- 520 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SON
Son takatiyle kalktı yerinden. Eski gücünün olmadığını hatırlatıyordu her hareketinde eklem yerlerinden çıkan acılar.
Yavaş yavaş hayatının büyük bir kısmını geçirdiğikitaplarının yanına doğru yürüdü. Ve şiirlerinin yazılı olduğu
defterlerden birisini seçti, tozlu rafların arasından. Defterin sayfalarını büyük bir sükünetle araladı ve son
sayfa gelene dek her araladığı sayfada daha da ağırlatı omuzları...
son sayfa, aynı zamanda defterdeki tek boş sayfaydı. ve duraksamadan aldı adam kalemi eline ve sıraladı dizeleri;
NE YAPARSAN YAP
NE YAŞARSAN YAŞA
İSTER GÜNAHKAR OL
İSTER PEYGAMBER
BU HAYATTA HER İNSANA BAHŞEDİLMİŞ BİR SON VAR
VE HER İNSAN SON NEFESİNDE MASUMDUR
TIPKI BİR ÇOCUK GİBİ...
O çok değer verdiği, tüm şiirlerini ondan başka kalemle yazmadığı dedesinden kalma siyah dolma kalemi
yavaş yavaş özgürlüğe kavşurken parmakları arasında, kendi zevkine güvenerek aldığı o son moda eskitme deri koltuğun üzerinde
tıpkı aheste aheste yanan bir mum misali eriyordu adam. artık bedenini kontrol edemiyordu. yorgundu adam.
zordu yaşadığı seksenüç yıl. korkuyordu ölmekten. ve ölüm bi çığlık gibi dolmuştu kendi evinin salonuna. mantıklı düşünemiyordu adam.
açık bi pencere yada kapı aradı gözleri. kabullenmek zordu ama oluyordu.
gözlerinden son bir damla yaş, dolgun yanaklarından yavaş yavaş süzülürken adamın, adam son bir nefes çekti ciğerlerine.
ve sonunda o özgürdü. artık o masumdu. tıpkı bir çocuk gibi...