- 1065 Okunma
- 16 Yorum
- 0 Beğeni
Göz göre göre/TÖRE
Nedir töre. Adı, sanı, yazılımı, açılımı var mıdır? Yeri, yurdu neresidir.
Kimler, nasıl üretti… Töre kaç can tüketti. Bir hastalık mıdır? yoksa insanların kalplerine, yüreklerine bulaşan ve antisi olmayan bir virüs müdür?
Bir başka hayatın ya da karakterin kaderinde, belirleyici unsur olmak, kendi istekleri doğrultusunda şekil vermek,,kendi yaşam (olmayan aslında) tarzı ve çürümüş bilinçaltı emir-yasaklarla onu yok saymak nasıl bir onur ya da erdemin temsilcisi olabilir.
Haz mıdır yaşanan dramda seyirci olmak, gurur mudur bu vaaz çılgınlığından pay sahibi olup kurban seçmek, taşlamak, soyutlamak toplumdan.
Nerede yaşam hakkının kutsallığı, kendi yaşamının, kendi hataların yada doğrularının sorumlusu olmak. Başka bir varlığın (ki bu adı sanı çok önemli değil)maddi manevi isteklerini karşılama diyetini başka bir cana ödetmek.
KADIN:
Bütün kutsal kitaplarda erkeğe eş yada armağan olarak sunulduğu savunulan kadının zaman nasıl buruşturulmuş bir pakete döndüğü,paketin içini açana kadar itibar gördüğü ama sonra hayat boyu türlü işkence ve eziyetlere maruz kaldığı aşikardır… gerek maddi gerekse manevi açıdan zihnine , kalbine, bedenine mutlak egemen tek güç erkek denen varlıktır.
Her koşulda, her platformda korumak,sahiplenmek,niyetleri altında sadece tüm yaşam haklarını kısıtlayıcı,işgalci,ve baskıcı bir genetik yapının devamıdırlar.
Kadın neden korunma, sahiplenme ve zihinde egemenlik hakkı taşıyan içgüdülerle büyüsün.
(Evreni oluşturan görünmeyen noktalara dağılmış kadın, kendini yeniden toparlasa ve birleşmeyi başarsa, etrafa yayılmış milyarlarca parçasını yeniden bir araya getirebilse ve Ademden beri alnına yazılmış kara talihini bir gündüz düşünde yok edebilse......
neler olurdu kainatta? Ahtı var kadının, Onu ÖZ’den yaratan, sonra da saklamak için binbir parçaya ayıran yaratıcısına, o mükemmel surata biçtiği hüzün için, o mükemmel şekle yüklediği ıstıraplar için ve sayıların sonsuzluğunda kaderini kara büyücü meleklere teslim ettiği için intikamını alacak!
Belki bir gündüz düşünde belki yeni doğurduğu çocuğunun henüz öbür dünyanın anılarını taşıyan düşünde..... Bir gün tüm noktalar bir araya geldiğinde rüya bitecek ve kadın uyanacak. )
Töre ve insanlar…toplum yansımaları
Bu konular üzerine yoğunlaşan bir araştırmacının töre cinayetinden yargılanan bir mahkumla diyaloğu ilginçtir.
Bir erkek için namus nedir?
- Ailesinin geçimini sağlaması, çoluk çocuğuna bakmasıdır.
Ailesini geçindirmeyen namussuzun öldürülmesi kanaatine sahip misin?
- Hayır.
Bir kadın için namus nedir?
- İffetini korumasıdır.
Bunu korumazsa öldürülmesi gerekir mi?
- Elbette. Öldürmenin dışındaki hiçbir şey bunu temizlemez.
Öldürdüğü kızından öteki dünyada da davacı olan baba:
Kızını öldüren baba (75 yaş, m.a): İtibarımı, şerefimi, haysiyetimi kurtarmak için geçen yıl kızımı öldürdüm. Çevremde sözü dinlenen, saygı duyulan bir adamdım. Ama kızım gayrimeşru bir ilişkiden hamile kaldı. Kim olduğunu öğrenmek için çok zorladım, söylemedi. Onu da öldüreceğimi biliyordu çünkü. Alnımı yere eğdirdiği için ona öfkem hiç dinmeyecek. Kızımdan bu dünyada da öteki dünyada da davacıyım. Kızımı çok severdim (ağlıyor).
Namus cinayetinde ceza alanlar..
Töre-namus cinayeti işleyenler cezaevinde, diğer mahkûmlardan itibar görüyor. Tecavüze uğrayan ya da yasak ilişki yaşayan kadınları öldürmüşlerdi ama hiçbiri kadınla ilişki kuran erkeği öldürmemişti. Tek istisna, Gaziantep Cezaevi’ndeydi. "Çıktığımda ilk yapacağım şey, kız kardeşimi yoldan çıkaran o adamı da bulup öldürmek," dedi.
Töre mazeretleri:
1. Cinsellikle ilgili töreler :uhuş, nikahsız evlilik ve çocuk, zorla evlendirme, miras, vb,
2. Yönetimle ilgili töreler :Aşiret, dini veya siyasi örgütlenmeler ya da kısaca mülkiyetin ve beraberinde olanların yönetimi
3. Ataerkillikle ilgili töreler
4. Kan davası, vb.vb...
Sokaktaki adamın düşünceleri ve sorulanlara cevapları:
Namus nedir?
- Kadın, bacım, annem ailem (yüzde 32.9)
- Dinin emrettiğidir (yüzde 18.4)
- Erkeğin şerefi, haysiyetidir (yüzde 13.7)
- Kadınların iffetidir (yüzde 10)
Namussuzluk ne demek?
- Zina yapmak (yüzde 48.5)
- Kadının zina yapması (yüzde 12)
- Kadının bekaretini kaybetmesi (yüzde 10)
Töre nedir?
- Ataların koyduğu kurallar (yüzde 57.2)
- Dinin koyduğu kurallar (yüzde 17.7)
Toplumun görevi nedir?
- Göz yummamak (yüzde 18.4)
- Töreleri korumak (yüzde 12.5)
- Mahallede yaşayan kadınları gözlemek (yüzde 12.3)
Kadının görevi nedir?
- Korunmak (yüzde 49.9)
- Söz dinlemek (yüzde 28.6)
- Boyun eğmek (yüzde 5.4)
Bu konuda erkeğin görevi nedir?
- Sahip çıkmak (yüzde 70)
- Denetim altında tutmak (yüzde 13.9)
- Uyarmak (yüzde 7.6)
Namusu korumak kimin görevidir?
- Babanın, ağabeyin (yüzde 23.9)
- Ailenin bütün erkeklerinin (yüzde 21)
- Kendisinin görevidir (yüzde 20.1)
- Kocanın görevidir (yüzde 7.3)
Cezalandırılmalı mı?
- Evet (yüzde 83.7)
- Hayır (yüzde 16.3)
Cezalandırılmalıysa ne ceza verilmeli?
- Öldürürüm (yüzde 37.4)
- Boşanırım (yüzde 25.8)
- Eve kapatmak gerekir (yüzde 7.6)
- İntihar etmesini sağlamak gerekir (yüzde 3.3)
Bunu kime danışırsınız?
- Aile büyüğüne (yüzde 41.6)
- Kendim yaparım (yüzde 19.1)
- İmama danışırım (yüzde 109
- Şeyhe danışırım (yüzde 2.6)
Törenin kuralları
Namus ve töre cinayetlerine kurban olan kadın ve erkeklerin isimleri açıklanmıyor. Cinayete kurban giden kadınlar için taziye cadırı kurulmuyor. Hayatını kaybeden kadının evine taziyeye gidilmiyor.
Yaşanan intihar vakalarında, dinsel baskının önemli bir rolü olduğu görülüyor. Ancak aile içi şiddetin yol açtığı intihar olayları da yaygınlık kazanıyor. Bununla birlikte, ailesel ve sosyal çelişkiler de, intihara sürükleyici öğeler içinde sayılıyor. Fakat bu vakaların bir kısmının da aile içindeki cezalandırmalar olabileceği söyleniyor. Töreden kaynaklanan bu tür namus cinayetlerinde ise kadının ismi hiçbir şekilde açıklanmıyor. Bu durum, cinayetlerin gizlenmesini sağlıyor. Böylece namusa dayalı olarak işlenen cinayetlerin cezasız kalması da, sorunu daha çözümsüz hale getiriyor.
YORUMLAR
Töre bir milletin yazılı olmayan sözlü kanunu ve geçmişidir. Belleğidir daha doğrusu. İşin garip tarafı kan davası gibi İslam'ın da yasakladığı bir pisliğin töre ile birlikte anılması. İnsanların kendi hasmaniyetlerini meşrulaştırmak için töreyi kurban etmeleridir aslından en büyük sorun.
Bilimsel boyutunu çok güzel ele almışsınız güzel bir çalışma emeğe saygılarımla.
İnsanlik boyutunu ele aldığımızda iki büyük problrm var.
1_toprak yani sınır davası
2_Namus davası bu olayların burda bukadar çok olmasına binayen yinede kızlar kaçıyor ölüm pahasınada olsa direniyorlar.
İki sebebi var ya fazla ezilmişlik yada fazka dik başlılık.
Bunları iki taraflı gözlemliyorum doğruları ve eğriler okuyan olursa ayıştırır.
Bu toplumsal boyutu.
Birde politik boyutu var.Bu konu politikayı aşıyor dünya devletlerinin kar amaçlı kullanmasından kaynaklanıyor oda derin devlete dokunuyor bir ucu mafya bir ucu terör.Buralara yatırım olmadığı müddetçe hiç birşey değişek gibi görünmüyor.
Yatırım bilinçli yaptırılmıyor.Geçiş noktası olan doğuda kimselerin olmaması işlerine geliyor.
Tayyip oraya çıkartma yaptığında özal baraj yaptığına devlerler arası su savaşı çıkıcaktı hatırlatırım.Su bahaneydi.
Geriye en büyük sorun geliyor eğitim.Bu sorun çözülmediği müddetçe insanların ikna olmaları hem kolay hem zor.
İyiyi ikna etmek kolay.Kötüyü ikna etmek zor.
Araştımalarda imama danışırım diye bir yanıt var demekki diyanete büyük görev düşüyor.
Gözlemci yazar olarak yazımın kusuruna bakmazsınız umarım................
Bu güzel yazı için teşekkür ederim.Doğu kitli sandık olmaktan çıkmalı.Herşeyiyle kendini ortaya koymalı şahsi düşüncem.
SONSUZ SAYGILARIMLA
Sayfana tekrar geldim aspendos, konu kadın ve töre cinayetleri olunca , ben ufak bir bilgiyi eklemek istedim yorumuma , Türkiye'de son 5 yılda 1000 kişi öldüğü vurgulanıyor başbakalık tarafından ve her yıl da sayı giderek artış gösteriyor örneğin ; 2003 yılında töre ve namus cinayetine kurban gidenlerin sayısı 150 iken, 2006 yılında bu sayı 216, 2007 yılında ise 220 ...En büyün neden yasak ilşikiler gösteriliyor örneğin ; doğrudan namus sebebiyle işlenen cinayet sayısı 300'ü geçiyor. Yasak ilişki sebebiyle ölenlerin sayısı 94, cinsel taciz sebebiyle öldürülenlerin sayısı 71, tecavüz nedeniyle öldürülenlerin sayısı ise 17...
Cinayetlerin işlendiği en fazla olan yer Marmara, en az olan yer Karadeniz ;
Töre ve namus cinayetlerinin en çok üç büyük ilde görüldüğü ortaya çıktı. İstanbul 167 cinayetle ilk sırada yer alırken, bunu 144 cinayetle Ankara, 121 cinayetle İzmir, 69 ile Diyarbakır, 58 cinayetle Bursa, 46 cinayetle Antalya takip etti. Aydın, Kayseri, Samsun ve Sakarya da en çok cinayetin işlendiği iller arasında yer aldı. İstanbul'da 2007 yılında töre ve namus cinayetleri bir önceki yıla göre iki kat artarken, İstanbul'da her hafta en az bir kişinin töre ve namus cinayetine kurban gittiği gözler önüne serildi.
Cinayetlerde sanılanın aksine Doğu ve Güneydoğu değil Marmara, Ege ve İç Anadolu Bölgeleri başı çekti. Marmara'da 294, Ege'de 214, İç Anadolu'da 213 cinayet işlenirken, bu rakam Güneydoğu'da 130, Doğu Anadolu'da ise 89 olarak açıklandı. En düşük töre ve namus cinayetinin görüldüğü bölge ise 62 ile Karadeniz Bölgesi oldu.
Sevgilerimle aspendos ........
Bir erkek için namus nedir?
- Ailesinin geçimini sağlaması, çoluk çocuğuna bakmasıdır.
Ailesini geçindirmeyen namussuzun öldürülmesi kanaatine sahip misin?
- Hayır.
Bir kadın için namus nedir?
- İffetini korumasıdır.
Bunu korumazsa öldürülmesi gerekir mi?
- Elbette. Öldürmenin dışındaki hiçbir şey bunu temizlemez.
Bence anlatılmak istenen burada çözümleniyor. bu bir kişide iki kişide olan bir iş görüş değil . Çoğunluğu temsil eden bir görüş. Hadi adam namuslu iyi halinde işini yapıp evini geçindiriyor, namusunu koruyor. Peki ya kaza geçirip felç olursa, canla başla ona bakan kadın namus korumayı üstlenebilir mi hayır! Çevresindeki erkekler devreye girer kadının her yaptığı işi onlar üstlenirler. Halbu ki onlar sadece kadına gölgelik ederler. Yani kadın yine hiçleştirilir ve sadece namusluluğu gözde tutulur. Kocasına güzel baktığı için.
Ama kadın aynı duruma düşse, en yakınından ya babasının evine gönderilir, öyle bir durum yoksa, ikinci bir eş hemen alınır, ve adam üstelik akıllı ilan edilir. şu bir gerçekki ne kadar böyle düşünüyor olsakta, bilinç altımıza böyle yerleştirilmiş.
Bu iş ta çocuk yetiştirirken başlamalı. kız erkek ayrımı yapılmadan. insan olarak eşit şartlarda yetiştirilip kıza da erkek kadar güven duyularak ve yaptıklarına ki buna sevdiği de dahil. erkek çocuğun sevgisi kadar saygı duymaktan geçer. bu da eğitimle başlar eğitimle. Şimdiyece bizim tek beğendiğimiz durum, Kızlarımızın büyüklerinin istediğine varıyor olmasıdır. ve oğula gelince istediği kız kendini sevmesede alıyor olmasıdır. Ve bu bütün filimlerde çokça işlenir. bu erkek eğemenliğinin sonuçlarıdır.
Çok güzeldi yazınız. Yani şaşırmadım, çünkü gündelik içindeyiz olayların. ve sevindirici yanı bayanlarımızında yazıyor olması umut verici ve ekonomisi düzelenlerde daha çabuk iyileşiyor bu durum. tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım.
Töre olurmu kul kula köle...ama o şarkıda öyle elbette...
Yaşanılanları göz ardı edemeyiz...Kimse kimsenin namus bekçisi değildir heleki yetişkin insanlarda...Namus bana göre beyindedir...Töreyi uygulayan yerlerdeki insanlar şehirlere kaçıp neler yaşıyor ve tekrar memleketine dönüp birşey yaşamamış gibi davranıyor...Eğitim şart:)))))
Oralara medeniyet gitmedikçe daha çok canlar yanacak,kardeş kardeşi öldürecek hemde istemesede katil olacak yada oradan şehirlere kaçıp çamurlara batacak...Ve töreyi besleyen öyle derin mevzular varki neyse...
Yazılacak çok şey var ben çok yüzeysel yazdım arkadaşım...Zaten bilirim ki yazdıklarımız duyulmayan seslerimizdir, ahkâm kesmeye de gerek yok...
Kutlarım...Toplum yaramıza değinmişsiniz...
saygım ve sevgimle...
Töre ...Gerçeğimiz ne yazık ki...ve seviyoruz sevrini tplum olarak bence.En kanayan yaramız aslında.Hem ilgileniyoruz ama nedense önüne bir türlü geçemiyoruz işte.Zülfü Livaneli
Mutluluk kitabında (ve filmini izleyenlerde olabilir ) öyle güzel işlemişti ki...Hala kulaklarımda yankılanıyor "bn namussuzluk etmedim " sözleri.Ardından AHMET ALTAN EN UZUN GECE ' de kuvvetli bir şekilde işledi konuyu.Peki ne değişti...İşte sevgili dostumuz istatistiki bilgileri önümüze koymuş. Toplum sorunu değil bu biliyor musunuz bence insanlık sorunu ...Kadın olmak bir yerlerde hala kimilerine göre yarım olmak ne acı...
Teşekkürler dost mükemmel bir yazıydı...
sevgili şair yürek burkan yazınızı öncelikle kutluyorum ve yürekten katılıyorum.Kadınlarımıza karşı yapılan bu vahşetten hepimiz suçluyuz bence. Birşeylerin ters gittiğini biliyor ve görüyoruz ama hep susuyor ve tepki vermiyoruz.
Kadınlarımız yıllarca ihmal edildi. Evlatlarını bu vatan uğruna şehit olmaya gönderdiler, şehit olunca "Vatan sağolsun" dediler ama hep ihmal edildiler. Anamız, kardeşimiz, sevgilimiz, hayat arkadaşımız, öğretmenimiz, uğruna şiirler, türküler, ağıtlar, kitaplar yazdığımız ve bazen de ölümü seçtiğimiz ve en önemlisi toplumumuzun yarısını oluşturan kadınlarımızı ihmal edincede bugünlere geldik. Bugün şikayet ettiğimiz ve yarında şikayet etmeye devam edeceğimiz bir çok sorunumuz altında, bu ihmalin yattığını düşünüyorum. Ve gözlerimiz hala kapalı ve hala duyarsısız maalesef....KUTLARIM.
Kadının yaratıcısı yine kadındır ve erkeğini yaratan da kadındır ama kadının üzerinde söz sahibi olan ne acıdır ki erkektir günümüz toplumlarında ! İşte TÖRE denilen şey de tam da bu sahiplenme ile ortaya çıkıyor çünkü sanki kadın erkeğin malı gibi oluyor ve nasıl isterse kullanma hakkı onun oluyor ve bütün kurallarıda o çiziyor kadın adına ve bağnazca ve ondan sonra da sizin yazınızda saydığınız kurallar işliyor bir bir ama artık kadın uyanıyor !
Kadının adı her ne kadar yok olsa da aslında artık günümüzde bir adı var ve o kadarda ezik değil artık kadınlarımız ...
Güzel bir yazıydı, sevgilerimle ......
Ahtı var kadının, Onu ÖZ’den yaratan, sonra da saklamak için binbir parçaya ayıran yaratıcısına, o mükemmel surata biçtiği hüzün için, o mükemmel şekle yüklediği ıstıraplar için ve sayıların sonsuzluğunda kaderini kara büyücü meleklere teslim ettiği için intikamını alacak
umarım artık zincirleri kırıp baş kaldırırız kaldırsak bile örümceklenmiş sele beyinlerin çok olduğu sürece ne provakatörler biter nede töre
selamlar
Tam da zayıf noktama dokundunuz bu yazınızla... Aslında sayfalarca yazı yazılabilir bu konuda ama dar görüşlü beyinlere anlatamadıktan sonra yazmak ne fayda...
Biraz argo olacak belki ama "yemişim ben böyle töreleri" demekten alamıyorum kendimi...
Tam da bu konu hakkında bir yazı yazıyordum ben de, biter bitmez ekleyeceğim siteye, biliyorum ne yazılsa ne söylense almıyor bazı kafalar ama yine de insanlar, üzerlerine düşenleri yapmalı bence...
Araştırmalarla zenginleştirilmiş, akıcı anlatımla yazılmış bir yazıydı, bunları söylemek lazım öncelikle ama en önemlisi neydi biliyor musunuz, konu çok anlamlı seçilmişti...
Aşkmış, meşkmiş, sıkıldım ben artık bunlardan, insanlar acaba ne zaman inecekler pembe bulutların üzerinden diye bekliyorum.
Ve sonuç olarak sizi yürekten kutluyorum, kutluyorum çünkü siz üzerinize düşeni yapmışsınız...
Kaleminize sağlık, kusura bakmayın,uzattım biraz ama bu konuda söylenecek o kadar çok şey var ki...
Sokaktaki adamın düşünceleri bilincinin baskaları tarafından hükmedilmişliğinin göstergesidir... Coğu yanlıştır hala kadınları ikinci planda bırakmak asılanmaktadır bigilenmek okumak zor gelmekte atalar ne anlatılırsa tapılmaktadır ne acıdır ki kurbanlar hep kadınlar olmaktadır.. Töre haksızlıktır erkekte namus olmalıdır.. erkeğinde yasakları var dinimizde neden tek basına KADIN? neden töre deyince hep akla katledilen kadınlar gelir? Atalar ağabeylerin cizmiş olduğu yolu hala değiştiremiyorsa terör sahısları onların bilgisizliğidir ne yazıktır ki daha cok kadın ölecektir... Düşünen diyecekki o zaman kadın hata yapmasın ölmesin yanlıştır o zaman erkekte hata yapmasın ardına gizlendikleri dinde HZ.PEYGAMBERİMİZ 'her kim bir kişiyi öldürürsen tüm alemi öldürmüş sayılacaktır' cümlemesini söylemiştir ki hatam varsa Affola..
Yazıktır hala bu beyinle yasayanları Allah ıslah eylesin... İki üç Şefefsiz erkek yüzünden kirlenipte bir mendil misali atılan kadınlarımızın Töre yüzünden ölümü kabullenilmez gercek... Erkek kolunu sallaya sallaya gezerken 14 yasındaki yetim toprak...Yazık...