- 1375 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
FELÂHİYELİ ŞAİR VE YAZARLAR GÜLDESTESİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İki bin on beş yılının Ramazan sonrasında
Kadir ACI’dan tüm dostlara bayram hediyesi
Altmış üç şaire yer vermiş gönül sofrasında
Felâhiyeli Şair ve Yazarlar Güldestesi…
Sevgili Dostlar;
Bir şehrin en önemli gelişmişlik ölçütlerinden bazıları fiziki yatırımların çokluğu, sanayisinin büyüklüğü ve ekonomisinin güçlülüğü ile açıklanabilir.
Bu sayede şehirler gelişir, güzelleşir ve adeta bir çekim merkezi haline gelirler.
Bir şehir için elbette bunlar önemlidir. Ancak bir şehrin adından asırlar ötesine söz ettirebilmesi kültür ve sanata verdiği değer nispetinde olacaktır.
Fiziki yatırımlar, sanayi ve ekonomi gibi kavramların temelinde madde vardır. Şehirler büyüdükçe önceki yıllarda yapılan bu yatırımlar küçülmekte, yeni yatırımlar planlanıp yapılmakta zamanla önceki yapılanlar yıkılıp yerle bir edilebilmektedir.
Oysa kültür ve sanatın temelinde madde değil mana vardır. Kültür ve sanat; dünya gailesi içerisinde boğuşan insana “maddenin soğuk, katı ve salt dünya için olma keyfiyetinin hakiki manada doğru olmadığını öğretir. Aksine maddenin şiirsel bir incelikle yaratıldığını, bir duygu bütünlüğü içerisinde işlendiğini ve insanoğlunun dünya ve ebedi hayat saadeti için bir vesile olarak hizmetine sunulduğunu görebilmeyi sağlar”
Tarihimize göz attığımızda bizleri gururlandıran tablolardan biride ecdadımızın kültür ve sanata verdiği değerdir. Bu sayededir ki fethettiği geniş topraklarda yaşayan bize yabancı insanların üzerinde hüküm sürerken hiçbir zorlamayla karşılaşmamış, günümüzde dahi o hoşgörü iklimini bulamayanlar, ecdadımızı özlemle yâd etmekteler.
Burada kendimize : “Ecdadımızla övünürken bizler ne yapmalıyız?” sorusunu sorarak cevap vermeye çalışalım.
Bizler yıllarımızı övünmekle geçirirsek, korkarım ki bizim neslimiz günlerini ağlamakla geçirir.
Bu soruyu Sayın Kadir ACI’da kendine sormuş, kendisine emanet edilen toprağına, beraber yaşadığı insanlara, köyüne, köylülerine, şehrine kısaca milletine “ne yapabilirim…”in derdine düşmüş, “yollar ne kadar uzak olsa da ilk adımla başlar yolculuklar” deyip, tabiri caiz ise elde asa yalın ayak düşüp yollara iz aramış yıllarca. Sanat adına kim ne yazmış, söylemişse ya birebir görüşmüş ya da yakınlarından bilgi almış doldurmuş heybesine.
Bu arada ne söz verenler olmuş yardımcı olmak adına, amma velâkin gel gör ki o gün geldiğinde söz verenlerin çoğu hatırlamaz olmuş verdiği sözü. Bu yan çizişler daha da artırmış Kadir’in ACI’sını.
Walt Disney :“Bütün hayallerimiz gerçek olabilir, eğer peşlerinden gidecek cesaretimiz olursa” derken; Confucius “En büyük başarı hiçbir zaman düşmemekte değil, her düşüşünüzde tekrar ayağa
kalkmaktır” der. Kadir ACI’nın başarısı belki hayalinin peşinden gitme cesareti olduğundan, belki de bu düşürülüşleri sayesindedir kim bilir.
“Başlangıçtan Günümüze FELÂHİYELİ ŞAİR VE YAZARLAR Güldestesi” Kitabının önsözünde manevi olarak yardımları dokunanlara teşekkür eden Kadir ACI, esas teşekkürünü kendisini doğuran, bu günlere getiren ve dahi bugün bile desteğini esirgemeyen anasına “kitabımın yayınını üstlenen ve basımını gerçekleştiren anam ÜmmügülsümAcı’ya” diye dile getirir ve tüm destek verenlere sevgi ve muhabbetlerini sunar.
Tam da burada bizimde birkaç sözümüz var.
Öncelikle has Anadolu kadını ve yazarımızın annesi Ümmügülsüm ananın hürmetle ellerinden öper, hem evladına verdiği destekten ve hem de sanata kültüre verdiği destekten ötürü önünde saygı ile eğilirim.
Bu çalışma aslında Felâhiye Belediyesinin çalışması olmalıydı. Belediyelerin asli görevlerinin içinde olması gereken kültür sanat çalışmaları, başta da belirttiğimiz gibi bir şehrin adından asırlarca söz ettirmesine neden olacaktır.
Belki bu çalışma bir kıvılcım çakar, gelecek yıllarda hem bu çalışmanın daha genişletilmişini ve hem de diğer kültür sanat dallarında yeni çalışmaları yayınlatıp geleceğe kalıcı miras olarak bırakırlar…
Kadir ACI “Başlangıçtan Günümüze FELÂHİYELİ ŞAİR VE YAZARLAR Güldestesi” kitabına 63 şair ve yazarı toplamış ancak, telif hakkı hususunda izin almakta değişik sebeplerden dolayı ulaşamadığı bir o kadar daha şair ve yazarın olduğunu söylemektedir. Yukarıdaki temennimiz Felâhiye Belediyesinin Kültür Sanat eserleri dizisi altında daha geniş çaplı bir araştırma ile genişletilmiş baskısını yapmasıdır.
Yazımızı yazarın “Destan” adını verdiği şiirinden iki dörtlükle noktalarken; böylesi değerli bir esere imza atan Kadir ACI’ya fedakârca çalışmalarından dolayı kalbi teşekkürlerimi sunuyor, bundan sonra daha yeni eserlerini sabırsızlıkla beklediğimizi duyuruyorum.
“…
Ferfenede tüm mahsuller yerliydi
Her işimiz milli, toplu derliydi
Ay gördüm oynardık, gözler ferliydi
Saklanırdık samanlıkta bir zaman
Aleçikti bostanların sarayı
Düven ayırırdı, saptan buğdayı
Çeçe sapladıkça ince yabayı
Keyfimize keyif kattık bir zaman…”
YORUMLAR
Ben Sevgili Halil Manuş’un yazısında bahse konu olan Şair Kadir Acı. (Bu vesile ile Halil Manuş Hocama sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. )Bir köşede unutulmuş, şirin bir yurt köşesi Felâhiye’de 1950 yılında doğmuşum. Kitabımla ilgili birkaç satırı sizinle paylaşmak istiyorum. Öyle ahım şahım tahsilim yok. Kayseri Lisesi (1968) mezunuyum. Hemen akabinde askere gittim.-kesintisiz 29 yıllık sütbeyazı bir bankacılık geçmişim var-Anlayacağınız akademik bir kariyer yoksunuyum. Karıncanın Kâbe yolundaki çabasına benzer bir uğraş sergilemekteyim.
Doğduğum topraklar üzerindeki otlar, derelerinden akan berrak sular benim hep bitmeyen özlemim olmuştur. Hele insanlarını çok severim; onların birbirleriyle alıp veremedikleri olsa da!
Yedi yıldır “Felâhiye” (Çalışması devam ediyor) ve “Felâhiyeli Şair ve Yazarlar” kitaplarımı dosya haline getirebilmek için yılmadan, bıkmadan, sabırla-bu işin yaşı yok. 65 yaşındayım.-kendimle barışık, şen, şakrak hayata güzel bakmasını bilerek bitmek tükenmek bilmeyen yolları arşınlamaktayım. Allah izin verirse bu uzun ve meşakkatli yolda yürümeye devam edeceğim. Ancak karşımıza bazen taşlı, bazen kıraç tarla çıkabiliyor. Ne yapalım.-El insaf sulu tarlalarda da ekin biçtiğimiz oldu!-iki seklem buğday çıksa da yetirene, bitirene şükür ediyoruz. Güzele iyiye ve hayırlı olanına ulaşmayı O’na havale edip neticenin güzel oluşu ile mutlu oluyoruz.
Ne var ki; kitabın dosya haline gelmesi bir sıkıntı yumağı, bastırılması başlı başına bir dertmiş; başıma gelince anladım. Dar zamanımda sevgili Anam Ümügülsüm (88 yaşında) darıma yetişti. İyi ki de yetişti! İşte Anam beni kimlerin elinden kurtarmış:
Sponsor
Aylarca ümit verdi.
Gönlünü açtı, serdi,
“Sen merak etme! Derdi.
Sustu şimdi fukaram!
Sen yazıver eserin
Gerisi Allah kerim!
Bal sürüp öyle yerim
Pustu şimdi fukaram!
Adı zengin, paralı
Bir dokunsam yaralı
Nasıl desem, karalı
Düştü şimdi fukaram!
Çulsuzum desem! Şükür.
Sponsor iyi fikir
Erciyes, Ulu Tekir
Puslu şimdi fukaram!
Kadir ACI
Bağrında doğup, birlikte mücadele vetdiği insanlara vefa borcunu bir eserle veren Kadir Acı beyi ve onun güzel eserini bizlerle paylasan Halil Beyi kutlarım.
Güzel bir vefa örneği. Gelecek kuşaklara elle tutulur gözle görülür bir eser bırakmak ne güzel.
Tebrik ederim Halil Bey
Saygılar