oyunu böyle işte sen bitersin o bitmez,
Sen susarsın o hiç durmadan konuşur dudaklarında iki hece ’tik tak ’
İlk başta anlamsız gibi gelir zaman bu heceler,
Haykırış gibi , sonraları ise biri gelir hayatının hiç beklenmedik anında,
Hep boş kalacak sandığın yan koltuğuna öyle bir oturur ki!
Bütün sesleri ve oyunu unutturur sana.
Anlamsız sandığın zaman oyunu senin için herşey olur,
İçinde onu bulduğun için heyecan ,umut ,nefes bulursun.
İşte bu yelkovanın kazanma şeklidir.
Fakat bir gün derin misafirin senden önce gider ise, oyun kulak çınlaması gibi yeniden başlar.
Onca seyircinin arasında boş kalabalıklar gibi yalnız kalır heceler,
Kalbinden gelen ’tik tak’ lar içini titretir.
Bu oyunda kaybetmek çok kolay azizim,
Kazanmaksa yürek ister,kalp gerektirir.
Kaybetmeden kazanmayı öğrenemezsen yenilmeye mahkum kalırsın.
Eğer akrebi yenmek istiyorsak kazanmak için şu saniyeden başlamalıyız hayat,
Ertelemeden,ötelemeden,susmadan ve kaçmadan yaşamak için kovalamalıyız hayatımızı.
Biz fazlasıyla kaybettik ve kaybetmeye devam ediyoruz,
Nefesini nefesim de,ellerini ellerim de , gözlerini gözlerim de ,kalbini kalbim de atışının saymayı unuttuğumuz,
O anı yakalayamadığımız sürece kaybedeceğiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.