- 324 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Beklemek
BEKLEMEK
Hani yalnızım ya. Çoğu zaman arkadaşım dört duvar. Eeee zaman da bol. Kafam takılıyor lüzumsuz şeylere. Bu gece kafamı kurcalayan düşüncelerimi paylaşmak istedim sizlerle.
Allah korusun sağlık ve hastalık dışında işi gücü yerinde olan, maddi sıkıntısı olmayan bir insanı en çok yıpratan olay nedir sizce? İnanın gece boyunca bunu düşündüm. Önce vefasızlık geldi aklıma. Uzunca bir süre düşündüm. Sonra aldatılmak çıktı ön plana. Sonuçta dedim ki kendi kendime " gün gelir aldatanı sen de aldatırsın". Böylece aldatılmayı bertaraf ettim.Kafayı taktım bir kere. Düşündüm, düşündüm ve bir İnsanı en çok yıpratan olayın "beklemek" olduğuna karar verdim nihayetinde.
Mesela elektrik,su banka kuyruğuna girmişiniz. Biraz da gecikmişiniz. Umutla beklerken sıranızın gelmesini saat on iki otuz olmuş, tam sıra size gelecekken, önünüzde üç beş kişi varken görevli demez mi "öğle tatili, yemek vakti. On üç otuzda başlıyor mesai". Düşünün artık böyle bir durumda ruh halinizi.
Çıktınız evden. Acil bir işiniz var. Çarşıya gideceksiniz. Saniyeleriniz değerli. Bindiniz minübüse. Evden çarşıya beş ışık var. Her birinde yakalanıyorsunuz kırmızıya. Beş tane kırmızı ışık. Her birinde süre doksan saniye. Gel de kudurma.
Bunlar ufak tefek şeyler sayılır. Anlık stresler yıpratsa da insanı pek de önemli sayılmaz bu tür beklemeler.
Bu ve bunların dışında öylesine beklentiler vardır ki sonu, hayatınızı etkiler..Sükütu hayallerle biterse umutlarınız, işkence olarak düşerse aklınıza yarınlarınız, güneşten mahrum bir hayata mahkum olduğunuz hissine kapılırsanız, onsuz yaşayamam derseniz işte asıl felaket bu olur.
Gönül koymuşunuzdur birisine. Umutla kavuşmayı beklersiniz. Hayaller kurarsınız. Kalan ömrünüzün planını onunla yaparsınız. Şiirler yazarsınız. Yazdığınız şiirlerle gururlanırsınız. Hatta yazdıklarınız öyle hoşunuza gider ki kendinizi yeni yeni keşfettiğinizi sanırsınız. Bu arada çiçeğe böceğe dadanırsınız. Tam geliyor, vuslatın zamanı derken, bir de bakmışınız ki aldatılmışınız. Ne gelen var ne giden. Uzunca bir süre üzülür, ağlarsınız. En sonunda aptallığınıza yanarsınız. Kahredersiniz kaderinize.
Ne dersiniz dostlar? Bilmem katılırmısınız bana, hak verirmisiniz düşüncelerime.
Davut Tunçbilek /Elmadağ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.