- 672 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Akıllı İnsanlar
Güneşli bir günde, bir arkadaşımla buluşmak için sinemanın önünde bekliyordum. Gelmesi uzun sürünce sıkılmaya başlamıştım doğrusu. Etrafa bakınıyor, geleni geçeni süzüyordum. Bazen insanları gözlemlemek hoşuma gidiyordu. Onların arasında ilgimi bir simitçi çekti. Adam tezgahına beş tane simit koymuş satmaya çalışıyordu. İlginç olan bu değildi elbette. Tezgahtaki kartonda simitlerin fiyatı 100 TL olarak yazılmıştı. Adamın deli falan olduğunu düşündüm. Ancak hareketleri gayet normaldi. Üstelik kendinden de emin görünüyordu. Lipton yazan büyük şemsiyesinin altındaki oturağına oturmuş, müşterisini bekliyordu. İçimde tuhaf bir, adamla konuşma isteği doğdu. Hazır arkadaşım da ortalıklarda yokken bu iyi bir fikir olabilirdi. Düşündüğümü yaptım ve adama yanaştım.
“Kolay gelsin abi.”
Yerinden kalktı ve hemen simitlere yöneldi. “Sağ ol yeğenim. Hoş geldin. Kaç tane vereyim?” diye sordu. Kendinden emin göründüğünü söylemiştim değil mi?
“Abi, 100 TL biraz çok değil mi?”
“Çok.”
“E neden alayım o zaman.”
“Ben onu bilemem yeğenim. Ama sen almazsan bir başkası mutlaka alacak.”
“Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ki?”
“Tüketim piyasası üzerinde yaptırdığım analiz sonucunda oluyorum evladım.”
Adamın ilginç biri olduğunu söylemiş miydim?
“Neymiş o analiz abi?”
“Şöyle ki, benim kızım sosyoloji mezunudur. Senden mezun olmasın… Efendime söyleyeyim, buna dedim ki: ‘Kızım bu insanlar maaşından fazla parayı neden şu lüks elektronik cihazlara yatırıyorlar? Bunu bana bir açıkla hele.’ Kızım da bu işi ciddiye aldı. Bir araştırma yapmış. Abisinin üzerinde yaptığı araştırmaya göre, ‘İnsanlar sırf pahalı bir şey aldıkları için, diğer insanların kolay kolay ulaşamayacağı bir şeye sahip olabildikleri için kendilerini özel hissediyorlar,’ demesin mi? Bende ampuller yandı evladım. Ne öyle günde 100 simit satacağım diye kendimi yoracakmışım ki? Beş taneyi birkaç saat içinde satar evime giderim. Üstelik daha çok kâr elde ederim.”
“Abi kim alır 100 TL’ye simit. Yapma Allah aşkına.”
O esnada iki ergen kız geldi. İçlerinden biri, “Buu siymitleerin özeelliği nee ampca?” diye sordu.
“Bunlar unla karamelize edilmiş, susamla lezzet kazandırılmış spesifik simitler kızım. Üstelik hepsi de akıllı. Veee… Fakirler alamaz.”
“Smartmııışşş. Ayy şok güseel yaa!..”
Diğeri iki tanesini alacaklarını söylediğinde, kendimi yeni nesli anlamayan dede gibi hissettim doğrusu. Ve kızların simitleri alıp havalı havalı gidişlerine özendim. Ben de özeldim. Ben de unlu simitlerden yiyebilirdim pekala. Neyim eksikti Allahasen? “Sar,” dedim “bana da bir tane.” Hay Allah ne kadar aptalım! “Yok ya iki olsun. Arkadaşım da gelir birazdan,” diye düzelttim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.