- 372 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beðeni
Çökertme
Çökertme
Her þey, bir düþünceden ibaret! Bir düþünce ile çökertilen varlýk alaný boyutlarda yansýyor; 3.boyutta maddi alanda da bu görünüyor! Þuur, sonsuz potansiyelden çökerterek, tercih ile yaratýyor!
Ýlk çökertme iþi gözlemle oluyor! Gözlemci gözlediðinde, gözleme dayalý olarak bir Quantum alaný çökertiyor yani belirliyor! Bu belirlediði onun hem sýnýrlamasý hem de bilinci olarak açýða çýkýyor! Sýnýrsýz Quantum olasýlýðý bilinç, gözleme dayalý çökertiyor! Bu durumda þunu söyleyebilirim; her maddenin bir ruhu yazýlýmý var ama bilinç bu deðil. Yani bilinç Quantum alaný çökertme iþi bu da gözlemle olacak! Demek ki þuur olmadýðýnda da yazýlým var ama çökertme iþi þuura bakýyor! Etken ve edilgenlik durumu; etken olan gözlem, edilgen olan gözlenen ve gözlem ile çökertilen de yaratýlan! Yani çökertilen Quantum alaný, bir bilinç gözleyerek çökertmiþ olmalý! Bu da "Kün" (Ol) konusu!
Quantum fizikte “Çift yarýk deneyi”; deneyi Hatýrlayalým: Bir duyarlý levha önüne bir engel konuyor ve engelde dikine bir yarýk aralýk var! Bu levhaya doðru atýlan cisimler (bilye veya top olabilir); bu yarýktan geçenler arka levhada bir çizgi oluþturuyor! Bunu su dalgalarýyla yapýnca da tek yarýk olduðunda yine bir çizgi oluþumu söz konusu! Bunu iki yarýk yan yana olarak deneyince top ve bilye ile arka planda iki çizgi oluþuyor! Çift yarýkta su dalgalarý ile denendiðinde, arka planda bir giriþme modeli oluþuyor; bu iki çizgi deðil de daha fazla çizgi! Dalgalar yarýktan geçtikten sonra birbirleriyle kesiþiyor ve arka plana giriþme modeli yansýyor! Bu ýþýk ile denendiðinde (Iþýk, hem dalga hem tanecik gibi davranýyor) yani ýþýðý, çift yarýktan yansýtýnca giriþim modeli oluþuyor, eðer gözlem yapýlýr ise gözleme dayalý bir etki oluþuyor ve ýþýk tanecik gibi davranýyor. Özeti bu; yani Quantum alan, gözleme dayalý iþliyor! Quantum alanda teorik olarak bilinen en küçük parça “Sicim” buna “Zerre” diyebiliriz ama zerrenin bilinmeyen çok yönünün olduðunu unutmayalým! Aslýnda zerreyi anlamak, evrenin tamamýný anlamakla mümkün! Ne de olsa bir zerre evrenin tüm özelliklerini potansiyel olarak taþýyor! Evreni anlamak nasýl zor ise zerreyi anlamak da ayný ölçüde zor olacaktýr!
Evrendeki kurallar, küçükte ve büyükte ayný iþler! “Zerre küllün aynýsýdýr, aynasýdýr!” þeklinde! Bir sicim aslýnda evrenin aynýsý ya da aynasýdýr! Yani boyut kazanmýþ bir çizgi çember olmak durumunda! Çemberin özelliklerine bakalým kapalý bir þekil ama geniþleyebilir durgun suya atýlan bir bilyenin oluþturduðu dalganýn büyüyerek geniþlemesi gibi!
“Bir zerrede evren saklý” demek yanlýþ olmaz! Çünkü bir zerre, evrendeki her hali potansiyel olarak barýndýrabilir! O halde bir zerre gözleme dayalý iþliyor ise evren de gözleme dayalý iþliyor demektir! Gözlemci yani þuur sahibi, nasýl gözler ise o gözleme dayalý sonuçlar da o gözlemciye yansýr! Þuur ile evreni þuur sahibi olan, kendine göreceli etkiler! Tüm þuurlu etki “Kendinden, kendine” þeklinde yansýr! Bu durumda kendi yani “Ben”, evreni nasýl gözler ise ona göreceli yansýmalarýyla iliþkilendirir kendini. Sýnýrlar ise sýnýrlý, sýnýrsýz olarak düþünür ise sýnýrsýz bir etki söz konusu! Aslýnda “Ben” ne gözlerse onu þuur haline getirir! Burada “Ýyi-kötü” de tamamen þuurun oluþmasýnda “Ben” göreceliliðindedir!
Evrende muhtemel olan sýnýrsýz potansiyel, olasýlýk gözlenmeyi bekliyor! Bu olasýlýklarý, hiçlikten potansiyel olarak var etmek gibi bir þey bu! Ne gözlenirse o þuur olarak iþleyecek, açýða çýkacak! Muhtemel olan her þey gözlemlenebilir, gözlemlenen de þuur olur! Demek sýnýr, aslen yok ama gözlendiðinde otomatik olarak kendiliðinden bir sýnýr konulur! Bunu bir örnekle açýklamak gerek. Mesela; parkta cývýl cývýl kuþlar ötüþüyor ve çocuklar neþe içinde oynuyor, bu durumu bir gözlemci fotoðraflamak istediðinde o fotoðraf karesi o aný sabitler yani potansiyel sýnýrsýz anlar bir ana göreceli olarak sýnýrlanýr! Ýþte insan da evrendeki sýnýrsýz alanda bu þekilde gözlemlediði her aný fotoðraflayarak sýnýrlýyor, sýnýrladýðý her þey onun bilinci oluyor! Toparlarsam; insan bilinç edinirken ister istemez sýnýrsýz ana kaynaktan, sýnýrlayarak çekim yapýyor! Bu sýnýrsýz alana dair inancý ise onun sýnýrsýz alanýdýr! Ýnancý onun gözlem, çökertme listesidir; bilinci ise sýnýrladýklarýdýr! Ýnsanýn inandýklarý þeyler, sýnýrsýz bir alana dair olacak; bilinç edindikleri ise sýnýrlý olmak zorunda. Bu inanç ile bilinç arasýndaki açýk da kapandýkça bilinç, inanca doðru yaklaþabilir ama tam kapsam, bu boyutta söz konusu deðil!
Quantum alanda þuur, tercihle göreceli olarak bir alaný çökertir! Bu çökertme potansiyelde, hiçlikte, sýnýrsýz olasýlýklardan olabilir! Hiçe sahip olan, bütüne de sahip! Hep-hiç de ayný anlama gelecek! Tercihler ise sýnýrlamalarla vücut bulabilir! Yani tercih, aslýnda sýnýrlamadýr! Sýnýrsýz alandan yapýlan, sýnýrlý tercih gibi. Tercihleri sýnýrlamamak ise sadece inanmakla olabilir! Ýnanmak, birilerine ya da bir kutsal öðretiye olandan baþka düþünelim; kiþinin kendi potansiyel tercih alanýnýn sýnýrsýzlýðýna dair olacak!
Bu gözleme dayalý etki, evren etkiler! Eðer þuur, çok ileri gider ise etki daha fazla olur! Tüm iþleyiþ, þuura bakýyor! Neyi gözlersen onu çökertir, þuur edinirsin. Neyi þuur edinirsen onu açýða çýkarýrsýn! Bu da gözlemciye izafi, göreceli olur! Yani kiþi kendi gözlemi ya da þuuru ile baþkalarýný sýnýrlama hakkýna sahip deðildir! “Evrensel eþit insan” hakikati buna dairdir! Tüm insanlarýn, gözlem hakký ve bu gözlemin izafi bir deðeri vardýr! Yani kimsenin gözlemi, diðerinin gözleminden potansiyel olarak daha kýymetli sayýlamaz! Çünkü gözlenen potansiyel alan, ortak alan ve o alanda ne var ise potansiyel olarak gözlenen de o dur. O halde o alanýn sahibi de gözlemcinin ta kendisidir! Ýkilik yok! Gözlemcinin gözlemine sunulan alan, tektir; aslýnda gözlem de tektir ama bir bütün olarak tektir! Baþka baþka açýlardan ayný þey gözlenecek çünkü! Ya da gözleniyor ise potansiyel olarak bir deðeri olduðundandýr! “Benim gözlemim, senin gözleminden üstün ve senin gözlemini döver!” anlayýþýdýr, günümüze deðin yapýlan savaþ ve kavgalarýn kaynaðý!
Son tahlilde; insanlarýn hali hazýrdaki konumlarý, kendi gözlemlerinin yansýmasýdýr! Evreni kendi tercihlerine göre nasýl gözlemiþler ve gözlem alanlarýný nasýl çökertmiþler ise o hal yansýyacak, yansýyor! Bu durumda tüm görünen, gözlemlenmiþ ki görünüyor! Görünen hal, beðenilmiyor ise “Gözlem” yani çökertme iþinde bir yanlýþlýk vardýr! Sonucu doðuran, gözlemdir! Demek ki görüneni, gözleyen açýða çýkarýyor! Sonuçtan yakýnmak yerine þuurlu “Gözlem”, tercih, çökertme yapmak gerekiyor! Kýsýr döngü, sonuçlarýndan yakýnýlan gözleme devam edilmesindendir! Öðrenilmiþ “Gözlem”, kendini tekrar ettiriyor ve “Kýsýr döngü” devam ediyor! Kolay deðil, öðrenilmiþ gözlemin býrakýlmasý! Ýnsanlar, alýþtýklarý þeyleri kolay terk edemez! Alýþýlmýþýn terki, “Korku” üretir! Korku, “Bilmek” ile ortadan kaldýrýlýr! Bilmek ise sabýr ve zahmet ister! Ýnsan ise hem sabýrsýz hem tembeldir! Sonuç ise “Kýsýr döngü”! Ýnsanlar korku üreten, cahilliði yendiklerinde, tembellik ve sabýrsýzlýðý yendiklerinde “Kýsýr döngü” tekrar edemez! Ýnsanlarýn çoðu; "Karsa eþek, karpuz getirsin de yiyelim!" diye gözler ise hal, devam eder!
Selametle,
Ahmet Bektaþ
YORUMLAR
Henüz yorum yapýlmamýþ.