- 400 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SANAL DÜNYA
SANAL DÜNYA
Zamanım çok ya. Yine bir lüzumsuzluk düştü aklıma. Bu sefer de siz değerli dostlarımla sanal dünya muhabbeti yapmak istedim.
Çoğumuzun ortak düşüncesi olduğunu sanıyorum. Sanal dünyayı bir yozlaştırma, gelenek göreneklere yabancılaştırma, insanı ruhundan uzaklaştırma, gibi sosyal ve bireysel algı bozuklukları yaratan bir olgu olarak düşünmek yanlış bir kanı olmaz sanırım.
Öyle bir bağımlılık, algı bozukluğu, ruhsal fırtınalar yaratıyor ki sanal dünya, kimileri gerçek kimliğini unutup, sanal dünyanın yaratmış olduğu aslına yabancı kişiler oalabiliyor kolaylıkla.
Örneğin küçük bir çocuk sanal dünyada yetişkin bir kimlikle çıkabilmektedir insanların karşısına. Zamanla ruh ve fiziki yapısına tamamen aykırı bir kişilik baş gösteriyor çocukta. Çocuklar için yasakladığımız her türlü düşünce yerleştikçe çocuğun beynine fiziken çocuk, ruhen kendi dünyasından uzaklaşmış bir insan profili çıkıyor ortaya. Elbetteki bu aykırı profiller hem ailesi, hem toplum, hem de çocuk için büyük sorunlar oluşturuyor hayattta.
Genç delikanlı utangaçtır kendi yaşamında. Karşı cinsle iletişim kurmakta zorlanmaktadır. Ama sanal dünyanın en çapkın müdavimi de olabilmektedir aynı zamanda. Gerçek kimliğinde uzaklaşıp özendiği kimlikle yaşama hevesi gençte, tüm hayatını etkileyecek şekilde olağanüstü kimlik bunalımları yaratabilmektedir. Böylesi bir genç gerçek hayattan hızla uzaklaşarak sanal dünyanın kölesi olabilmektedir sonuçta.
İnsanlar sosyal hayatta, aile hayatında, cinsel yaşamında mutsuzdur. Bu durumlarda yapılan ilk iş; sanal dünyanın derinliklerine dalmadır beklentileriyle birlikte. Böylece eksikliğini hissettiği mutluluğa bu şekilde ulaşmayı amaçlamaktadır kişi. Nihayetinde ruhu ve tüm hayatı, farkına bile varamadığı bir bağımlılığın prangalı mahkumu olarak sanal dünyaca kelepçelenmektedir
Bunlar gibi sanal dünyanın insan üzerindeki olumsuz etkilerini çoğaltmak tabi ki mümkündür. Adamın karşısına çıkıyor bir kız. İnsan değil sanki cennetten çıkma bir melek. Adamcağız bırak gerçek hayatı rüyasında görse kızı en az bir yıl kurtulamaz etkisinden. Hatta Allaha dua eder ki o kızı bir defa daha soksun rüyasına. Bir süre sonra başlıyor kız "aşkım, sevgilim, bitanemsin" demeye. Adam o sözleri duydukça koltukları kabarıyor, kendini bambaşka biri olarak başlıyor görmeye. Böylesine güzel bir kızı elde etmiş, tavlamıştır ya, onun gururu yetiyor elbetteki adama. Belli bir zaman sonra kayboluyor kız. Günler haftalar geçiyor kızdan haber yok. Eğer biraz da duygusalsa adam, başlıyor kahır göz yaşları dökmeye. Hatta kendini de suçladığı oluyor ve başlıyor kendini yargılamaya. Bazıları o kızın sanal olduğunu bilse de kaptırabiliyor gönlünü. Çünkü o en güzel hayalidir. Kolay kolay vazgeçemiyor hayalinden.
Daha neler neler. Bir de sanal dolandırıcılıklar var. Şimdi bunlara girersem yazım romana dönüşür.
Gelelim ssnal dünyanın iyi yönlerine. Baban memurdur bir kasabada. İlk orta lise her neyse, okurken gerçek bir dost gerçek bir arkadaş edinmişindir. Veya çocukluk aşkındır o kişi. Bir gün babanın tayini çıkar bir başka yere. Uzun süre unutamazsın arkadaşını. Onlarca yıl da geçse yine de anarsın arkadaşını yeri geldiğinde. Ve birden mazide küllenmiş ateş yeniden yanar yüreğinde. O sevgili arkadaşın çıkar karşına face’de. Arkadaşınla o en güzel günleri yaşarsın yeniden birlikte. Ya da öğretmensin benim gibi. Otuz kırk sene sonra öğrencin çıkar karşına face’ de. Hele bir de iyi öğretmensen ve sevdirmişsen kendini öğrencilerine, duyacağın iki güzel sözcük yeter seni mutlu etmeye. Bir de bakmışınız ki kaybettiğiniz sevdiklerinizin bir resmini paylaşmıştır dostlarından biri. Resmi görünce duygulanır hüzün çöker yüreğinize. Sanal dünyanın insana böylesine güzellikleri ve duygusallıkları yaşatan iyi yönleri de var elbette.
İşte böyle dostlar. Yazacak daha çok şey var bu konuda. Gerçek olan şu. Ancak geçmişte tanımış olduğun kişiler için dile getir gerçek duygularını sanal dünyada. Diğerlerine gelince konuş, sohbet et ama sakın kapılma. Sonuçta kaybeden sen olursun.
Değerli dostlarım ne dersiniz sizler bu düşüncelerime?
Davut Tunçbilek/ Elmadağ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.