- 1107 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
İKİ KİŞİLİK YALNIZLIK -05-
ÖYKÜ :
BÖLÜM : 05
Selda’nın avukatının aldığı mahkeme günü geldi çattı.O gün ben,büyük kızım ve eşim,
Selda’yı alarak adliye binasına gittik.Mahkeme saatini beklerken,Murat ve avukatı,koridorda görün-
düler.Onları gören Selda,son anda da olsa,hemen orada Murat’la konuşmak için onlara doğru yönel-
diğinde,Murat gayet soğuk ve anlaşılmaz ifadelerle Selda’ya bakıyordu.
Selda sonradan anlatıyor,Murat’ın yanına yaklaşıp da,
- Merhaba Murat....nasılsın ?...diye selam verip hatır sorduğunda,
Murat,Gayet umursamaz ve kinayeli bir şekilde,
- İyiyim...iyiyim,hem de gayet çok iyiyim...
Diye cevap vermiş.Bunun üzerine Selda,
- Güzel...çok güzel...Murat bak,henüz vakit var...daha içeri girmedik..
Demesi üzerine,Murat işaret parmağını kendi dudakları üzerine bastırarak,
- Ssssuuuusss...
İşareti yapmış.
Tabii,Selda bir ümitle bu evliliği,Mahkeme kapısı eşiğinde de olsa, kurtarabilirim ümidiyle,Murat’a
İyi niyetle yaklaşmış son ümit konuşmak istemişti.
Ama olumsuz bir hareket karşısında,bozuk bir moral ile yanımıza geri döndü.
Hakim,her iki tarafın da boşanma isteğini göz önüne alarak ve karşılıklı isteklerde bulunulmamasını da görerek boşanmaları kararını verdi.Hakim ayrıca Nesli’nin de velayetini anne
Selda’ya vererek bu kararı aldı.
Selda ve Murat’ın oturdukları ev,kira evi idi.Boşanmanın hemen ertesi gününde,Murat
evde kendisine ait ne varsa aldı gitti.Evi Selda ve Nesli’ye bıraktı.
Biz,o gün dava sonrası,Selda’yı alıp doğruca bizim eve götürdük.Çünkü dava sonrası
Moral bozukluğunu ve sıkıntılı anlarını evinde yalnız yaşamamasını istiyorduk.O anlarını,onunla pay-
laşarak atlatmasını istiyorduk.Selda,Nesli’nin bakıcısını telefonla aradı.Nesli’yi,kreşten doğruca bi-
zim eve getirmesini istedi.Bakıcı kadın,bizim Selda ile yakınlığımızı ve evimizi biliyordu.
Eşim ve kızlar,gayet güzel bir akşam yemeği masası donattılar.Selda çok durgundu.
Bu durgunluğunda da,tabii ki çok haklıydı.Her şeye rağmen,Bir zamanlar sevdiği adamdan,altı yıl-
lık kocasından ayrılmıştı.Bir yastığa baş koyduğu,çocuğunun babası olan insandan ayrılmıştı.Yıllar-
ca hep gelecek hayalleri kurduğu,planları yaptığı adamdan ayrılmıştı.Umutlarının içinde olduğu insandan,bu gün bir çırpıda,on dakika gibi kısa bir zaman diliminde boşanıvermişti.
Selda’nın,artık bundan sonraki yaşamı tamamen değişiyordu. Karşılaşacağı her zor-
luğa,her sıkıntıya tek başına göğüs gerecek,tek başına mücadele edecekti. Yalnızdı ve bundan böy-
le de,toplum içinde ismi,"dul kadın"dı.
O akşamki yemeğimiz,oldukça buruk ve hüzünlü bir havada geçti.Nesli,Bakıcı kadın tarafından getirilip bizim eve bırakılmıştı.Onun olan bitenden hiç haberi yoktu tabii.Bütün akşam
kerşte yaptıklarını anlattı durdu.
Yemeklerimizi yedikten sonra,yaz mevsimi olduğu için,balkona geçip kahvelerimizi orada içmeye karar verdik.Selda,çok üzgün ve hüzünlüydü.Bir ara,ortamda bir sessizlik oldu.Sonra
durgun halde duran Selda,Birden sessizliği bozarak bana döndü,
- Turhan amca...siz yazarsın...bunu yazsanıza....benim bu durumumu yazsanıza....size çok güzel bir
hikaye çıkar benim hayatımdan...yazsanıza bunu.
Selda benim yüzüme bakarak devam etti.
- En azından bir şiire konu ediniz, bu yaşadıklarımı.Diye sözünü bitirdi.
Ben Selda’ya cevap vermeden,sessizce yerimden kalktım,yatak odama geçtim.
Komodinin üstünde duran şiir defterimi aldım ve bir ay önce,Selda için yazdığım şiir sayfalarını
yerinden kopartarak,balkona döndüm.Elimdeki üç defter sayfasını,hiç bir şey söylemeden Selda
ya uzattım. Selda,şaşkın ve soru sorar bir yüz ifadesiyle elimden defter sayfalarını alarak sordu,
- Bunlar ne Turhan amcacığım ?...nedir ?...yoksa....yoksa yazdınız mı ?
Selda oturduğu yerde hemen sayfaları okumaya başladı.Okudukça yüzünün ve gözlerinin ifadeleri değişiyordu.Okuma işi ilerledikçe,Selda artık göz yaşlarını tutamaz hale gelmişti...ağlıyordu.
Balkonda olan bizimkiler de şaşkındılar.Onlar da Selda’yı izliyorlar,Neden ağladığına bir anlam
veremiyorlardı.Çünkü,bir ay önce bu yazdıklarımdan kimsenin haberi yoktu.
Selda,elindeki defter sayfalarını okuyup bitirince,Önce yerinden kalkmadan
göz yaşları içinde bana uzun uzun baktı ve sonra birden ayağa fırlayarak,bana sarıldı.
- İşte buydu...işte buydu...buydu...siz bizi çözmüşsünüz....bizi çözmüşsün Turhan amcacığım
....çözmüşsün bizim durumumuzu...ne yazık ki bunu Murat görmedi....anlamadı...anlamak is-
temedi...bizim sıkıntımız,konuşamamaktı,konuşmamaktı...ama bunu siz görmüsünüz,bak yaz-
mışsınız Turhan amcacığım....
- Evet bizimkisi,"iki kişilik yalnızlıktı",evlilik değildi.
Diyerek sözlerini bitirdi.Tabii bizimkiler,Selda’nın elindekilerin ne olduğunu bilmedikleri için
ve son anda da Selda’nın göz yaşları içinde kalkıp ağlayarak boynuma sarılmasını görünce,iyice
şaşkınlık içini düştüler.
Büyük kızım,Seldanın elindeki defter sayfalarını kapıp yüksek sesle okumaya başlaması ile bize sarılması bir oldu.Kızımın sayfaları kapıp yüksek sesle okuması hem kendisinin ve hemde balkon-
dakilerin olaya vakıf olmasına sebep olmuştu.Herkes olayın ne olduğunu anlamıştı.Biz,Selda,ben,
Büyük kızım,ayakta birbirimize sarılmış durumda uzun bir süre kaldık.Kızlar ağlıyorlardı.
Sonra herkes yerine oturdu.Selda,
- İşte siz bunu görmüşsünüz ve benim hislerimi okumuşsunuz.Benim ağzımdan,benmişim gibi bunları,
Benim duygularımı yazmışsınız.Ama Murat Bunları göremedi,hissedemedi.Ben bir türlü sorunlarımı-
zı konuşmaya Murat’ı ikna edemedim.Siz harika bir insansınız,Turhan amcacığım.Bizim iki kişilik
bir yalnızlık yaşadığımızı görmüşsünüz.Dedi.Bu sözlerin üzerine ben Selda’ya,
-Selda,ben geçmiş günlerde iki,üç kez Murat’la konuşmak istedim.Ama o her seferimde,konuşmayı
istemedi.kabul etmedi.Babasından rica ettim konuşsun diye,ama o adamcağız da konuşmaya mu-
vaffak olamadı. Bu çocuğun derdi nedir ? hiç birimiz bunu bilemedik.Tabii ki sen de dahil.
Ne diyebiliriz,Allah yolunu açık etsin.
Sen de kızım bundan sonra önüne bak.Bizler her zaman her koşulda senin yanındayız.bunu hiç unut-
ma. Selda ve Nesli,boşanmanın olduğu günün akşamı bizde kaldılar.O akşam onları evlerine gönder-
medik.Bizim evde yattılar.
Sonraki günlerde de,biz ailece Selda ve Nesli’yi hiç yalnız bırakmadık.
Boşanma tarihinden üç ay sonra,Murat’ın Kanada’ya gittiğini öğrendim babasından.
Kanada da arkadaşının çalıştığı firmada işe başlamış.
Selda kendisine,kızı Nesli ile birlikte yeni bir hayat kurdu.Evden işe,işten eve,bazen
de hafta sonları bize geliyorlar,birlikte oluyoruz.Nesli benim torunum gibi.Onu alıp gezmelere götürüyorum.Oyun parklarına giderek onunla hoşça vakitler geçiriyoruz. Artık onlar da bizim ailemizin ayrılmaz bir parçası oldular.Hayat bir şekilde akıp gidiyor.Hiç kimsenin hayatı kolay de-
ğil yaşam denen bu bilinmezlerle dolu yolda.Herkes kendi için programlanmış hayatı yaşıyor.
BÖLÜM SONU.
(Devam Edecek)
YORUMLAR
kolay gelsin hayırlı bayramlar.
hayat bu her zaman istendiği gibi gitmiyor.
Bilge olmak, bilen olmak tecrübe sahibi olup yaşananları okumak güzel bir yetenek olmalı sizin ki gibi üstadım
kolaylıklar dilerim
TUĞAL KÖSEMEN
sevgi ve selamlarımla...
TUĞAL KÖSEMEN
sevgiler...
TUĞAL KÖSEMEN
çok teşekkür ederim...sevgi ve selamlarımla.