Neyinim (3)

• 18 Temmuz 2015 Cumartesi 02:12:58

İşyerine vardığımda kodaman patronum her zaman ki gibi işe yeni başlamış olan stajyer kızı gözleriyle taciz etmekle meşguldü.
Zavallı çocuk bunun farkındaydı tabi.
ama ekmeğin aslanın ince bağırsaklarında sindirilip kana karışmaya başladığı bu günlerde, heleki okuldan yeni mezun olmuş ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kadın olarak sudan çıkmış balık gibiydi yılların kodamanı karşısında.

Bi an bi kalaşnikof alıp çalışanlarını taciz eden tüm kodamanları sıraya dizip tarayasım geldi.
Üzülüyordum.
Üzülüyordum ama yaşamak için çalışmak zorunda olan her birey gibi bu duruma seyirci kalmakla yetiniyordum.
Patronun kızı taciz etmesinden daha çok benim bu işe seyirci kalışım koyuyordu.
Tecavüze uğrayan kadını mini etek giymeseydi diye yargılayan bir toplumda çağ atlamış sayılırım diyerek kendimi avutuyordum...

Zavallı kızın gözlerine bakarak
- günaydın Yeşim nasılsın
- günaydın abi ne olsun Patron seni odasında bekliyormuş
- beklesin bakalım hadi kolay gelsin sana...

Bi dünya adım attıktan sonra odama girdim sanki hiç bu ortamda bulunmamış gibiydim oysa koca yedi yıl aynı yerde.
Bu sefer bir değişiklik yaparak kendi koltuğum yerine müşterilerin yada misafirlerin oturduğu deri koltuklara kuruldum...

Ne düşündüğümü bilmeden düşünürken telefon çaldı
- Alo, efendim Ayşe abla
Ayşe abla Cemil abinin karısıdır laf aramızda çocukken Ayşe ablaya anne demişliğim varmış

Annemden babamdan yadigar sayılır aslında oda Cemil abide

- Cemil Cemil öldü Serdal kalp krizi
-ney
ağlıyordu tanıdığım insanların ağlamasını hiç sevmem
- Tamam abla sakin ol ben gelicem...

Kafam tekrar kazan olmuştu gitmek falan istemiyordum ben ölümlerden sıkılacak kadar çok ceset görmüştüm
Bir sigara yaktım
bir,iki nefes sonra tavandaki sensör kuyruğuna basılmış kedi gibi cıyaklamaya başladı
Başta bi tedirgin oldum
Koca plaza boşalıyordu kadınların çığlıkları centilmen adamların bağırışları derken koca binada bir ben kalmıştım.

Yanıyorsun Fuat abi diyesim geldi oturdum kaldım
Bi allahın kuluda bakmamıştı

Ne kadar oturdum öyle bilmiyorum sabah aldığım paket bitmek üzereydi
Patronun sertçe kapıyı açmasıyla irkildim
- Ne yapıyorsun lan
- sigara içiyorum
- sokarım sigaranada sanada
-Siktir lan iktidarsız pezevenk
Patron şaşırmıştı ben şaşırmıştım bu sahneyi izleyen herkes şaşırmıştı
- Kovuyorum lan seni defol

Elimle gel işareti yaparak yanıma çağrdım komut verilmiş eğitimli köpek gibi uslu uslu yaklaştı.
En az bir asgarî ücret eden kıravatından tutarak benden beklenmeyecek bir hızla
Şeklen kabağa benzeyen kafasını masaya geçirdim.

- Senin gücün ancak taciz ettiğin stajyer kızlara yeter it. Bu olay burda bitiyor işi bırakıyorum tazminat falan istemez. Ha istersen şikayet et beni.
Benim kaybedecek hiçbir şeyim yok ama senin bir itibarın var her sene gittiğin Tayland’da Malezya’da ırzına geçtiğin küçük çocukları bilmiyormuyum sence.

Yardımsever çok iyi iş adamı şuraya cami yaptırdı sonra gitti dokuz yaşında çocuklara sulandı...

Kırılan burnundan kan oluk gibi akıyordu binlerce liralık lacivert takımına hoş bir hava katmıştı kırmızı
Yavaşca kalktım yerimden
içimde ne zamandır hissetmediğim bir mutluluk vardı
bunun sebebinin kan akıtmaklamı yoksa içimdekileri söylemiş olmaklamı ilgisi vardı bilmiyordum bilmekte umrumda değidi zaten

Çıkarken Yeşimin gözlerine baktım minnet duyuyordu sanki.
Bişey değil der gibi baktım

Bir taksiye atlayıp çocukluğumun geçtiği mahalleye vardım.
Kentsel dönüşüm ayağına rantsal değişim yaşanan sokaklar gözlerime öyle yabancı geliyordu ki
biraz dolandıktan sonra Cemil Abinin iki katlı yaşlı evini buldum.
etraf kalabalıktı

Eee kara haber hızlı yayılıyor tabi ki önce Ayşe ablaya sonrada Ahmetle, Elife sarıldım ikiside güzel ama yenikti Ahmet koskoca avukat Elif finans uzmanı

- nasıl,olmuş diyebildim Ahmete
- biliyorsun kentsel dönüşüm işi var babamda burayı satmıyordu
- eee
- acele kamulaştırma kararı çıktı geçende duymuşsundur bizimkilerede vurmuş bu durum. Postacının getirdiği belgeyi gösterdi.
Babam bunu okuyunca satmam satmam demeye başlamış sonrası kalp krizi işte

Sustum susmaktan başka ne yapabilirdim
Patrona yaptığımı devlete yapmayı düşündüm bi an yemedi

- Başımız sağolsun peki ne yapacaksın dava falan
- ne yapalım Elifle konuştum firma altı daire veriyor iki bana iki ona iki anneme şu zamanlar geçsin annemide ikna edip satacağız
- iyi hayırlısı

Biraz daha cenaze evinde kaldıktan sonra kendimi dışarı attım
Ahmeti bir güzel dövmek istiyordum aslında.
Babası satmamak için öldü
oğlu satmak için babasının ölümünü fırsat bildi
.

Bir yanda cenaze evi bir yanda yeni yapılan ultra lüx mezarlar bir yanda eski binaları yıkmaya calışan godzillaya benzeyen mekanik canavarlar

Yürüdüm sadece yürüdüm sonra gördüğüm ilk batakhaneye girip içtim çok içtim herşeyi unutmak herkesi unutmak için ne kadar içilirse...

Evin yolunu bulamayacağımı bildiğim için bir tavsiye atladım
Ne zaman vardım ne yaptım ne oldu hatırlamıyordum her zamanki gibi

- Serdal kalk artık hadi hayatım
ses tanıdıktı önce annem sandım sonra Ülgen olduğunu fark ettim
- sen senin burda ne işin var nasıl girdin içeri
elindeki alyansı gösterip
- ben senin karınım unuttun mu
- Hadi canım
kızdı parmağıma baktım bendede vardı aynı yüzükten
rüyadayım diye düşünerek
- Cemil abi diyebildim
şaşırmıştı
- Neredeyse bir yıl oldu
- ya Patron
- merak etme şikayet etmedi seni kaza demişler adam hacca gitti senden dayak yiyince
- ya biz kavga etmiştik sen yarın gelecektin
- ben geldim Serdal geldim ve dönmedim dalga geçmeyi bırakta kahvaltı edelim.

Dudağımdan öptü odadan çıktı

Lavaboda elimi yüzümü yıkarken aynadaki suretime baktım gerçektende değişmiştim
insan nasıl evlendiğini hatırlamaz
hadi düğünde sarhoştum ya o günden bu güne
ya rüya görüyordum ya çıldırmaya başlamıştım yada zaten olan olmuştu...

Aval aval bu yeni dünyaya anlam arıyordum...