Dün, Bugün, Yarın
Bugün dünü arıyoruz; yarın bugünü arayacak mıyız?
Bana öyle geliyor ki bugün dünü aradığımızdan daha fazla arayacağız yarın bugünü. Neden mi? Önce bazı başlıklara beraber göz atalım:
__ Zaman
__ Enerji
__ Moral
__ Umut
__ Maddiyat
, …
Zaman hızla akıp geçerken geride her tür olumsuzluğu da bırakıvermektedir bizlere öyle ki bunu hiçbir biçimde engelleyememekteyiz.
Beslenme ve sağlık sorunlarımız giderek artmakta olup, toprağa eskisinden daha güçlü basamamaktayız.
Çevremizde o kadar çok olumsuz dış etken var ki iyimserliğimizi koruyamamakta ve moralimizi yüksek tutamamaktayız.
Anılarımızla yaşlanırken umutlarımızla yaşarız ancak umut ekmek değil ki her gün yiyelim ve hiç tükenmesin.
Ekonomik bunalımlı dünyadan ve ülkemizden hepimiz nasibimizi ister istemez almaya devam etmekteyiz.
İnsanları karamsar yapan, moralini yıkan hatta öbür tarafa göndermek üzere aklımıza gelen ve gelmeyen sosyoekonomik bağlamda sayısız neden vardır.
Ortam öyle olumsuz ve çeşitli dış etkenlerle ve çeldiricilerle dolu ki zararın kimden, nereden, nasıl, ne zaman, ... geleceğini kimse bilemez. Üstelik kendimizi nasıl korumamız gerektiğini anlatan, gösteren, öğreten, ... bir kitap, kurs, okul, ... da yok.
Dışarıda anarşi, terör, gürültü, patırtı, görüntü ve ses kirliliği, kişi hak ve özgürlüklerini hedefleyen ve kısıtlayan, insanları sindirmeye hazır zulüm ve haksızlıklar, yanlışlar, insan kaynaklı her türden sayısız olumsuzluklar, ... Seç, beğen, al!
Zamanı ve zemini kirleten yaratıklar
Yüzünden yaşanamaz hâle geldi dünyamız;
Mutluluğu maddede arayan yarasalar
Yüzünden aşılamaz hâle geldi şahsımız...
(Olmaz Olsun! adlı şiirimden, 1998)
Kötülükler ve kötüler her zaman vardı, hâlâ var ve yine var olacaktır. Eskiden kötüleri saymak daha kolaydı; lâkin iyileri saymak artık çok daha kolay! Mamafih kötüler ve kötülükler sayesinde iyiler ve iyiliklerin kadri kıymeti idrak edilebilmektedir; zira karşıtlıklar birbirini tanımlatan primer unsurlardır.
İnsanlar iyi huy ve meziyetlerle doğarlar; esasen kötü insan yoktur, sonradan bazı olumsuzluklar gelişerek ortaya çıkar ki bunda insanın içinde yaşadığı çevre, yetişme tarzı, aldığı eğitim, ilgi alanları ve karşılaşılan olumsuzluklar mutlak etkendir.
Yozlaşan
-----Ne zaman,
---------Ne mekân;
-------------Salt insan...
“Kötüler birleştiği zaman, iyiler de bir araya gelmelidirler; yoksa teker teker giderler.”, demiş Edmund Burke (1729-1797).
Ne milliyetimiz, ne de dinimiz kötülere ve kötülüklere karşı duyarsız ve umarsız kalmamızı öngörür. Dünyamız, zamanı ve zemini kirleten yaratıklar yüzünden yaşanamaz hâle gelmedi mi? Öyleyse iyilerin, en azından kendilerini muhkem bir yapıda koruyabilmek amacıyla, birlik olup dayanışmaları gerekmez mi?
Lâf salatasını ve felsefe yapmayı bir yana bırakacak olursak; insan, kendi kalitesini üstün kılabilir, bunun için kararlı ve azimli olmalı; önce olumlu yönlerini daha da güçlendirmeli, olumsuz yönlerinden ise kendini yavaş yavaş soyutlamaya çalışmalıdır, her ne kadar bazı saplantılar, kemikleşmiş alışkanlıklar kolayca terk edilemese de...
Geçer şöyle böyle ömür,
Azalır mangalda kömür;
Bakmadan da duyar görür,
İstesin yeter ki insan... (2007)
Hoş ve esen kalınız…
21.07.2015
YORUMLAR
Sayın eğitimci, oldu mu hiç? "Lâf salatasını ve felsefe yapmayı bir yana bırakacak olursak;" bu cümleden önce yazdığınız bütün her şeyi "gereksiz" durumuna düşürüverdiniz. Oysa bana göre güzel şeylerdi anlattıklarınız. Hem asıl felsefeyi yukarıdaki cümleyi kurduktan sonra yapmışsınız :)
farklı kalemleri okumak güzel. bugün siz de onlardan birisiniz. Saygılarımla.