- 601 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Ramazanın Daha Sonuna Geldik...
Acısıyla tatlısıyla bir Ramazan daha bitmek üzere. Artık sayılı günler günlerin kaldığını ve büyük bir bölümünü geride bıraktığımızı gözönüne alırsak nasıl bir ramazan geçirdiğimizi konuşabiliriz.
Elbetteki hiçbir şeyde olmadığı gibi Ramazanında eski tadı pek yok. Eskiye kıyasla orucunu tutanların sayısı artı ya da azaldı bilemem. Ama benim değinmek istediğim oruc tutanlar nasıl bir ramazan geçirdi. Yaşanan siyasi olaylara ve bi takım gerginliklere rağmen aslında en güzel en rahat ülkede yaşadığımızı düşünüyorum. En azından rahatca oruclar tutuldu, rahatça iftarlar birlikte açıldı ve camiler teravih namazına gidenlerle doldu taştı. Gerçekten en güzel ülkede yaşıyoruz. Orucunu tutmak isteyen tuttu, tutmayan ya da tutamayanlara kimse kötü gözle bakmadı ve dışlamadı. Herkes birbirine saygıyla aynı sofrada ezan okunmasını bekledi. Camii’lere gitmek isteyen gitti, gitmeyen ya da gidemeyenlere kimse ters tekpi göstermedi.
Oruc tutulmalı ibadetler yerine getirilmeli mi, herkes sağlığında bi takım dinin gerekçelerini yapmalı mı orasına karışmam. Tabi ki keske herkes dini sorumluluklarını gençliğinde ve sağlığında yerine getirse. Fakat herkesin kendi bileceği is ve gerçekten Allah ve kisi arasında. Sonucta her kişi ayrı bir birey ve herkes kendinden sorumlu. Orası çok ayrı bir konu. Ama her ne olursa olsun biz en azından en önemli unsuru kaybetmemişiz. ’Saygı’. Herkes kendi yaşantısını istediği gibi süpürebiliyor.
Peki bizimle aynı ırkı ve aynı soyu paylaşanlar aynı kaderi paylaşabiliyor mu. Aslında cevap cok net. Maalesef HAYIR..
Herkesin bildiği gibi türklerin anavatanı, doğduğu yer orta asya dır. Dünyanın bazı bölgelerine oradan göç etmiştir. Peki ya orda kalanlar... Tabiki değinmek istediğim Doğu Türkistan. Bizler ülkemizde Baykalı tartışırken, eşcinsellik yürüyüşü onurlumu onursuzmu diye konuşurken , elbette ki konuşuruz, bu ülkede yaşayan millet olarak ülkede yaşanan her sorunu konuşup tartışacağız. Ama biz gerekli gereksiz bazı olayları konuşurken bizimle aynı soyu paylaşanlar malesef aynı kaderi paylaşamadı. Bizler oruçları tuttuk yada tutmadık kimi istemedi kimi istedi fakat sağlığı el vermedi. Ama onlar ne orucunu tutabildi ne de namazını kılabildi. Daha dogrusu Müslüman bir millet olarak dinlerini yaşayamadılar ve yaşayamıyorlar. Peki biz millet olarak ne yapabiliriz. Öncelikle halimize ve özgürlüğümüze şükür etmeli sonra ise ülkede yaşanan en basit olaya bile gösterdiğimiz ehemmiyeti doğu türkistan sorununa göstersek yeter. Suriyeye uzattığımız eli onlarada uzatmalıyız. Doğu Türkistanı unutmayalım . zira bizim aslımız orasıdır. Biz asıl onlarla bir millet iki devletiz.
Bir türk genci olarak Çin yönetinini ve zulmedenleri kınıyorum. Tek dileğim bir an önce devlet ve milllet olarak soydaşlarımızı bu zulmden kurtarırız...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.