- 660 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEN GİDELİ...
Yönsüzüm sen gideli, takatim de yok zaten yol almalara. Yarın diye bişey var mesela: herkesin planlar yaptığı yarınlar. Yoksun ya sen, bende yalnız bugün var, amaçsızca uyandığım, öylesine geçirdiğim bugünler. Anlamsız, içinde sonsuz boşluklar barındıran günler ve geceler . Bir bilinmezlik, kendini bilmezlik ve çoğu zaman bezgin bir hal ile öylece durmaktayım. Sürünmek değil çünkü o bile bir eylem gerektirir.
Yarin olmayınca ne çekilmez olurmuş meğer hayat. Bir damla boya sanki sevda, bir defa girdimi hayatına her yer cümbüş her an güzel ve her güzellik emsalsiz. Gün gelipte mahrum kalınca sevdadan, yar dediğin anlamdan; griye kesiyor tüm evren. Lezzetinden arınıyor tabiat, silüetlerden ibaret kalıyor dünya. Ruh bedenden ayrılmadan henüz, tüm varlıklar ruhsuz, renksiz, yetersiz görünüyor gözüne.
Sen gideli sızlaması dinmedi yüreğimin. Acısını duyumsamadığım zamanlar oldu elbet ama ancak bir lahza.
Ayağına takılmışta tüm güzellikler, giderken götürmüşsün sanki farketmeden. Ayın yanındaki o en parlak yıldız, siyahın yanındaki beyaz, sabahın seherindeki o serinlik, yağmurdan sonraki toprak kokusu....
Gelir mi ki birgün o ta gözlerimin içine sinen tebessüm, bir sarılmayla yüreğime dolan huzur. Yine renk renk açar mı çiçekler. Hanımeli kokusu uzaklardan gelip bulur mu beni bir bahar akşamı. Dolu tarafından bakmayı becerebilirmiyim dünyaya.
Çöz ayağına takılıp sürüklediğin güzellikleri, çöz ki son bulsun bu anlamsız günler geceler .
Bilirim artık yok yazgımızda vuslat. Gelmezsin, dönemezsin artık bu garip kalmış sevdaya. Nihayete erdi senin için gam, keder. Lakin benim için hayat hala bir muamma. Ne yöne gideceğini bilmeyen ben, gidecek bir yeri de zaten olmayan zatım. Bu yüzden bırak tutsak ettiğin renklerimi, bırak ki bir gün yüzü görme ihtimalim sevindirsin beni. Bırak çaldığın yüreğimi , son bulsun boşluklar, dinsin içimdeki sessizlik senfonisinin çığlıkları.
Azad et sende kalan yanımı. Eksilmesin artık ruhum, bedenim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.