2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
999
Okunma
Her gün her saat her dakika hızla; kendimize, çevremize, ilişkilerimize yabancılaştırıldığımız, parçalandığımız yitirdiğimiz sıcaklıkla, doğanın yok oluşunu alık alık seyrederek ahlamak vahlamakla kalmak... yaşanılan konutlara ikinci ceza evi yazlıklar eklenmesi ... şehir merkezlerini aşan, kentler arası trafiğin vahşetine , vahşi hayatlara çağrı yaparcasına tonlarca harcamalar, bin eziyetide sırtına yükleyerek koşar adım tüketmeye dönüşen bayramlar ... Sıcak tebessümlerin kaybolduğu, davranışların inceliğin, içten paylaşımların, yoksulluğun görmezden gelindiği, allanıp pullanıp yozca gösterişin ilişkilerin ön safına geçmiş bayram günleri... Her koşulda ayrıştırılmış yalnızlığı derinleşmiş insanlık... İşlevsizleştirilen...beyin gücünü bir ihtimal kullanabilen .. işsizler ordusu insanlık... hangi bayram ? bir başına kendini bu yoz çarka uyduramamış hatta uymak istememiş sade dostlarımın yabancılaşmaya karşı dik duranları anımsıyor saygı ve selamlarımı paylaşıyorum. Zorunlu davet edildiğimiz böylesine çılgın anları güzel bayram duygularından ayırmak istiyorum. Hayvanların, insanların , doğanın toplu kıyımları her gün gözümüzün içine sokulurcasına yaşanıyorsa nice olur üç gün bayram? dostluğu paylaşmayı unutmayanlara selam olsun.