o günü hatırası
Hayalimizdeki o günü bir fotoğrafla belgelendirmişiz abim flüt çalıyor ben se saz. Gerçek hiç de böyle olmadı. Ne abim flüt çala bildi nede ben saz. Abim daha çok para kazanmak ve kendini ispat etmek istediğinden gece yarılarına kadar çalışmaya başlamıştı. Herkes günlük 20 parça dokurken o 30 parça dokuyordu. Bu çalışma alanlarında sigorta yok, yevmiye yok sadece günlük dokuduğunuz parça başı ücret alıyorsunuz. Bir gün bile işe gitmezseniz o gün herhangi bir ücret alamıyorsunuz. Biryandan bu işi yaparken eskiden arada bir çıktığı pazarlarda hemen hemen fırsat bulduğu her an çıkıyor ama yine de beş kuruş biriktiremiyordu. Aldığını ev kirasına veriyor birde yiyip içiyoruz. Ben bu süreçte kayda değer bir ilerleme sağlayamamıştım. Ne dayımın yanında bir iş yapa bildim nede abimin beklentisi saz çala bildim hemen birkaç gün kurstan sonra saz üstadı olmamı bekliyordu. Diğer bütün işlerinde de hep aynı duygular ve beklentilerle hareket etmiş ve işler istediği gibi gitmeyinceye çok sıkıntılı günler geçirmiştir. Bu durum kendisini çok fazla yıprattığı gibi çevresinde yaşayan insanlarımda ziyadesi ile sıkıntıya sokmuştur. Yönetilmeye asla tahammülü olmamasına rağmen ömrü boyunca kısa bir süre hariç hem yönetilmiştir. Artık eve çok az geliyordu, kimi zaman ben gelmeden olduğu gibi iş yerlerinde kolilerin üstünde kimi zamanda Pazar tezgâhlarında. Biraz overlok öğrenmiştim. Yâda ben öğrendiğimi sanıyordum. Dayımındı beni yeteri kadar önemsemediğini düşünüyordum. Birgin Gürünhan çevresinde bu işi yapan bir iş yerine giderek iş aradığımı overlok ustası olduğumu söyledim. Adam daha önce nerde çalıştın dedi. Ben trikoda çalıştığımı ama verilen ücretin azlığından dolayı işi bıraktığımı söyledim. Bana bir deneyelim birkaç gün gel çalış eğer memnun kalırsam seni işe alırım parayı da o zaman konuşuruz dedi. Atölyede boş olan bir overlok masasını göstererek bu masa senin hadi bakalım dedi. Atölyedeki bir ustaya yapacağı işi göster deyip odasına döndü.
Usta önce kendi oturdu masaya overloğun ayarını yaptı. Yapmam gereken işten bir örnek gösterdi. Adam birazda hava atmak adına parçayı alması ile bitirmesi bir oldu. Bunu görünce beni bir ter bastı. Adam adeta şov yapıyordu. Nerde ise on dakika içinde birkaç tane kazağı kesmiş dikmişti. Kolunda duran saate baktı öğleden sonra yine devam ederiz şimdi yemek saati dedi. Gözüm iyiden iyiye korkmuştu. Keşke ustayım demememde öğrenmek istiyorum dese idim. Diye geçirdim içimden. Ustabaşı yemek için atölyenin yanındaki yemek haneye geçerken hadi gel bakalım karnımızı doyuralım dedi. Ben diğer taraftaki işten henüz ayrılmadım gidip orayla ilişiğimi keseceğim bu arada yemeğimi de yemiş olurum dedim. Oradan adeta kaçar gibi çıktım bir dahada geri dönmedim. İçimden hadi oğlum bu işler sana göre değil kendine yapa bileceğin iş bul yoksa rezil olacaksın dedim. Dükkâna geldiğimde dayım ulan oğlum nerdesin bizi merakta bıraktın dedi. Ben hiç de inandırıcı olmayan bir mazeret uydurdum. Mektup atmak için postaneye uğradım dedim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.