5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1801
Okunma
Keşke hiç bir dil olmasaydı
Ses… harf… alfabe…
Keşke olmasaydı
ne annemin ne babamın dili
ne arabî ne farisî
ne de gavurlarınki
Kimse anlamıyor beni
ben de kimseyi
bence / sence /
onca / bunca / şunca
yerce / gökce…
Alfabeler fitne çıkarmak için değilse
Neden herkes birbirini cehenneme itiyor
Ateş ikram ediyor !
aşikarca ya da gizlice
sesli ya da sessizce
küfürlü ya da edeplice…
Dillerin tamamı delice geliyor
Yoksa herkesin ahlaklı !! olduğu yerde
Firavunları kimler doğuruyor
Otuz gümüşe İsa’yı kimler satıyor
uzuncası / kısacası
yumuşakçası / hoyratçası
melekçesi / şeytancası…
Ne farkeder
Adamdan sayılıyor !
Sur’a üfürülene kadar
insan kanıyla beslenenler
sevgi dili / beden dili / akıl dili
müzik dili / şiir dili / resim dili…
Tümünün alfabesi küf kokuyor
Adem ile Havvadan kalma hesap kapanmadı
Herkes birbirine pusu kurup
kurşun yağdırıyor
aristokratınki / sokağınki
içteninki / dıştanınki
uçanınki / kaçanınki
bileninki / soranınki….
Hepsi masum görünüyor
Herkes doğru ! ve dürüstse ! eğer
Herkesin sahip olduğu “gerçek ”se ! eğer
Cehaletin sütünü sağmak bana kalıyor
aşığın dili / yalnızın dili
abdalın dili / ahmağın dili
güzelin dili / çirkinin dili
gencin dili / yaşlının dili
kadının dili / erkeğin dili…..
Boyun kenarlarında mazlumların âh ları
gözbebeklerinde çocuk mezarları var
yine de dilleri cennet hayaliyle cümleler kuruyor
şefaat için el açıp boyun bükmek bana kalıyor
Gidin !
Hangi dilde bilmem nece konuşursanız konuşun
Dokunmayın tek suskunluğuma
Gidin !
Toprağın koynunda
sukunet lazım bana
/toprağın dilini, bebeğin dilini unutanlar insan kalamaz /