Faziletli olmak, keskin bir kılıca oturmak kadar güçtür.-- bhartrıharı
acun06
acun06
@acun06

DOĞANIN KANUNU MU?

8 Ağustos 2015 Cumartesi
Yorum

DOĞANIN KANUNU MU?

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1029

Okunma

DOĞANIN KANUNU MU?

Sabahın ışıkları hafif esintiyle, aydınlatma için ufukta acele ediyordu. Şık parıltısını dünyaya salmak, satmak parıltısıyla çabalıyordu. Güneş doğmaya, karanlık dağılmaya gayret gösteriyordu. Fakat ne güneş ve karanlık birbirini sevmiyordu. Doğa gündüz ve geceyle kendini yeniliyordu. Tek nüne geçip, dünyanın ışık görmesini engelliyordu. Bazen de güneş aynı işi yapıyor, ayın dünyadan görünmesini engelliyordu. Bunlara da Güneş ve ay tutulması deniliyor.
İnsanlar uyanmış, ya da uyuyamamışlardı. Tan ağarmadan çıkmışlardı dışarıya. Tan atınca motorlu taşıtlar uykusuzca homurdanıp birer beşer çalışmışlar, rın, rın, diye boğulur gibi sesler çıkartıyorlardı. Mümkün olduğunca klaksiyon sesini çıkarmıyordu. Motorlu araçlar şehire ses vermek, katkı sağlamak, gürültü sunarak, gazını işlenmiş olarak salıyordu cadde ve sokakların yollarına. Kocaman katlı apartmanlar boyunları bükük neşesiz görünüyordu. Daha uyanamamışlardı.
Sabahları yataktan kalkmak, yeni güne başlamak zordu. İşine erken gidecek olanlar kahvaltısını yapamadığı için yakındaki simitçiye uğrayıp simit peynir alıyorlardı. Bir araya toplanıp, durakta buluşuyorlardı. Aperatif, çabuk, ayaküstü yiyim gelişiyordu. Bir an önce, çabucak yemek yeme insanları obez yapıyordu. Önceden evlerde çorba kaynatılırdı. Şimdi evlerin değil, pastahanelerin ocakları yanıyor, tembelliğe çanak tutuyorlardı. Geç saatlere kadar oturup uykusunu alamayan çalışanlar, işine yetişmek için yürümede bile acele etmek zorundaydılar. Servislerin saatleri belliydi.
Yemede içmede, düzenli beslenmede eşi çalışmayanlar daha şanslıydı. Eşi erken kalkıp çay demleyip, kahvaltılık malzemeleri koyarak, eşinin kahvaltı yapmasını sağlıyordu. Zaman zaman da çorba pişirerek değişiklik yapıyordu.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Doğanın kanunu mu? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Doğanın kanunu mu? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DOĞANIN KANUNU MU? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.