- 550 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DUASIZ
Her insan korkar acıdan, kötülüklerden, mutsuzluktan. Benim de var korkularım, dua etmekten mesela, bir şeyi çok istemekten , dilek tutmaktan. Dilime, gönlüme gem vurdumda öyle yaşarım nicedir. Geceler, sessizlikler, huzurlu bir an geçse elime korkarım hep.
Kabul olunmuş duamsın nihayetinde.Yeterince bilinçli edilmemiş belki, eksik kalmış, öyle ağız dolusu da değil gönlümün ucundan geçiveren duam. Duasıyla da imtihan olurmuş insan.
Kaskatı kesilmiş şimdilerde kalbim. Merhametsiz, alabildiğine tahammülsüz. Körelmişim iyiliğe, güzel görmeye, sabra karşı.Meğer duaymış kalbin ilacı. İstedikçe Yaradandan, eksik gördükçe kendi gücünü ve hiç olduğunu idrak ettikçe iyileşirmiş gönül. Kabuk bağlamazmış o vakit. Kuruyup gider yoksa, gidiyor da sanki. Henüz farkedebildim taşlaşmış yüreğimi. İlahi yada beşeri aşk olmalıymış mutlak yürekte. Ama en güzeli ikisini aynı anda yaşayabilmekmiş, kaçırdık.
Dermanı vardır elbet ama inan bilmiyorum çareyi isteyip istemediğimi.
Garip! Ortada bir yürek var, damarlarından güzellikler çekilmiş. Ve bunun müsebbibi ben; durumunun vehametine rağmen dermana uzanmakta kararsız.
Düşünsene günler aylar olmuş belki de yıllar, korkularımın esiri olalı. Bir duaya âmin demeyeli asırlar olmuş sanki. Bilmezsin sen , bir sessiz durgun gecenin ( tıpkı bugün ki gibi) içimden yarım ağız geçen duamdın. Kabul olunuşu şimdilerde kabusum olsada böyle malesef. Şimdi ne vakit içimden bir temenni geçse titrerim. Ya yine yanlış duaysa yada eksik bıraktıysam cümlemi, ya yine imtihanım olursa diye kaçarım kendimden, başbaşalığımdan. Aslında kendimce çözümler de bulmadım değil.
Önce uzun uzun cümlelerle dileklerde bulundum mesela, hayli zaman böyle bir yol izledim. Sonra yordu beni ardı ardına sıralı harfler treni. Sanki bir ucu sonsuza dayanıyordu. Ben tamamladıkça sözlerimi açık alan bırakmadıkça ve kapattıkça gediklerimi... O dilek uzaklaşıyordu benden.
...eee bunca bitmez sonlanma nedir bilmezlik yordu beni. Nihayetinde artık dualarımda virgül var ama nokta yoktu. Sırf yine imtihan olmayayım diye duamla, yamadıkça yamıyordum sözcüklerle. Bir baktım bırakmışım dilemeyi, düşlemeyi, Rabbim den dilenmeyi. Sırt çevirmişim haşa Yaradana. Yüzümü dönmediğim her saniye, hergün azaltmışım iyi olan ne varsa.
... Ve geldiğim nokta: içinde sevgi, merhamet ve sabrın zerresi olmayan bir kalp. Tahammül sınırımı sıfır noktasına çekmişim de bi haber dolanırmışım meğer.
Günümü gecemi ve her zerremi bukağılar yapıp asmışım bileklerime. Aynı paydada yer ettiğim kim varsa yaralar açmışım ,iz bırakmışım pençelerimle ve parçalatmışım kuruyan yüreğimi kendilerine.
Sana neden anlattığımı da kavrayabilmiş değilim ama bil istedim. Duasından korunmak diye bir savunma savaşı açmışım ruhuma haberdar ol istedim.
Zaman ne getirir bilmem yada bana nasıl bir yol çizer ama ...
Nefsime ağır gelecek her türlü duadan, hayrı gelmeyecek arzudan, Rıza-i ilahiye ters düşen temenniden, yazgımda olmayanı şuursuzca istemekten, yalnış yol üzerinde doğru kapı aramaktan alemlerin Rabbi olan Allahıma sığınırım.
Rabbim duamızla imtihan etmesin bizleri. Kuruyan kalbime/kalbimize yaratılmış en hayırlı güzelliklerle şifa nasip etsin. Şifası hayr, duası hayr, hayrı kalben kabul edenlerden olalım.
Bak yine bilemedim noktayı nereye koyacağımı.