- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Zeyno ile Bilo
ZEYNO İLE BİLO
İki güzel dost. Ama bu dostluk bildiğimiz dostluklardan değil. Bu iki ismi hikayenin kahramanlarına ben yakıştırdım. Hikayemizi okuyan ve isimleri Zeyno, Bilo olan gerçek kişilerden özür dilerim peşinen
.
Evet, Zeyno ve Bilo. Zeyno dişi bir kurt kırması, Bilo da Erkek bir kangal bozması. Yani her ikisi de bildiğiniz köpek.
Akşam güneş yönelince dağların arkasına alıyorum hemen balkonda yerimi.. İlk önce Bilo çıkıyor sokağa. Hararetle sallarken kuyruğunu, bir süre sonra Zeyno görünüyor sokağın öbür ucunda.
Zeyno’yu gören Bilo öyle bir havlıyor ki keyiften ok gibi fırlıyor sabırsızlıkla beklediği arkadaşının yanına. Ha şunu da belirtmek isterim hikayeye girmeden önce. Bilo sokak köpeği. Zeyno ise sahipli bir köpek. Bilo’yu dışarda gezinirken, sık sık görürüm diğer sokaklarda. Nedense Zeyno’suz girmiyor hiç, oynadıkları parka
. Şimdi gelelim hikayemize. Önce bir koklaşıyorlar güzelce. Biraz da cilveleşiyorlar elbette. Bir süre sonra başlıyor şovları. Birden uçarcasına koşuyorlar biri sağa, diğeri sola. Anında gözden kayboluyorlar. Bir kaç dakika sonra Bilo görünüyor bir çalının arkasında. Gizli gizli gözetleyerek etrafını sürünerek giriyor parkta bulunan bankın altına.
Zeyno görüyor bunu. Bir süre gözetliyor Bilo’ yu gizlice. Birden ortaya çıkıyor koşmaya başlıyor ters yöne doğru çılgınca. Bilo düşüyor bu sefer Zeyno’nun peşine. Zeyno birden yön değiştiriyor karşı tümseğe doğru
yöneliyor ve şimşek gibi fırlayarak giriyor parka, bir güzel bankın altına yerleşiyor.
Gözleme sırası bu sefer Bilo’da. Geçiyor o da bir çalının arkasına bekliyor sabırla. Bu arada Zeyno bankı işgal etmenin keyfiyle dili dışarda yatıyor debeleniyor Bilo’yu kıskandırırcasına. Zaman ilerliyor, Bilo sabırla bekliyor çalının arkasında. Ama tık yok Zeyno da. Gayet keyifli.
Bakıyor ki Bilo niyeti yok Zeyno’nun banktan ayrılmaya. Hafif hafif hırlayarak çıkıyor ortaya. Ufacık bir hata yapılmasını bekliyor. Zeyno’nun bir anlık gafletiyle birlikte tapulamışçasına yerleşiyor bankın altına.
Yer kapma yarışı bu şekilde sonuçlanıyor. Sonra her ikisi birden başlıyorlar çılgınlar gibi koşmaya. Bazen biri, bazen diğeri önde, bazen de birlikte.
Ben balkonda keyifle izliyorum bu iki güzel dostun oyunlarını. Şaşıracaksınız imrendiğim de oluyor onlara. Korkudan arınmış yürekleriyle koşuyorlar özgürce. Ne kibir, ne riya, ne de namussuzluk var ortada.
Sonuçda ne oluyor biliyormusunuz? Sanki bir tiyatro gösterisinin finali gibi her ikisi de geliyor balkonun altına. Birlikte havlayarak selamlıyorlar beni. Sonra başlıyorlar oynaşmaya. Karanlık iyince düşünce tabiata sessizce ayrılıyorlar.
Davut Tunçbilek/ Elmadağ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.