- 1608 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
İSTANBULDA KAYBOLDUM
İSTANBULDA KAYBOLDUM
Sene 1950 şehir İstanbul, semt Kurtuluş
Kuzen ile yoğur almaya giderken, Pangaltı’ ya
Kayboldum , sordu bir madam ağlıyorken ben
Dedim Alaattin’i kaybettim
Tuttu elimden, oturttu kapının önüne
Sonra geldi bir polis amca, götürdü beni karakola
Geçiyorken sokağımızın başından
Çığlık attım, işte bizim ev polis amca
Dinlemedi bile beni, görevdeydi polis Amca, O an
Buz gibi kahverengi deri koltuklarla ilk orada tanıştım
Ne de soğuktular, ürperdim
Koltuğa kucaklanıp oturtuldum, elime de verdiler bir simit
Bende boy nerde, öyle koltuğa tırmanacak
Korkudan mecalde yoktu zaten
Kucaklayıp oturttular
Sorular, sorular,
Sıra adrese gelince, tek adres var bende
Alaattinler de,
Sarı çizmeli Mehmet ağa yani
Sonra göründü, sarı çizmeli değildi ama Mehmet amca
Görünce onu, bir çığlık daha, Mehmet amca…..
Çok iyi hatırlıyorum, boyum sadece, dizine kadardı benim
Sarıldım bacağa, çıktım kucağa, götürdü beni anneme
Kiracımızdı, Polis Mehmet amca, eşi vardı adı Aslı
Yoktu çocukları, masalarının üzerinde hep olurdu çikolataları
Ara sıra verirdi, bize de
Nur içinde yatsınlar, anılarımda yerlerini aldılar
Bir daha da kaybolmadım, taşlar döktüm yollara
Uyanmayı öğretti bana İstanbul.
EMİNNUR GÜLER ACAR
YORUMLAR
Ah İstanbul ah. Çok severim ben İstanbul'u. Daha çok Suriçi'dir favorim. Tatavla'yı da bilirim elbet. Öykü diye açtım, öykü tadında şiirinizi çok sevdim. Kaleminize sağlık efendim.
Saygılar