- 469 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ŞEYTANIN MANKENLERİ
ŞEYTANIN MANKENLERİ
Milletimiz bir ramazan ayını daha huzur, güven ve ihlas içerisinde geçirmektedir.
Ramazan ayının gelmesi bütün İslam coğrafyasına rahat bir nefes aldırtmıştır. Çünkü ramazan ayı özlenen ve olması gereken ideal düzene en yakın bir zaman dilimidir. Ramazan ayının gelmesiyle bulunduğumuz yerlerin havası değişmiştir. Evimiz, sokağımız, caddemiz ve şehrimize bir manevi atmosfer gelmiştir. Geceleri daha hareketli ve huzurlu, gündüzleri daha sakin ve bereketli olmuştur.
Ramazan ayındaki bu değişikliklerin en büyük nedeni bu ayda şeytanların zincire vurulması, cehennem kapılarının kapatılıp cennet kapılarının açılmasıdır. Böyle bir zaman dilimini başka hiçbir ayda yakalayamayız. Fırsatını iyi değerlendirmeliyiz. Buna rağmen sokak ve caddelere giyim ve kuşamıyla hiç ramazan gelmemiş gibi yapan bütün Müslümanlar bunun karşılığını da misli misli vereceklerdir. Ramazan gününün varlığını bile bilmeyenlerin bayramdaki mutlulukları elma şekeri gibidir.
Ramazan ayı geldiğinde vukuu bulan ramazan hastalığı hastalığından kurtulmamız gerekiyor. Tuttuğumuz oruçların bizzat Allah’ü Teâla tarafından mükâfatlandırılacak olması, oruçların ne kadar kıymetli olduğunun göstergesidir. Bu da bizi heyecanlandırıyor.
Özellikle çeşitli mazeretler nedeniyle veya tutmak istemediğinden oruç tutmayan kardeşlerimizin açıktan yiyip içmeleri kendilerine oruç tutmamanın yanında ağır bir sorumluluk yüklemektedir. Oruç tutmayan kardeşlerimiz tutmadıkları halde tutanlara saygı gösterirseler tutmadıkların hesabı hariç büyük mükâfat kazanacaklardır. Bu saygı kişiye gösterilen saygı değil Allah’ın emrine, dinine ve ibadetine gösterilen saygıdır.
Ramazan ayı müddetince yapılan bütün ibadet ve güzelliklerin sevabı misli misli görülecek ve yarın kıyamet gününde bizim en büyük kurtarıcımız olacaktır. Özellikle ibadetlerimiz, yardımlaşma, sevgi, hoşgörü ve saygı alışkanlık haline dönüşürse ömrümüz boyunca bizimle kalacaktır. Ramazan ayında yapılan bütün iyilik ve sevapların karşılığı birden yedi yüze kadar katlanarak verilecektir. Kısacası ramazan ayında yaptığımız bir iyilik diğer ay ve günlerde yaptığımız iyiliklerden yedi yüz kat daha fazla sevapla ödüllendirilebilir.
Bugünkü ramazanların geçmişe göre daha sönük geçmesinin tek sebebi oruç tutanların geçmişe göre daha az olmasındandır. Çünkü her geçen gün azalan oruçlu sayısı ramazanın manevi atmosferinin az hissedilmesini sağlamaktadır. Oysa biz çoluk çocuğu ile topyekûn ramazan ayını karşılayan bir millettik. Tutmayanların mutlaka bir mazereti vardı. Şimdi nerdeyse iş tersine döndü.
Özellikle ramazanı sabahtan akşama aç kalmak olarak değerlendirmemeliyiz. Akşama kadar on yedi saat aç ve susuz kalan kardeşimin namaz kılmaması olabilecek bir davranış değildir. İşte bu şeytanın bir yerden girmesi ve sözünü dinletmesi demektir. Dışarıya çıkarken oruçlu olduğunu unutan bayan kardeşlerimizin şeytanın mankenliğini yapmaları ramazan ayını biraz daha hissetmesi gerektiğini göstermektedir. Ramazan ayını bütün azalarıyla tutmayıp hiçbir zaman ağza alınmayacak kelimeleri bu ayda gün yüzüne çıkarmak tuttuğumuz oruçla şeytanı kızdırdığımızın bir göstergesidir. Ne olur ramazan sonrası da bu mücadeleyi devam edelim. Yoksa bu zorlu mücadele bizi bayramda bile dayanmaz.
Dünyada en faziletli ibadet Peygamberimizin hadisi doğrultusunda ”az da olsa devamlı olandır” işte bu devamlılığı ramazandan sonra da bırakmayanlar ramazanın gerçek kazananlarıdır. Yoksa ramazan boyunca kazandıklarımızı on bir ay tüketiriz. Bunun yanında gelecek ramazana da ulaşabileceğimizin bir garantisi yoktur. Hele sosyal medyadan yeme ve lokantada resmini yayınlayanların ramazan ayında olduklarını gerçekten bilmediklerini düşünüyorum. Biliyorlarsa işleri çok zordur. Basın yoluyla işlenen suçlar katlanıyor. Biliyorsunuz değil mi?
Muhabbetle!..
01.07.2015
Osman GİRGİN
Eğitimci-Yazar
osmanlıhaber.com
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.