- 521 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Neyinim... (2)
Ağzımda dönüp duran küfrü gırtlağıma doğru ellerimle
bastırarak
telefona sarıldım
Aç bir sokak köpeğinin kemiğe sarılışı gibi koşuyordum Ülgenin peşi sıra
-Alo seni çok seviyorum
Muhtemelen uyuyordu laf aramızda en çok uyurken güzelleşir
-Bende seni çok seviyorum da saat kaç farkındamısın...
Alkolün verdiği rahatlıktan olacak
-ne bilim kaç anasını satim
Bu arada
Yavaş yavaş bedenime ağır gelen kolumu kaldırıp saate baktım
-İki olmuş ne var ben gecenin ikisinde sevemezmiyim seni
İyice sinirlenmiştim bir insana onu sevdiğimi söylemek için kronometre tutmam gerekiyor sanki
- Serdal bazen saçmalıyorsun ben yarın işe gideceğim biliyorsun,insaları öyle kafana göre arayamazsın bu sevgilinde olsa karında olsa çocuğunda olsa fark etmez. İnsanlar çalışıyor yoruluyor uyuyor yani dünya senin etrafında dönmüyor dönmeyecek
Neye uğradığımı şaşırmıştım bedenim zangır zangır titriyordu zira bunun soğuktan olmadığı öyle açık ve netti ki
dilim alkolünde verdiği rahatlık ile dolanmaya başlamıştı ve birazda peltekleşiyordu.
Eh birazda işin içine henüz kırılmış bir kalp girince sanırım karşı taraf şöyle bir konuşma duydu
- ben bu çirkin dünyanın benim etrafımda dönmesini hiç istemedim zaten döndüğünüde kimse söyleyemez sende söyleyemezsin
çok üzüldüm hanfendinin uykusumu bölünmüş vah vah
Bak küçük hanım senin aksine ben sevgiyi hiç kolay kazanmadım bu nedenle birinin aşkını ağzına hiç tıkmadım
Ne var ulan on dakika uyanıp iki güzel kelime etsen incilerin mi dökülür
soktumun dünyasında seviyorum dediğin adam için on dakika uyanmak çokmu zor
ben senin için günlerce uyumam be
insanlarmış başlarım insanlarına çıkar mevzu olduğunda hiç düşünmeden sırtımdan vuracak insanlarmı
Bişey,demek istedi susturdum bir müddet kendimde sustuktan sonra
- istediğin dünya olsun al hepsi senin. Baştan aşağı neresi varsa. Senin de dediğin gibi dünya kimsenin etrafında dönmüyor
ve özellikle benim için bu saatten sonra senin etrafında dönmüyor
Ağlıyordu bende ağlıyordum günlerdir yaklaşan kaçınılmaz sonda büyük bir virajı dönmüştük. Arap atı gibi sonradan açılmıştım
Titreyen sesi
- affet hatalıyım diyebildi
- ne için her canın sıkıldığında bir daha ağzıma sıçman içinmi ne için her sana kıyamayışımda sıradan biri gibi davranman için mi söylesene
- bilmiyorum ben seni seviyorum
- alkış alkış alkış az önce niye aradın de şimdi seviyorum de... İnsanı ne üzüyor biliyormusun senin şiir gibi anlattığın kadının aslında bir eskizden farksız olmadığını defalarca kez görüp
ona yinede şiir değeri vermek
Bu gün yarın derken bir bakıyorsun kadın harbiden şiir olmuş
sen ise b.k
Bak bu kadar evet benim değerim bu işte
Hala ağlıyordu ben ise hiçbirşey duymama evresindeydim
- kusura bakma insanların işi gücü var bu saatte ayrılık olmaz yarın ayrılırız diyerek
telefonu kapattım sonra kafasındaki sevimsiz tuştan tamamen kapattım
sonra bataryasını çıkardım en son sim kartı çıkarıp yoluma devam ettim...
Hastalıklı bir şekilde ulaşılamayacak olmak güven ve rahalama duygusu vermişti
Şehrin uğultusu kulaklarımı sağır edecek gibiydi
taksicileri özellikle gececileri oldum olası sevmediğime yoluma yürüyerek devam ediyordum...
Pahalı caddelerin ara sokaklarından birinde henüz yirmisinde bir genç kız yaptığı iş gereği müşteri olmamı teklif etti
Kusura bakma bacım oruçluyum dedim
gülerek yanındakine ötmüyormuş dedi...
Bende güldüm
Eve ne zaman vardığımı yada nasıl uyuduğumu hatırlamıyordum
Uyandığımda
Başımın ağrısı ve mükemmel gece karşımda bana bakıp
tip tip gülüyorlardı
- Siktir lan diyebildim
Onlarda bana karşılık verdi
Gülerek telefonu calışabilir hale getirip evden çıktım
Sokak kapısına adımımı attığım anda elim titremeye başladı
Sanırım parkinson hastası oldum diyordum ki fark ettim
Arayan Ülgen di
- Alo
- niye kapattın telefonu sabaha kadar uyumadım bana bunu yapmaya ne hakkın vardı yarın oraya geliyorum
- sanada günaydın uyumam gerekiyordu kusura bakma
- allah belanı versin
- amin birtanem ikimizinde
Yarın,oraya geliyorum diyerek telefonu kapattı şaşırtıcı olan
ise içimde hiçbir organın sevinmiş olmamasıydı bu duruma
Ya inat edeceğim tutmuştu yada büyü bozuluyordu...
YORUMLAR
2.BÖLÜMÜ ANLAMAK İÇİN 1.BÖLÜMÜ DE OKUMAK GEREKTİ...GÜZEL BİR AŞK ÖYKÜSÜ. DEVAMINI DA OKUYACAĞIM.. Hoşgörünüzle. birinci bölümün yazılışına gösterilen özenin ikinci bölümde aksadığını söylemek istiyorum... Konuyu işleme şekliniz ve tarzınız okumaya keyif katmakta. Güzel paylaşımınıza,edebiyata verdiğiniz emeğe ve yaşattığınız okuma keyfine teşekkürler... Tebriklerimle... Saygıyla...