- 1609 Okunma
- 6 Yorum
- 3 Beğeni
Yağmur suyuna Kahve
Gözlerimdeki kaygıyı görmüş olmalı, ,yağmura ve gecenin seslerine rağmen.
Sadece saçlarım ya da elbiselerim ıslanmamıştı ruhuma kadar kusursuz sırılsıklamdım.
Yanıma yanaşıp gideceğim yere bırakmayı teklif ettiğinde öfkeyle ’hayır’ dedim ’teşekkürsüz’ bir hayırdı bu
öfkem ona ya da yağmura ya da o gün haftalığımın yarısını kesen lokanta sahibine değildi,, olup olacağı üç bardak kırmıştım
O hafta sadece bir müşteriyi kızdırmıştım. Öfkem var mıydı yok muydu onu dahi anlayamayacak kadar ıslaktım. Ve bu ıslaklık hissi
her şeye hayır deme gücü veriyordu. Bu ıslaklık gücü özgürlüktü
hayır
hayır hayır
hayır
Bir an yaşlı ve bakımıma muhtaç annemin bitmez tükenmez şikayetleri
ya da patronumun hiç bir şeyi beğenmez bakışları karşısına da sırılsıklam çıkmayı düşündüm.
hayır
hayır hayır
Ben korkusuzluğun tadını çıkarırken o bir sigara yaktı bir omzu araba camından dışardaydı ve o kolunun ıslanmasına aldırmadı
Yarım gözlerle baktım ’Yarım bir özgürlük ne işe yarar’. ’Bana baksana sayın beyim baştan aşağı özgürüm’ .Küçümsemek öyle hoşuma gitti ki ıslak gözlerimi
kocaman açtım burnumu kıvırarak. Saçlarım ’kuytuya git’ dese de aldıran kim..
Yarın kuru bir gün olacaktı ben önemsenmeyerek o ise ’gördüğünüz her şey benimdir’ diyerek devam edecekti yeni güne.
O davet ettiği son model araba, lokantaya her geldiğinde sık sık verdiği bahşişler, o güzel yeşil gözler, o hafif kıralmış saçlar.. Hepsi onundu, benim neyim vardı, yaşlı bir anne..
Tanrım ne diyorum ben ne zaman ıslansam her şeye küsen bir öfkeye veya ’ ’beni ye ’ diyen elma şekerine dönüşüyorum.
Hayır
hayır hayır hayır
Hala bekliyordu ,hemen önümde. Ne düşündüğünü öyle çok merak ettim ki bana da bakmıyordu , hatta hiç tanımıyor gibiydi
Kaç kere şakalaşmıştık halbuki.Üzerine kahve döktüğümde ’rüyamda bile kahve dökmeye devam ediyorsun’ demişti..
Sanırım kahveyi çok seviyor, benim istediğimse servisi kazasız atlatmak,, patron piç.
Yağmur diner gibi oldu ya da bana öyle geldi.. Korktum belki özgürlükten, bu kadar ıslanmak yalnız bir kadın için rekordur..
Evet evet evet
bana bak
bak bana
O yeşil gözleri kaç km bekledim biliyor musun lanet olası
hem
Neden bu kadar kahve içiyorsun sen..
YORUMLAR
ÖYKÜYÜ ÖZETLEYECEK OLURSAK: LOKANTA GARSONU olan kahramanımız, hafta sonu iş çıkışı yoğun yağmur altında evine kadar bırakmayı teklif eden şahsı reddeder ve "hayır" diyebilme özgürlüğüyle kendini güçlü hisseder. Bu yağmurun altında özgürce ıslanmanın hissettirdiği bir güçtür ve hayatındaki tüm negatif kişilerin karşısına o güçle dikilebilmeyi
arzu eder. Evine kadar bırakmayı teklif etmiş olan adamın arabadaki görünümünü kendi özgür duruşuyla mukayese edip aşağılar. Islanmak ona özgürlüğün gücünü hissettirmekteyken ıslanmış olmak umurunda değildir. Islanması nedeniyle gösterilen ilgiyi yağmursuz bir yarında göremeyecekti. Adam her zamanki gibi lüks arabasıyla gelip lokantada yemeğini yedikten sonra bahşişini verip gidecekti... Adamın sahip olduklarını düşündüğünde onu özellikle etkileyen yeşil gözlerin ve hafif kıralmış saçların karşısında birden bire ıslanma özgürlüğünün verdiği güç yiterek, yenmeeyi bekleyen bir elma şekeri gibi hisseder kendini. Adam, reddedilmesine rağmen ilgisizmiş gibi görünerek beklemeyi sürdürmektedir. Buradaki ilgisizliğine karşın adam, Garson kızın patron gazabından korkusuna rağmen, lokantaya her gelişinde esprili bir ilişki kurmuştur. Finalde, adamın ısrarlı bekleyişi ile garson kız ıslanma özgürlüğünün gücünden vazgeçer. Aslında burada ortaya çıkan kızın aslında naz ettiğidir. Biner arabaya...
Yazı, isimsiz bir GARSON KIZ ile orta yaşlı, zengin bir yakışıklı adam arasında, bir kaç dakikalık zamana sığabilecek bir ilişkinin harika bir öyküye dönüştürülmesidir. Konusu: Aşk olup; Ana fikir : "Aşk, teklif etmekle başlar ve kabul etmekle sürer..." şeklinde ifade etmek olasıdır.
Kurgu:
Giriş bölümü: Garson kız, çalıştığı lokantanın devamlı müşterisi olan yakışıklı adamdan etkilenmesine rağmen, onun iş çıkışında yağmurlu havada eve bırakma teklifini reddetmiştir.
Gelişme bölümü: Reddietme gücünü yağmur altında ıslanmak özgürlüğünden aldığına inanır.
Sonuç bölümü: Adamın cazibesi karşısında yenik düşerek arabaya biner...
Şairliğine hayran olduğum şairenin bu öykü çalışmasını da çok başarılı buldum. Can-ı gönülden tebrik ederim.SAYGIYLA
çöldeki kelebek
çöldeki kelebek
gözlerim çok ıslanmıştı bulutlarla kuruladım
çok yoruldum sinirlendim işte. gerisi geldi.
Her okuduğumda birşeyler düşünerek çıktığım sayfalardan. Kalemin daim olsun...
çöldeki kelebek
Sevgiler selamlar