- 452 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞEYTANLARI YÜCELTMEYİN
Kendi dinine mensup diye şeytan olanları melek görenler, hep pişman olmuşlardır…
Şeytanlardan dine zarar gelir…
Fitne fesatlar, çıkarlarını kıble yapanlar dinin bezirgânlarıdır…
Yüzlerine dini maske takanlar, insanların tertemiz duygularını çıkarlarına alet ederler…
İnsanları kandırırlar…
Allah yolunda mücahit sandıklarımız, dalavereci müteahhit olarak karşımıza çıkınca şaşırırız…
Ağzımız açık kalır…
Yıllar önce söylenen şu türküyü söylemeye başlarız:
“İkimiz de aynı köyün çocuğu,
Beraber giyerdik yırtık gocuğu,
Yoksa sen mi yaptın eşek sucuğu,
Kardeş nerden aldın sen bu serveti…”
Üç kuruş çıkarı için şeytanları omzunda taşıyanların, enselerinin kökünün kirini bahar ayında çağlayarak akan Fırat’ın suyu bile temizleyemez…
Şeytanları yüceltmeyin!
Şeytanların günahlarına ortak olmayın!
Kendi ırkına mensup diye şeytana pabucunu ters giydiren sahte kahramanlara inananlar, hep pişman olmuşlardır…
Sahte kahramanlar, kendi ırkının adını kirletirler…
İnsanın kirliliği, bir koyunun bir sürünün adını kirletmesine benzemez…
Kafası çalışanlar koyun gibi davrananlara şöyle der: İnsansın, aklın var; koyun olma!
Vatan kurtarıcı gördüğümüz sahte kahramanların, emperyalistlerin çıkarlarının yurdumuzdaki acente müdürleri olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğrarız…
Hüzünleniriz… Efkâr başımızda bir dağa dönüşür…
İsyan ederiz:
— Kendi çıkarları için bizi kullandı… Milli duygularımızla oynadı… Bizi enayi yerine koydu… Ne kadar cahil, ne kadar körmüşüz… Gaza gelen saf insanlarmışız…
Sahte kahramanların ömrümüzden çaldığı yılların acısını unutamayız…
Yaşadığımız acıların izi ecel gününe kadar yakamızı bırakmaz…
Kaybeden biz, kazanan sahte kahramanlardır…
Acılarımız onların kasalarına para olarak dönmüştür…
O acılar yüreğimizi kanatır, durur…
Acılarımızı musalla taşında cami avlusuna bırakırız…
Ne cenaze namazımızı kıldıran imam efendi ne de cenaze namazı için safa duranlar, ayaklarının altında akıp giden acılarımızın farkına varırlar…
Acılarımız tabutumuzun arkasından ıslak mendillerimizi sallarlar…
Şeytanları yüceltmeyin!
Şeytanların günahlarına ortak olmayın!
Kendi partisine mensup diye sahtekârları melek görenler, hep pişman olmuşlardır…
Sahtekârlardan hiçbir partiye yarar gelmez…
İnsanların tertemiz duygularını çıkarlarına alet eden parti bezirgânları, çok çabuk saf değiştirirler…
Sirklerde ip cambazı vardır… Yeteneğini sergiler… Saygı duyulur…
Siyaset meydanındaki cambazlara saygı duyulmaz…
Siyaset cambazlarının kıblesi çıkarlarıdır…
Bütün partilerde milletvekillerini liderler seçer… Hangi ilde kaç milletvekili çıkaracağını bütün partiler tahmin ederler…
Seçileceği sıraya konan kişiler, mecliste giyeceği elbiselerini hazırlarlar…
Demokrasi diye övündüğümüz bu sistemde en büyük cambazlık liderin gözüne girmektir…
Liderin gözüne gireyim diye doğruları söylemeyen, halkının çıkarlarını savunmayan, tek amacı milletvekili seçilmek olan zevattan hayır gelmez…
Bu tipleri alkışlamayın…
Gerçekten halkı düşünenleri bulun… Destekleyin… Alkışlayın…
Şeytanları yüceltmeyin!
Şeytanların günahlarına ortak olmayın!
Kendi örgütüne mensup diye sahtekârları melek görenler hep pişman olmuşlardır…
Sahtekârlardan örgütlere zarar gelir…
Sahtekârlar hayallerinizi pazarlarlar…
Örgütü de sizi de çıkarları için satarlar…
İnsanların tertemiz duygularını çıkarlarına alet eden örgüt bezirgânları hayallerimizin, umutlarımızın ayazları, kar boranları hatta depremleridir…
12 Mart darbesi örgütlerdeki sahtekârlarla yiğitlerin kim olduğunu meydana çıkardı…
12 Eylül darbesinde de sahtekârlarla yiğitler belli oldu…
Bu gün de örgütlerin kime-neye hizmet ettiklerinin bilinmesi için bir darbe olması mı lazım?
Cilalanmış sözcüklerin cazibesine mi kapılacağız?
Lafazanların peşi sıra giderken, nerelere sürüklendiğimizin bilincinde olmayacak mıyız?
Bilincimiz, duygularımızın rotasını çizmelidir…
Genç kardeşlerim, kimsenin kirli emellerine alet olmayın…
Heyecanınızın, saflığınızın, bilinçsizliğin kurbanı olmayın…
Bizler dinimize, ırkımıza, örgütümüze, partimize mensup şeytanları melek gördüğümüz sürece kaybederiz…
Fanatik taraftarlar olduğumuz müddetçe; sağlıklı düşünemeyiz…
Şeytanların peşinde giden koyunlar olmamak lazım...
Sağcı, solcu, dinci, ateist, partici ne olursan ol, koyun olma...
Palavradan başka marifetini görmediklerini alkışlama...
Çıkarın için yağ küpü olma...
Her şeyin en doğrusunu, peşinden gittiğim kişi bilir diyen ahmaklardan olma...
Yalan üretim merkezlerinin yoğurduğu oyuncak hamuru olma...
Onların istediği oyuncağa dönüşme…
Hiçbir zaman oyuncak asker olmaya çalışma…
Ortalığı oyuncak askerler kaplamış…
Her oyuncak asker, gurur duyduğu bir şeyh yaratmış.
Ağız dolusu bağırıyorlar: Türkiye seninle gurur duyuyor!
Bu nasıl bir yerdir ki mafyasıyla, katiliyle, darbeciyle gurur duyanlar ortalığı kaplamış…
Genç arkadaş sana söylüyorum: Kendin oku, araştır, öğrenmeye çalış...
Bu cümleyi unutma: Biz dinimize, ırkımıza, örgütümüze, partimize mensup şeytanlara melek dediğimiz müddetçe ezilmeye, sürünmeye mahkûm oluruz…
Şeytanları yüceltmeyin!
Şeytanların günahlarına ortak olmayın!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.