DERİN BİR YALNIZLIKTA MEMLEKET!!
Gönlüne gül kondurdum. Kanayan yarana yıllar gelir geçer, sen gelip geçme..
Senden daha
Vefalı şu seyrettiğim dağlar kadar, gelip geçiyor gözümün önünden kuşlar..
Ortalık ıpıssız in cin top oynuyor. Karşı dağlarda karlar yücelerde orum orum bulutlarla, sabah çiyleriyle uyandırmış çoktan kuşlar geçiyor üstündeki mavi çerçeveden .
Sıradağlar boylu boyunca gri bir çizgi çekilmiş astarın üstünde güneş düşmüş köylerin, şehirlerin ve gümüş dağların üstüne.
Buharlı bir gemi gibi temmuzda iz bırakıp gidiyor. Rayların üstünden sıratı taşlıyor. Gönül köprülerinin üzerinden geçerken zaman.
Oturduğum yerde kımıldanıp duruyorum. Kaçıncı çıtlık zamanı geçti. Kim bilebilir baharlar dan bu kaçıncı yaz gurbetin soluğu ensemde dirilişi kaç gün eksildi. Kumbaramdan.
Sorgu kuşu gelip çattı kafamın içine! Her gün biraz daha kendime içerlek ! Sokulurken izinsiz düşlerim, kırgınlığım, öfkem öylesine küçük kalıyor ki bedenim.
Kendini terketmiş!
Yoksul hücreleri zindana atmalı zindana atmalı bu sansürlü düşleri düşünceleri kendine güle bilmeli insanoğlu toplayıp gülün dikenlerini. Dağlar, isim babası olmuş. Irmaklardan aşağı yuvarlanıp giderken dağlardan yar/lardan aşağı tükürsem kızılcık şerbeti doluyor kusmuğum.
Taşıyorum sıcak yaz akşamların sabahında ılıman bir kan dolaşıyor.
Sırt üstü yatıp yeşillikler ağlıyor. Günebakanların sarılarından, göğün çatısının altında gözyaşlarını saklıyor bulutlardan, zamansız şimşekler çakıyor. Kırılmış papatyalar. Kekikler kıraç tepeleri kokluyor akşam yellerinde.
İhtiyar Şimal Baba güneş içinde kendisine gönderdiği bu adalar çiçeğinin gelişini görünce, merhametten içi titredi.
Sabah öldü ellerimde yine !
Kahvemin telvesinde türlü şekiller.
Yol yol olmuş! İçi geçmiş bir sabah! siliyor. Ayrılığın getirdiği izleri.. Sen var yoluna dilediğin gibi bana bırak giderken bana ait hüzünleri..
Birazda mavi bırak ellerim sevinsin! Kuşlar gelip geçsin yine üstümden , biraz güneş! Yüreğim sevinsin. Kuş seslerini severim. Kelebekleri de böcek sesleri geliyor kulağıma demek ki incir zamanıda geldi.
Değmeyin keyfime bir müddet eteklerinde incirlerle gezerim. Çocukluğumun..
22.07.2015
Gün geceyi öldürdü
Yine yaşlı gözler tavana asılı
Açılmadan dalından koparılan filizler
Çatlamadan ekilen tohumlar
Zamansız veriliyor kuru kara toprağa
Gel de sabret ! Bunca sevgisizliği yalnız bir ordu doğuyor böğründe. Sevinçten yoksun yoksul, varlığı sevinmeyen yokluğa üzülmeyen eşşek arısına benzeyen birbirine faydası olmayan sonsuzluğunda eriyip tükenen!!
Neden?
Kiralık dünyada kiralık bir yalnızlığın içinde saklanıyor.
Masum insanlardan intikam almayı düşlemek.
O zaman sende onlardan biri olmuyor musunuz ?
Akıllı olmak yetmiyor beyler..
Aklı yönetemedikten sonra akıl neye yarar..
Sevgili okucuyulara sağduyulu, davranmalarını dilerim.
Unutmayınız ki bizler düşman değiliz.
Aynı ülkenin aynı toplumda beraber yaşayan insanlarız..
Kin deve de olur dedi.
Kaldırımın kenarında oturmuş iki yaşlı adam birbirleri ile dert yanıyordu. Memleketten..
Nurten Ak Aygen
20.07.2015
YORUMLAR
Merhaba,
İşte hal ve gidişin hâli pür melâli ,desem mi ki !
Teşekkür ederim saygılar.
NurtenAk
Bunca futursuz davranışları hem cana hem mala geliyor..
Tekrar teşekkür ediyorum..
Sağlıcakla kalın!
Saygılarımla..
Aynı ülkenin aynı toplumda beraber yaşayan insanlarız..
Bu cümle işte tüm özeti varlığımızın ve birlikteliğimizin.
Yüreğinize sağlık Nurten hanım.
Sevgilerimle...
NurtenAk
Sevgilerimle.. Selamlıyorum..