- 573 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Namlunun Ucundaydı Kader(im) - 2
Sanki yıllardır yemek yememiş gibi boşaltmıştı bütün tabakları...
-Hadi bakalım; şimdi duş zamanı.
-Yaşasın; küvete su doldurup oynayabilir miyim abla?
-Tabii. Bu kıyafetler biraz büyük ama bu gecelik idare et, yarın sana yeni kıyafetler alırız.
-Gerçekten mi?
-Evet Kader(im)
-Hadi şimdi uyku vakti.
Işığı söndürmemle çığlık atması bir oldu.Korkuyla tekrar ışığı açıp ne olduğunu sordum...
-Ben karanlıktan korkuyorum da.
-Peki; ışık açık kalsın o zaman
-Esıla abla.
-Efendim canım
-Sen de benimle uyur musun bu gece?
-Ama ben biriyle uyuyamam ki.
-Tamam abla.
-Öyle mahrur mahrur bakıp , bükme hemen dudaklarını.Tamam bu gece yanında uyuyacağım.
-Yuppi.
’’Ne kadar masumsun. Tıpkı bir melek gibi uyuyorsun.Nasıl kıydılar sana?’’
-Kader , Kader uyan canım!
-Ahh!
-Ne oldu? Kötü bir rüya mı gördün? Yapma etme diye sayıklıyordun.
-Evet kötü bir rüya gördüm.
’’Gördüğün, yaşadığın tüm kötü rüyaları hafızandan silebilsem keşke..’’
-Günaydın Kader.
-Günaydın Esıla abla.
-Hadi bakalım, doğru mutfağa; birlikte kahvaltı hazırlayacağız.
-Tamam.
-Ama önce ne yapıyoruz?
-Elimizi, yüzümüzü yıkıyoruz değil mi?
-Evet canım.
’’Sen bana tanrının sunduğu bir hediyesin.’’
-Acele et biraz daha alışverişe gideceğiz.
-Bitti bile.
...
-Kader. Buraya gelir misin canım?Seninle bir şey konuşacağım.
-Geliyorum.
-Kader(im) burada benimle kalmaktan mutlusun biliyorum, ben de çok mutluyum ama yetimhaneye haber vermemiz gerek.
-Hayır!
-Kader dur nereye gidiyorsun.
-Oraya geri dönmeyeceğim anlıyor musun beni abla?
-Neden bu kadar tepkilisin oraya? Hem sürekli değil ki; evlatlık almak için gerekli işlemleri yapana kadar .
-Oraya gitmeden olmaz mı?
-Benden bir şeyler mi saklıyorsun sen?
-Yok, hayır nereden çıkardın ki bunu Esıla abla?
-Geceleri korkulu rüyalarla uyanıyorsun. Her gece yapma etme diye bağırıyorsun. Ne oldu? Neden korkuyorsun bu kadar?Ne oldu yetimhanede söyle bana?
-Ben, ben , şey bişey olmadı.
-Yalan söyleme artık Kader.
-Tamam anlatacağım.
-Evet seni dinliyorum.
-Şey, şey..
_Ağzında geveleyip durma lütfen.
-Bana kötü davranıyorlar. Dövüyorlar.
-Kim dövüyor seni?
-Oranın işlerini yapan biri. İbrahim, işte o dövüyor.
’’Nasıl bir düzen bu? Kimsesiz çocuklara nasıl eziyet edilir? Hangi insan yapar bunu? yok ,yok insan olamaz bunu yapan.’’
-Tamam canım ağlama, bir şekilde halledeceğim ben.
-Beni oraya gönderme. Ne olur Esıla abla. Yalvarırım sana.
-Üzülme Kader ama elimden bir şey gelmezse de kızma bana olur mu?
-Sana nasıl kızayım. Bana evini açtın, güzel kıyafetler aldın. Sana niye kızayım abla?
-Çünkü; oraya gitmek zorunda kalabilirsin. Ama ne olursa olsun seni orada bırakmayacağım tamam mı?
’’Seni o canilerin eline teslim etmeyeceğim. Bunun için ne bedel ödemem gerekirse gereksin ödemeye hazırım.’’
-Hadi uyku vakti meleğim.
-Hayır. Ben değil sensin melek.
’’ Sen benim masum yüzümsün.’’
-Kader uyan, Kader aç gözlerini.
-Hayırr!
-Yine mi aynı kabus? O adamı mı görüyorsun rüyanda?
-Evet.
-Dövüyor mu seni?
-Şey, şey..
-Neden ağlıyorsun? Canım ağlama lütfen.
’’Benden ne saklıyorsun? Bana anlatamadığın ya da anlatmadığın ne?’’
Kollarımda ağlayarak uykuya daldı...